Yüz yıllardır sarımsak alternatif tıp tedavilerinde kullanılan etkili besinlerden biridir. Sarımsak güçlü bir antioksidan olduğundan enfeksiyonlu hastalıklar için bir antibiyotiktir. Bazı uzmanlar aşırı iltihap için günde 6 diş közlenmiş sarımsak tavsiye ediyor.
Sarımsağın, sindirim sisteminden tutunda bağışıklık sistemine kadar birçok hastalığa faydası vardır. Antibakteriyel etkiye sâhip sarımsak, son yüzyıllarda kanser için de kullanılmıştır. Sarımsak, tarihte Asya topraklarında ilk kez yetiştirildiği bilinir. Ülkemizde Kastamonu şehrinde üretimi yüksektir. İçinde yüksek miktarda A, C ve B vitamini bulunur. Grip ve nezle gibi solunum yolları hastalıklarında ilâç olarak kullanılır.
İlk 4 ve 6 saat arasında metabolizmayı düzenleyerek yağ ve zararlı toksinleri idrar ve dışkı yoluyla vücuttan atar.
6 ve 7 saat içerisinde ise, kanda meydana gelen düzensiz dolaşımı dengeler, kandaki zararlı toksin oranını azaltarak, damarları temizler ve kalp rahatsızlığına yakalanmayı azaltır.
6 ve 10 saatleri arasında da, vücudun savunmasını kıran serbest radikallerin seviyesini düşürür. Kandaki trombosit hücrelerini de dengeler, eklemlerdeki ödemleri engeller.
Sarımsak sinir sistemini güçlendirir. Zinde olmamızı sağlar, cildin daha parlak ve canlı görünmesini sağlar. Yağ birikmesini önler. Saç ve saç derisini güçlendirerek saçı çoğaltır.
Sarımsaktan en çok fayda çiğ hâlinden alınır. Lezzetli bir et ve tavuk yemeği için sarımsak, kekik ve zeytinyağıyla marine edilebilir. Sağlıklı beslenme ve kilo vermek isteyenler için yoğurt ve sarımsak karışımı tavsiye edilir. Son yıllarda meşhur olan siyah sarımsak türünün tadı oldukça acıdır. Ancak, yüksek miktarda antioksidanı vardır.
Kastamonu -Taşköprü sarımsağı, en çok tüketilen sarımsaktır. ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa gibi ülkelere ihraç ediliyor.
MEYVELERİN ÖNEMİ
Meyveler; yüksek miktarda posa (lif) ihtiva etmesi sebebiyle bağırsakların düzenli çalışmasında ve kolesterol seviyesinin kontrolünde büyük rol oynar. Meyvelerde yüksek oranda antioksidan olduğundan kansere karşı koruyucudur. Portakal, greyfurt, çilek, mandalina, limon, kuşburnu, böğürtlen, elma, armut, ayva, erik, üzüm, incir, yenidünya, hurma, nar, dut, kiraz, vişne, kavun, karpuz gibi meyveler kanser yapıcı ve ilerletici maddelerin meydana gelmesini engeller.
Meyveler aynı zamanda, iyi birer vitamin, mineral ve enerji kaynağıdır. Büyüme ve gelişmeye yardım eder, hücre yenilenmesini ve doku onarımını sağlar, deri ve göz sağlığı için temel maddeler ihtiva eder. Diş ve diş eti sağlığını korur, dengesiz beslenmeye bağlı şişmanlık ve kronik hastalıklara (kalp damar hastalıkları, hipertansiyon gibi) yakalanma riskini azaltır.
Çantada da taşınabilir. Kuru meyveler ile elma, muz, armut, mandalina gibi meyvelerin hem taşınması kolaydır, hem de tüketmek için hazırlık gerektirmezler.
Gün içerisinde tüketilemezse, akşam yemeğinden 1,5–2 saat sonra bir meyve öğünü yapılabilir. Sabah kahvaltısına bir miktar da taze/kuru meyve de katılabilir. Çocuklara ara öğünlerinde çikolata, gofret, cips gibi sağlık açısından uygun olmayan besinler yerine, taze veya kuru meyveler verilmelidir.
Yorum yapın