ÖKÜZÜN GECESİ
Bir gün, bir bilge, öğrencilerini etrafına toplayıp, onlara yeşil adayı anlattı.
-Dünyada yeşil hem de yemyeşil bir ada vardır. Orada yalnız başına bir öküz yaşar. Akşama kadar otlar, dolaşır, semirip şişer. Gece oldu mu, yarın ne yiyeceğim diye düşünceye dalar, bu düşünce onu dertlendirir, ince bir kıla döner. Sabah olunca otlak yine yeşermiştir. Yeşillik, çayır çimen, diz boyu olmuştur. Gelin görün ki öküz, öküz açlığına tutulmuştur. Akşama kadar bütün otlağı yine baştanbaşa dolaşır, yer bitirir. Yine büyür, semirir, şişer. Bedeni yağlanır güçlü, kuvvetli bir hale gelir. Derken akşam oldu mu, tekrar açlık korkusuna düşer, bu korkuyla titremeye başlar, yine korkusundan zayıflar. Bütün gece boyu!
-Yarın yayım zamanı ne yiyeceğim, ne edeceğim? Diye düşünür durur.
Yıllardır, o öküz, o yeşil oda da bu haldedir işte.
Bunca yıldır bu yeşilliği otlar, bu çimenlikte yayılırım. Hiçbir gün rızkım azalmadı. Bu korku nedir, bu gönlümü yakıp yandıran gam nedir? Diye düşünmez bile.
Akşam oldu, gece bastı mı o semiz öküz:
-Eyvahlar olsun, rızkım bitti, diye diye yine zayıflar.
Bilge, bu yeşil adayı anlattıktan sonra, öğrencilerine kısadan hisseyi şöyle verecektir.
-İşte o öküz nefis, otlak da dünyadır. Nefis ekmek korkusuyla daima zayıflar durur. Gelecek zamanlarda ne yiyeceğim, yarının rızkını nasıl ve nerede elde edeceğim telaşına düşer.
Bilge, sonra da onlara şu öğüdü verdi:
-Düşünün, yıllardır yediniz, yiyeceğiniz eksilmedi. Artık biraz gelecek düşüncesini bırakıp geçmişe bakın. Allah'ın bu güne kadar size verdiği rızıkları hatırına getirin ki, bugünün sızlanıp gelecek korkusuyla ve O’ndan gafil halde geçirmeyesiniz.
GÜNÜN SÖZÜ: Kusur arıyorsan tüm aynalar senin.
GÜNÜN İNCİSİ: Herkes vurulur birgün biraz, herkes biraz kanar hiç ummadığı yerden, bende mi? Deme evet sen de…
60 YIL 1 DAKİKA
60'lık ünlü ressam, bir lokantaya girer. Gerçi cebinde parası yoktur ama aldırmaz. Lokantacıya yapacağı portresine karşılık yemek yemek istediğini söyler. Güzelce karnını doyurur. Sonra bir çırpıda lokantacının portresini çizerek masaya bırakır. Kalkarken adam gelir, resme bakar, beğenir.
“Güzel ama” der lokantacı “Bir dakikada yaptınız bunu, oysa bir saattir yiyorsunuz”.
Ressam: “Bir dakika değil, 60 yıl ve bir dakika” diye karşılık verir.
KARDEŞİM
Büyük Rus yazarı Turgenyev, soğuk bir akşamüstü evine doğru yola çıkmış. Yolda bir dilenci kendisinden para istemiş. Bütün ceplerini kurcalayan Turgenyev, ne yazık ki hiç para bulamamış. Bunun üzerine kendisine uzatılan soğuk elleri kendi elleriyle ısıtarak:
'Kusura bakma kardeşim sana verecek bir şeyim yok' demiş.
Dilenci; 'Verdiniz ya efendim' demiş. 'Bana kardeşim dediniz.'
ÜNLÜ SÖZLER
* Kırıldığını belli etmeyen insanları üzmeyin. Çünkü onlar sizi kaybetmemek için susar, aptal oldukları için değil. T.S Eliot
*Stresin en büyük sebebi, günlük yaşamınızda anlayışsız insanlarla yaptığınız tartışmalarıdır. Albert Einstein
*Kelebek ayları değil anları sayar ve yeterince de vakti vardır. Tagore
*En çok hoşumuza giden insan kendimize benzettiğimiz insandır. Moliere
Yorum yapın