Toplumda yaşamanın bir kuralı olarak bazen isteyerek veya istemeyerek herhangi bir konuda söz veririz. Peki! Verdiğimiz sözü getirmemiz gerekir mi? Yoksa bir söz verdim, unutuldu gitti demek mi lazım!
Verilen sözler yerine getirilmelidir. Yapamayacağınız şeylerin de sözünü vermeyin. Eğer, bir söz verdi iseniz o sözü yerine getirmek zorundasınız.
Özellikle anne ve babalar çocuklarına verdikleri sözlerin birçoğunu yerine getirmemektedir. Baba veya anne tarafından çocuğa verilen sözler kesinlikle yerine getirilmesi gerekir. Eğer verilen sözler yerine getirilmezse çocuk hayal kırıklığına uğradığı gibi anne ve babaya güveni azalır ve aralarındaki sevgi bağı zarar görebilir. Çocuk olarak anne ve babadan bazı istekleri mutlaka olacaktır. Ailelerde çocuklarının bu isteklerini yapabildiği kadarı ile yerine getirmelidir.
Dini yönden bakacak olursak söz vermek ve yerine getirmemek kul hakkına girmez. Bu tamamen ahlaki bir meseledir.
Verilen söz tutulmalıdır. Çünkü sözünde durmak, sadece başkalarına karşı değil, aynı zamanda kendi içsel bütünlüğümüzü korumak adına da önemlidir. Verdiğimiz sözler, kendi değerlerimizi ve ilkelerimizi yansıtan birer taahhüttür. Söz verip bu sözü tutmak, içsel tutarlılığımızı ve karakterimizin sağlamlığını korumak anlamına gelir.
Sözünün arkasında durmayana kaypak denir. Bir hadiste de “verilen sözü tutmamak münafıklıktır (iki yüzlülük)” diyor.

ALLAH’A SÖZ VERMEK
Allah'a söz verdiğinizde ise, sözünüzü tutmayacağınızı bildiğiniz halde bunu yapıyorsanız, bu vebali ve sorumluluğu olan kötü bir durumdur. Fakat söz gelişi, bir günahı, bir daha yapmayacağınızı söylediğiniz anda, gerçekten bunda samimi iseniz, bu bir tövbedir, bir pişmanlıktır ve sevabı vardır.
Söz vermekle ilgili Atasözleri
Hayvan yularından, insan sözünden tutulur.
Er olan sözünde durur.
Allah bir, söz bir.
Söz namustur.
Söz verme, verdinse dönme!
Söz ağızdan çıkar.
Sözünün eri ol!
“Söz verme, verdinse dönme”: Bu Atasözü, birine bir söz vermemekte fayda olduğunu, fakat bir söz verildiyse o sözün mutlaka yerine getirilmesi gerektiğini belirtir. Sözlerin ciddiyetine ve sözlerin yerine getirilmesinin önemine vurgu yapar.
Kısacası söz vermek borçlu olmak değildir. Ancak, bir mazeret yoksa verilen sözü yerine getirmek gerekir.

* * *
VİTAMİN EKSİKLİĞİ BELİRTİLERİ

Çatlayan dudaklar: B 12 vitamini eksikliği. Kırmızı cilt: B grubu vitaminli eksikliği. Kalçada sivilce: B ve E vitamin eksikliği. Az uzayan saçlar: Çinko eksikliği. Kırmızı gözler: B6 vitamini eksikliği. Kırılan tırnak: Demir ve kalsiyum eksikliği. Diş eti hastalığı: C vitamini eksikliği. Egzama: Çinko ve C vitamini eksikliği. Ağızda aft yarası: Demir ve folik asit eksikliği. Müzmin yorgunluk: Demir, B, C vitamini eksikliği. Kuru cilt: Vücutta meydana gelen çinko eksikliği. Gece körlüğü: A vitamini eksikliği.  Beriberi hastalığı:  B1 vitamini eksikliği.  Anemi, deri hastalıkları:  B6 vitamini eksikliği.  Bacak uyuşması: Demir, B vitamini ve folik asit

10 TAVSİYE
ABD’li yazar Michael Pollan yeni kitabı 'Gıda Kuralları'nda öze dönme çağrısı yapıyor.
Çok sayıda diyetisyen, antropolog, doktor, hemşire, yeterli sayıda anne ve büyükanneyle konuşan yazar Michael Pollan beslenme alışkanlıklarını Gıda Kuralları kitabında kaleme aldı. İşte 10 tavsiye:
➊ Ekmek ne kadar beyazsa, ölümünüz o kadar yakındır. Beyaz unun şekerden farkı yok.
➋ Sütün rengini değiştiren mısır gevreklerini yemeyin.
➌ Büyükannenizin tanımadığı gıdaları satın almayın!
➍ Acıktığınızda yemek yiyin!
➎ Tabağınızda ne kadar renkli yiyecek varsa, o kadar sağlıklıdır.
➏ Bir hazır yiyecek paketinin üzerindeki ‘içindekiler’ bölümü ne kadar uzunsa, o kadar işlem görmüş demektir!
➐ Yemeğinizi tadını çıkarabilecek kadar yavaş yiyin!
➑ Bir gıdanın raf ömrü ne kadar uzunsa, o kadar çok işlemden geçmiş demektir.
➒ Masadan tam doymadan kalkın! Japonlar, %80, Çinliler ise %70 oranında doymuşken kalkılmasını önerir.
❿ Sebzelerin suyunu da için! Bunlar besin değeri açısından çok zengindir.