Şu sıralar tüm ülkenin en büyük sorunlarından birisi kira..
Gerçi bu sorun geçmişte de sık sık yaşandı.
Kira sorununu yakın dönemde çözmek ise pek kolay görünmüyor.
Bir de okuyan çocuğunuz varsa vay halinize…
Üniversite ya da lise sınavını kazanan gençler heyecanlı, umut dolu… Ama bir sorun var: Okulu kazandılar amma ev bulamadılar! Çünkü memlekette artık öğrenci için ev bulmak, neredeyse uzaya çıkmak kadar zor.
Üstelik bu mesele İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerle sınırlı değil. Balıkesir gibi Anadolu’nun “sakin” şehirlerinde bile çığrından çıkmış durumda.
Balıkesir Üniversitesi’ne bu yıl kayıt yaptıracak öğrenciler sosyal medyada gruplar kurmuş, “arkadaş arayan ev arkadaşı arayanları” bulmaya çalışıyorlar. “Abi yurt çıkmadı, 4 kişi olursak şu eve girebiliriz” gibi diyaloglar dönüyor. Ama sorun şu ki ev sahipleri bazen öğrenci görünce kaçıyor. Herkes garantici 1+1 evine memur istiyor. Bakalım memur senin evini istiyor mu!
Balıkesir merkezde, üniversiteye yakın mahallelerde 1+1 dairelerin kirası 15-18 bin liraya dayanmış durumda. Üstelik eşyalı olanı mumla arıyorsun. Ayda 25 bin lira kira verene “öğrenci değil, akademisyen olman lazım” demek geliyor insanın içinden.
Yetmiyor, Balıkesir’in ilçelerinde de tablo aynı. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi’nde okuyan öğrenciler, kira fiyatları karşısında deniz manzaralı ev değil, başka manzaralar görüyor. Edremit’te okuyanlar da “zeytin ağaçlarının gölgesinde yaşasak daha hesaplı” diyerek ironi yapıyor.
Devlet yurtları desen sınırlı kapasiteyle tıkanmış durumda. Çıkmayan yurt, öğrencinin kaderini değiştiriyor. Bir odada üç kişi mi yaşayacak, yoksa açıkta mı kalacak? Veliler “Kızım/kızlarımız nerede kalacak?” diye kara kara düşünüyor. En sonunda işte olan yine öğrencinin çantasına yansıyor: O çantada kitap değil, kira stresi taşınıyor.
Öğrenciye sadece “Oku, üret, ülkeye katkı sağla” demek yetmiyor. O öğrencinin barınma hakkı var. Ve bu hak, piyasa şartlarına teslim edilmeden korunmalı.
Üniversite eğitimi, sadece akademik başarıyla değil, sosyal politikalarla da desteklenmeli. Balıkesir gibi öğrenci dostu olma potansiyeli taşıyan bir şehir, bu alanda öncü olabilir. Belediye, üniversite ve yerel yönetimler el ele vererek sosyal konutlar, öğrenci yurtları, kira denetimleri gibi adımlar atabilir.
Aksi halde üniversiteler dolu ama evler boş kalacak.
Çünkü gençler ev bulamayınca ne kadar kazandıkları bölüme sevinse de ilk Eylül sabahı gerçeğin tokadını yiyor:
“Daireyi geçtim, çatı veya bodrum katı bulsam…”
Saygılarımla.
Yorum yapın