İletişim kurmanın birçok yolu vardır. Bu bir gülümseme, bir bakış, bir yüz ifadesi de olabilir, diyaloğa girerek, konuşarak da…
Konuşarak ne düşündüğümüzü ne hissettiğimizi, nasıl bilinmek istediğimizle ilgili paylaşımları başlatmış oluruz. En kolay yoldan…
Sözcükler düşünce ve duygularımızı yansıtır. Bazı kelimeler içimizi ısıtır, ruhumuza işler, hayatımıza anlam katar, yeni anlayışlar kazandırır. Örneğin; “seni anlıyorum, özür dilerim” gibi çok basit, bir o kadar da hayatımıza anlam katan bu sözlerin büyüsüne inanmamak mümkün mü?..
Aynı şekilde kimi aydınların, liderlerin söylediği sözler de tarihin akışını değiştirmedi mi?..
İçinde yaşadığımız dünyada bir araya gelen milyonlarca sözcük de dünyanın geleceğini şekillendirmektedir…
Bizler her gün kullandığımız sözcüklerle ve yaptıklarımız ile kim olduğumuzu açığa çıkarıyoruz aslında…
Bazen sözler kafa karıştırıcı olabilir, anlamının dışına da çıkabilir. Yaptıklarımız söylediklerimizden daha çok öne çıkabilir. Çünkü yaptıklarımız daha net bir şekilde anlaşılır ve görülür. Sözler ne kadar doğru, sözlerin arkasındaki duygu ne kadar gerçek, emin olamayabiliriz. Gözlerimiz nasıl içimizin göstergesi ise sözcüklerimizde beynimizin hatta kalbimizin göstergesidir…
Sözcükler diyalog, iletişim, bağlantı sağladığı gibi, tüm bunları bir anda yok da edebilir…
O yüzden ağzımızdan çıkan her sözü dikkatle seçerek söylemeliyiz. Sözcükler gerçekten de büyülüdür, bizim iç dünyamız ile iletişim kurmamızı sağlar…
İçimizdekilerle dış dünya arasında köprü kurarlar. Sözcükler her şeyi yapabilir. Acıtabilir, can yakabilir, teselli edebilir, kontrol edebilir. İşin büyüsü de asıl buradadır…
Sonuç olarak bizi başkalarıyla bağlayan sözcüklerdir. Gerek yazılı olsun gerekse sözlü olsun ister sesli ister sakin söylensinler, hayatımız boyunca kendimizi anlamamızı ve anlatmamızı sağlarlar. Bilinen ile paylaşılan arasında bir köprüdür sözcükler!...
Ne güzel demiş Hazreti Ali; “Ağızdan çıkan sözün ya esiri olursun ya da efendisi! O yüzden bin düşün bir söyle!..”
Yorum yapın