SİYASAL İSLAM’A ALTERNATİF MERKEZ SAĞ İTTİFAK MIDIR?

Cumhuriyet Halk Partisi en son 2019 yerel seçimlerinde iyice belirgin biçimde sol partilere oy veren seçmenden daha ziyade ‘merkez sağ’ diye adlandırılan irili ufaklı partilere oy veren seçmenden oy alabilmek amacıyla temel politikalarında yaptığı değişiklikler ve verdiği ödünlerle tam anlamıyla sağa kaymayı başardı(!) Bu CHP’ye yetmedi elbette..

2019’dan bu yana geçen üç yıl içinde siyasette çok şey değiştiği gibi CHP’de de artık çok şeyler değişti. CHP bugün artık sol partilerle değil, sağ partilerle ittifak halinde ve verdiği ödünlerle epeyce sağa kaymış durumdadır. CHP aslında bunun tam tersini yapmış olsa, sol ile ittifakını güçlendirip siyasal İslam’ın antitezi olmayı başarabilse, kanımca bugün Türkiye’de siyaset sahnesi çok farklı olabilirdi ama olmadı. Bundan sonraki süreçte de olması asla mümkün görünmüyor. Ülkedeki siyasal sistemi yeniden demokrasi rayına oturtmak için bir araya geldiklerini beyan eden partilerden oluşturulan Millet İttifakı, demokrasinin olmazsa olmazı laikliğin savunucusu konumunda artık değildir. Bu, tarikat ve cemaat cenderesine sokulmuş Türkiye’de inandırıcılığı sorgulatan çok büyük bir çelişkidir, bence elbette!..

Aslında bu yazıyı siz saygıdeğer okurlarımdan birinin bana gönderdiği iletide “Kime oy vereceğiz” sorusu üzerine yazmaya karar verdim. Elbette herkes kendi aklı ve vicdanı ile kararını verecek ama karşımızdaki manzara kanımca şudur; AKP ve MHP’nin hazırladığı ‘Seçim Yasası’ değişikliği teklifi TBMM Genel Kurulu’nda apar topar görüşülüp kabul edildi. Bu teklifte yer alan bir düzenleme seçimin kaderini belirleyecek niteliktedir. 

Mevcut kanuna göre, oylar önce ittifak partilerine dağıtılıyor, partiler milletvekili paylaşımı usulüne göre kendi arasında dağıtımını yapıyor. Teklifteki “artık oy” uygulamasını sonlandıran düzenleme ise oy oranı az olan partilerin ittifak içerisinde yer alması durumunda milletvekili çıkarabilmesini neredeyse olanaksız kılıyor.  Yasalaşan AKP-MHP teklifinde yer alan oy oranı düşük olan partilerin ittifak içinde kalması, bu açıdan işlevini yitirecekmiş gibi görünmektedir. Öyle görünüyor ki bu seçimde muhalif seçmenlerin tercihini, büyük ölçüde, gazete manşetlerinde “Cumhur İttifakı kazanıyor, hatta kazandı” gibi başlıklar görmeme arzusu yönlendirecektir, kanaatindeyim. Bunun bedeli “CHP-Sağ İttifak ile birlikte zafer kazandı” gerçeği olursa eğer amenna!..

Ama tam tersi olursa o zaman yandı gülüm keten helva(!)

Ne acıdır ki Türkiye bugün siyasal anlamda halkın önüne alternatif olarak konulan ve başını sosyal demokrat geçinen, dahası Atatürk’ün kurduğu CHP’nin çektiği ama bu ittifakın diğer bileşenlerinin yani İYİ Parti, Demokrat Parti, DEVA Partisi, Gelecek Partisi, Saadet Partisi’nin oluşturduğu sağ ittifaktan medet umar hale gelmiş, getirilmiş bir vahim tablo karşımızdadır.. Bu, yürek yakan bir durum, aslında büyük bir açmazdır. Bu ucube sistemin içinde gerçek sol siyasetin, solun sesinin duyulması, bu türden ittifakların ülkeyi sağa çektikçe tüm gücüyle sola yönlendirilmesi, aslına bakarsanız Türkiye için siyasal anlamda yaşamsal önem taşımaktadır, kanısındayım. Çünkü gerçekten emekçilerden, genel olarak toplumun tüm kesimlerinden, halktan yana bir sistem, yani siyasal düzen demokrasi ve onun olmazsa olmaz koşulu olan laik düzen, sağcıların egemenliğinde gibi görünen siyasal sistemin gerçekleşmesi veya yeniden yapılandırılması asla mümkün görünmemektedir. Çünkü bu ülke onlara yani bugünün siyasal egemenlerine o egemenlerin yerini almak isteyen kendini sağ siyasetin yeni aktörleri gibi göstermek isteyen Millet ittifakının CHP dışındaki diğer bileşenlerine bırakılamayacak kadar önemlidir, diye düşünüyorum. Bu düşüncemde de haklı olduğum kanısındayım. Eğer varsa haksız olduğumu ve yanlış düşündüğümü söyleyen ortaya çıksın, bu düşüncelerimin tam aksine beni ikna etsin, edebilirse!..