Örümcek ağı gizemli bir yapıya sahiptir ve bu canlıyı bazen dışarıda bir ağaç dalında bazen evimizin bir köşesinde görmek mümkündür. Örümcek ağı zar gibi ince, tül gibi zarif ve etraftaki minik canlılar için çok tehlikelidir!
İki ağaç dalı arasına çekilmiş rahat bir hamağı andırsa da, örümcek ağının konforla pek ilgisi yok. Çünkü örümcekler bu ağı beslenmek için örer. Örümcekler ağlarını son derece seri hareketlerle örerler. Örneğin bir saat içinde kocaman bir ağ örebilen örümcekler vardır.
Vücutlarından salgıladıkları ipeksi salgı, örümceklerin bu ağları örmesini sağlar. Ağlar incecik ip görünümündedir fakat tabii ki örümceğin vücudunda makaraya sarılı şekilde duran bir ip yoktur. Örümceğin vücudunda sürekli üretilen salgı, dışarı çıkınca katılaşır ve sağlam bir ip haline gelir. Bu ip saçtan ince olsa da aynı kalınlıktaki çelik bir telden daha sağlamdır. Örümcek ağının ipi son derece yapışkan olduğu için ağa takılan böcek kurtulamaz. Örümceğin bu böceği görmesine gerek yoktur. Çünkü böcek ağa takıldığında oluşan titreşim, doğrudan örümceğin bacaklarına ulaşır. Hatta bazı örümcekler ağlarının ortasına yapışık bir sicimi tutarak çalıların arasına saklanır. Böcek ağa takılınca, sicim titreşir ve örümcek ortaya çıkar. Yani örümcek ağını olta gibi kullanır, denizde balık avlarmış gibi böcek avlar.
Madem ağ bu kadar yapışkan, örümcek kendi ağını örerken neden yapışmıyor?
Çünkü örümceklerin ayakları özel bir yağ ile kaplıdır. Böylece kendi ağlarının üzerinden kayıp giderler.
Örümcekler ağlarını bir iş için daha kullanırlar: Yavrularını korumak. Çalıların içine örülen beşik ağlara yumurtalarını yerleştiren örümcekler, yavrular yumurtadan çıkmaya hazır olana kadar bu ağdan faydalanır.
Son olarak, örümcekler böcek yer ama kendileri böcek değildir. Örümceğimsiler hayvan sınıfına dâhil olan bu canlıların böceklerden farklı olarak sekiz bacakları vardır.
GÜNÜN FIKRASI
Güçlü Örümcek…
Adamın biri omzunda küçücük bir örümcekle bara gitmiş, bunu gören bardakiler onunla alay etmeye başlamışlar,
“Gülün, Gülün” demiş adam “Siz hâlâ gülün, ama bu örümcek buradaki herkesten daha güçlüdür!” Bardakilerden biri “Görmek isteriz marifetini” demiş gülmesini sürdürerek,
“Tamam” demiş adam, “Mesela örümceğim bu sandalyeyi kaldırabilir.”
“O ne ki?”
“Peki, o zaman, şu masaya ne dersiniz?” Hiç kimse ilgilenmeyince
“Tamam beyler” demiş adam, “Küçük örümceğim bu barı kaldırsın mı?..” Örümcek ellerini ovuşturmuş minik adımlarla bara yaklaşmış ve hoooopp! Kaldırmış havaya. Herkes şaşırmış tabii ve hemen tüm gözler minik örümceğin üzerine toplanmış,
“Başka ne yapabilir?” diye sormuşlar biraz ciddileşerek.
“Şimdi hepiniz şu barın üzerine çıkın sizinle birlikte kaldırsın!”
Tam 40 kişi barın üzerine tünemiş, örümcek başarıp başaramayacağından biraz endişeli bara doğru yürümüş. O sırada içeri biri girmiş bir bakmış ki barın tepesinde 40 kişi, yerde de onlara doğru yürüyen bir örümcek
“Yazıklar olsun size” demiş örümceği ayağıyla ezerken
“40 kişi şu kadarcık şeyden korkar mı?”
Yorum yapın