Küçükken hepimize ailesi kesinlikle uçan balon almıştır. Uçan balonlar eve kadar itina getirildikten sonra odanın içinde yavaşça havaya bırakılır ve tavana kadar yükselmesi en çok yapılan hareketti. Sabaha kadar uçan balon sönmezse balonla oynamaya devam edilirdi. Bazı çocuklar balonları elinden kaçırırdı ve havada yükselmesini üzülerek izlerdi.
Hepimizin hatıralarında yer alan uçan balonların özelliklerine bir bakalım:
Bazen çocuğa alınan bir uçan balon elinden kaçabilir. Hep beraber havada yükselen balona baka kalınır. Bu balon havada ne kadar yükselecektir acaba?
Uçan balonların doldurma uçları ne kadar iyi bağlanmış olursa olsun, çok az da olsa hava daha doğrusu helyum kaçırırlar. Havadan çok daha hafif helyum gazı ile şişirilen bu balonların ağızlarından kaçırdıklarını eve getirdiğimiz ve tavana yapışıkmış gibi havada duran balonun sabah olunca porsuyup yere inmiş olduğunu görünce anlarız.
Balonun ağzının ideal bir biçimde bağlanmış olduğunu kabul etsek bile havada yükselebileceği mesafe yine de sınırlıdır. Yükseldikçe hava basıncı azaldığından ve balonun iç basıncı dışındakinden daha yüksek kaldığından balon yükseldikçe şişmeye başlar. Sonunda balonun yapıldığı malzemeye, hacmine ve malzemenin kalınlığına bağlı olarak belirli bir yükseklikte patlar.
Küçük uçan balonlar en çok 10 bin metreye, sepetinde insan taşıyan büyük balonlar 30 bin metreye, bilim insanları tarafından içinde ölçüm aletleriyle birlikte yollanan araştırma balonları da 40 bin metreye kadar yükselebilirler.
Balonların belirli yükseklikte dış basıncın azlığına dayanamayıp patlamalarından bazı bilimsel gözlemlerde de faydalanılır. Hava tahmin balonlarına bağlı hava sıcaklığını, basıncını ve nem oranını ölçen aletler vardır. Bu balonlar yaklaşık 30 bin metre yükseklikte patlayacak şekilde yapılmışlardır. Aletler açılan bir paraşütle yere yumuşak iniş yaparlar. Hem üzerlerindeki değerler kaydedilir hem de oldukça pahalı olan bu ölçüm aletlerinin tekrar kullanılabilmeleri sağlanır.
Bu ölçüm aletleri bir tarlanın ortasına, bir ağacın tepesine veya bir vadi yatağına da düşebilirler. Onları bulanların ilgili makamlara götürmeleri artık aletlerin ne olduklarını anlamalarına veya insaflarına kalmıştır.
GÜNÜN FIKRASI
Gezginin birisi balon ile seyahate çıkmış. Bir süre sonra balondaki hava azalmaya başlamış ve yavaş yavaş inişe geçmiş. Fakat gezgin nerede olduğunu bilmiyormuş. Gezgin balondan aşağıya bakmış, bisikleti ile giden bir adam görmüş. Yukarıdan seslenmiş. Arkadaş ben neredeyim? Bisiklette giden adam bağırmış, gökyüzündesin. Balondaki adam bir kere daha seslenmiş. Size nerede bulunduğumu soruyorum. Bisiklette giden adam yanıt vermiş. Balondasınız. Balondaki gezgin aşağıdaki adama seslenmiş. Siz iktisatçı mısınız? Bisikletteki adam nasıl bildiniz? diye sormuş. Balondaki adam yanıt vermiş: Söyledikleriniz doğru, ama bir işe yaramıyor.
GÜNÜN SÖZÜ
Kaçıp giden balonlara el sallayın, nasıl olsa havaları sönünce yere inecekler. Bob Marley
Yorum yapın