1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Söz Uçar, Yazı Kalmaz Ama İnsan Yüreğinde İz Bırakır

Söz Uçar, Yazı Kalmaz Ama İnsan Yüreğinde İz Bırakır

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bizim buralarda, Balıkesir’de, bir söz verildiyse o söz senettir derler. Öyle çok yazıya, imzaya gerek duyulmaz. Omuz omuza verdiğimiz, ahbaplık kurduğumuz her işte, bir el sıkışmayla başlar her şey. O el sıkışma ki, aslında verene de alana da bir güvence verir. “Ben bu işin arkasındayım” demektir, “Seninle yol arkadaşıyım” demektir.
Peki ya sonra ne olur? Hani o sıkı sıkıya tutulan eller, bazen boşluğa düşer gibi olur ya… İşte o zaman can yakar. “Söz veriyorum, yarın hallederim” dersin, o yarın hiç gelmez. “Yarın sana geleceğim” dersin, kapının önünden geçerken bile selam vermezsin. İşte o zaman güven zedelenir, dostluklar yara alır.
Güven, bir bina gibi düşünün. Her verilen söz, her tutulan söz bir tuğladır. Birbiri üzerine sabırla, özenle koyarsın. Büyür, yükselir o bina, yuva olur, liman olur. Ama bir kere yalan söyledin mi, sözünü yedin mi, o binanın temeline bir dinamit koymuş gibi olursun. Bir anlık düşüncesizlikle, yılların emeğini, o güzelim yapıyı yerle bir edersin.
Sonra da şikâyet eder dururuz: “Bu insanlara güven kalmadı,” diye. Unuturuz ki, o güvenin azaldığına dair parmakla göstereceğimiz insanlar, aslında kendimiziz. Önce söz verip de tutmadığımız anları, en yakınımızı bile incittiğimiz o küçük ama önemli durumları sorgulamamız lazım.
Hayat, söz verip de tutmayanlarla doluysa, o hayatın tadı tuzu kalmaz. O yüzden diyorum ki, söz vermek öyle kolay bir iş değil. Düşüneceksin, tartacaksın, yapabileceğine inandığında o sözü ağzından çıkaracaksın. Çıkardığın o söz de, en az kendi canın kadar değerli olacak. Çünkü unutma, söz uçar gider ama insan yüreğinde bıraktığı iz, ne yazıyla silinir ne de zamanla kaybolur.
—-
Okullar Açılıyor: Bir Koşturmaca Başladı!
Yaz tatili bitti bitiyor, okulların açılmasına az kaldı. Şehirde bir telaş, bir koşturmaca başladı. Analar, babalar çocukları için alışverişe çıktı.
Çocuklar heyecanlı, gözleri parlıyor. Yeni okul çantası, defterler, kalemler… Okul arkadaşlarıyla buluşacaklar. Bazıları için ilk kez okula gitme heyecanı, onlar için yepyeni bir dünya demek.
Ama bir de veliler var. Çocukların heyecanına yetişirken, bir yandan da bitmeyen bir alışveriş listesiyle uğraşıyorlar. Defter, kitap, forma… Her şeyin en iyisini almaya çalışıyorlar. Belki cepleri biraz boşalıyor ama evlatlarının yüzündeki o gülümseme her şeye değer.
Bu telaşlı günler, aslında ne kadar güzel. Geleceğimiz olan çocuklarımız için yapılan her şey kıymetli. Tüm öğrencilerimize yeni eğitim yılında başarılar, velilerimize de kolaylıklar diliyorum. Haydi, çocuklar! Okul zili çalıyor!
—-
Hoş geldin Eylül
Yine geldi, kapımızdan içeri süzüldü. O serin, tatlı rüzgarıyla, toprak kokusuyla geldi Eylül. Öyle bir ay ki bu, her haliyle huzur veriyor.
Eylül, hem yazın sonunu hem de sonbaharın başlangıcını müjdeliyor. Gündüzleri hâlâ sıcak ama akşamları hırkasız dışarı çıkmak pek mümkün değil artık. Çay demleyip, evimizin sıcacık köşesinde oturma vakti geldi. Mahallemizin sokakları da değişti bu ay.
Eylül, tıpkı hayat gibi. Bazen hüzünlü, bazen neşeli ama her zaman umut dolu. Bize durup düşünme, yenilenme ve hayata yeniden başlama fırsatı veriyor. Yazımı sosyal medyada okuduğum bir söz ile noktalamak istiyorum;
“Eylülü takvimden bir ay zannedenler var. Oysa Eylül; Vuslatı mahşere kalmış bir hikayenin adıdır. Aynı benim gibi..”

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
sinirli
Sinirli
Söz Uçar, Yazı Kalmaz Ama İnsan Yüreğinde İz Bırakır
Yorum Yap
Giriş Yap

Balıkesir Birlik Gazetesi - Son Dakika , Güncel Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!