Patladı yeryüzü ah bölük pörçük
Üst üste durmayan taşlar ağladı 
Can evim inledi her yanım göçük
Taşlara vurulmuş başlar ağladı

İsrafil makamdan sûr mu üflendi 
Sanki bu hallaçlar görev üstlendi
Hercümerç yeryüzü ölüm kitlendi
Korkudan çatılmış kaşlar ağladı

Hatay'ın lav olmuş gözlerde yaşı
Malatyam Antep'i Urfa'm Maraş'ı
Kaderden efkardan çatlayan taşı
Sabırdan kenetmiş dişler ağladı

Can pazar eylemiş Adıyaman'da
Ucuz can ölümler aynı zamanda
Vücutlar yapışmış kiriş kolonda
Acıdan kavrulmuş döşler ağladı

Diyarbakır Elbistan canım Urfa'yı
Yer yeksan eyledi depremin fayı
Yok etmiş tüm tarla bahçeyi bağı
Dallara konmayan kuşlar ağladı

Kurt kuş can birlikte tatmış eceli 
Vakitsiz ölüm var gündüz geceli
Binlerce can yandı gayba göçeli
Her canlı gözünde yaşlar ağladı

Yerküre çatlamış yollar vurulmuş
Hüzüne yol açmış acı kudurmuş
Çay dere nehirler göller kurumuş
Bir damla akmayan duşlar ağladı

Kor'dan kar her yanı Osmaniye'nin
Kar yağdı gönlüne yandım diyenin
Elbistan can kilis yanmış yüreğim
Buz tutmuş enkazlar kışlar ağladı

On binler savruldu döndü yaprağa 
Kafa kol saçılmış sanki mezbaha
Mezardan çok önce girdik toprağa
Yaşarken kurulmuş düşler ağladı

Tebarek Fatiham bağrım dağladı
O seksen beş milyon kara bağladı
Yurdumun gözünde yaşlar çağladı
Dağlandı tüm millet ülkem ağladı