Arap ülkelerine para bulmaya ve alıcı bulmaya gidildi.  Evet doğru söylüyorsunuz satacağınız şeyi çok iyi biliyorsunuz.  Para etmeyen bir şeyi satacak değilsiniz. En çok ne para getirecek ise onu satacağınızdan eminim. Ben nereler satılacak onu çok merak ediyorum. Tahminime göre toprak satışı olacak gibi geliyor. Satılacak fabrika kalmadı. Birkaç şeker fabrikası kaldığını biliyorum. Nehirlerimiz ve içme suyu kaynaklarımız satılırsa hiç şaşırmam. Bu su meselesi bir ara gündeme geldi. Fakat gündem de çok süre kalmadı. Köylüler biz hayvanlarımızı nerden sulayacağız diye isyan ettiklerini hatırlıyorum. Su alıcısı Arap ülkelerinden biri idi. Ülkeyi bu çıkmaza sokan iktidar. Bir ara itirafta bulundu. Bu bozulan düzeni biz düzeltiriz diyorlar. Yani düzeni bozduklarını itiraf etmiş oluyorlar. Düzeltmeyi biliyorsanız neden ülkeyi bu çıkmaza getirdiniz? Defalarca söyledim söylemekten nerede ise kına geldi. AKP kendi tarihini yazma peşinde idi. Onun için 1919 tarihini ret ediyorum denildi. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti tarihi bu tarihten itibaren yazılmaya başlanmıştır. Cumhuriyetin kazanımlarını yok ederek. Kendi tarihlerini yazmaya çalıştılar fakat başarılı olamadılar. Onun için AKP’nin söylediği tabirle söyleyeyim. Eski Türkiye de yapılan milli servetlerimiz. Birer, ikişer satıldı. Tüten fabrika bacası kalmadı. Şimdi diyecekler ki? Artık fabrika bacalarından duman çıkmıyor diyecekler. Ne derseniz deyin. Bacası tüten fabrika bırakmadılar Birer ikişer sattılar. Eski Türkiye de tüten bacalar. Birer ikişer satılarak o tüten bacalar söndürüldü. AKP 2002 de öyle bir ülke teslim aldı ki. Dünyada kendi kendine yetebilen 7 ülkeden birisi Türkiye idi. Şimdi ise dışarıya avuç açıyoruz. Devamlı şu misali veriyorum. Kanada’ya mercimek ihraç ediyorduk. Ne yazık ki? Şimdi Kanada’dan mercimek ithal ediyoruz. Ne yazık ki durum buraya kadar getirildi. Eski Türkiye de ki tüten bacalar tütmüyor artık. Eski Türkiye de itibarda tasarruf olmaz diyen yoktu. 125 bin makam aracı ve 14 uçak yoktu. Devlet başkanı için Çankaya da köşk olmasına rağmen. İtibarda tasarruf olmaz söylemine dayanarak. 1150 odalı saray yapıldı. İşte Türkiye itibarda tasarruf olamaz söylemi ile bu günkü duruma gelmiştir. Birde bu işin manevi durumu var. İktidar partisinin söylemine bir bakalım. Biz her türlü milliyetçiliği ayaklarımızın altına almış bir partiyiz. Bize Türkçülük içinde kimse gelmesin demişlerdi. Bu ülkede 60 milyon Türk var. Bu 60 milyon Türk İnkâr ediliyor. Türkleri huzursuz etmek için. Ülkeye devamlı yabancı kabul ediyorlar. Dünyada 3,6 milyon kişi ile ülkesinde en çok sığınmacı bulunduran ülkelerin başında geliyoruz. 239 bin Suriyeli Türk vatandaşı yapılmış. Ülkenin geleceği iyi gözükmüyor. Türkler çok zor durumda yaşamlarını sürdürüyorlar. Suriyeliler, sığınmacılar ve ülkede ne kadar oldukları bilinmeyen mülteciler Türklerden çok rahat yaşamlarını sürdürüyorlar.  Ülkenin maddi ve manevi sıkıntısını Türkler çekiyor. Ülkenin kaymağını yabancılar yiyor. Bu ülkenin topraklarının her karışı kanla yoğrulmuştur. Şimdiye kadar sattıklarınız ile. Onları bırakanların kemiklerini sızlattınız. Şimdi satılacak fabrika falan kalmadığı için. Toprakların satılmasına sıra gelmiştir. Her karış toprağı kanla yoğrulmuş bu toprakları. Satmak demek bu toprakları bizlere bırakanların kemikleri sızlatmak demektir. Ne satacağımızı çok iyi biliriz diyorsunuz. Ondan şüphemiz yok. Satış olayını satışla uğraşanlar iyi bilir. Sizin ruhunuzda satmak var. Toprakları satanlara bir sorum olacak. Allah geçinden versin. Sizin bıraktığınız mallarınızı. Evlatlarınız satsa sizin kemiklerinizin sızlamayacağından emin misiniz? Saygılarımla. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!