NEREYE GİDİYORUZ-3
Çok zor bir dönem geçiyor, çok zor günler yaşıyoruz. Ne kadar iyimser olmaya çalışsak, olaylara sağduyulu bakmak istesek, kimsenin moralini bozmak istemesek de ne yazık ki her bakımdan ülkemiz her geçen gün daha da kötüye gitmektedir. İnsanımız birçok sıkıntıyla boğuşmakta ama bunların en başında da malum hastalık ve geçim sıkıntısı gelmektedir. Bilhassa son zamanlarda yabancı dövize bağlı olarak yükselen fiyatlar artık insanımızı bıktırmış isyan noktasına getirmiştir. İnsanımız her şeyi unuttu pandemi nedeniyle can derdine kapılmış, arkasından da pandeminin ve döviz belasının getirdiği hayat pahalılığı ve geçim derdine düşmüştür. Devletin akaryakıta yaptığı zamlar nedeniyle piyasalar allak bullak olmuş buna bağlı olarak da bilhassa büyük şirketlerin akaryakıt zammını ve dövizi bahane ederek yaptığı keyfi zamlar artık bıktırmaya başlamıştır. Büyük marketlerde değil birkaç gün arayla,sabahla akşamın fiyatları bile birbirini tutmuyor.Sabah aldığın bir şeyi akşamleyin gidince fiyatının arttığını görüyorsun.Market elemanları ellerinde etiket veya kalem raflarda ki malzemelerin fiyatlarını yükseltmeye yetişemiyorlar.Ne yaptıklarını sorduğumuzda güya fiyat ayarlaması yaptıkları söylüyorlar.Ben bu yaşa geldim böylesine pazarlarda,marketlerde, mağazalarda başıboşluk, kontrolsuzluk ve keyfi zamların yapıldığı bir dönem görmedim.Sabah kalkıyorlar benzine zam ,akşam yatarken motorin ve gaza zam yapıyorlar.Akaryakıta yapılan zamlar nedeniyle ülkede otomatik olarak iğneden ipliğe her şeye zam geliyor.Büyük marketlere verilen para cezası fiyatları kontrol altına alamadı aksine daha da ters tepki çekmiş oldu.Zaten insanlarda biraz da Allah korkusu, vicdan, insaf olmasa ,doğru dürüst bir kontrol da yapılmadığı için aldığı bir gıda maddesini iki katına üç katına satmaya kalkışıyorlar.Bunun en son örneği ay çiçek yağı ve şekerde yaşandı.Büyük marketler bunları önce stokladı, elimizde yok diye sakladılar sonra da zamlanınca piyasaya sürdüler ve tüketiciyle adeta dalga geçtiler.Böyle bir uygulama , milletin yaşadığı sıkıntılı dönemlerden faydalanma ve böyle durumlarda fırsatçılık yapmak dünyanın başka hiçbir ülkesinde, ne ilerlemiş ne de bizden daha zayıf ülkelerde görülmemektedir.Herkes geleceğinden kaygılı, nereye varacak bu işin sonu diye endişe içindeler.Pandemi nedeniyle can derdine düşmüşken şimdi de insanımız geçim derdine düştü.Tek maaşlı ve asgari ücret alan bir kişi evine ekmek bile götürmeyecek duruma gelecek.Hele bir de evi kiraysa bir iki de çocuk okutuyorsa ne yapacak bu vatandaş, aç mı kalacak .Allah insanları açlıkla imtihan etmesin.Allah göstermesin aç kalan insan her şeyi her çılgınlığı yapar.Hırsızlık, çalma, cinayet,yağma aklımıza gelen her kötülüğü yapabilir.Başta Devlet olmak üzere birilerinin bu duruma bir dur demesi lazım.Daha öncede yazmıştım yine yazıyorum ne zaman ki mutfağa ateş düşerse o zaman en güçlü iktidarlar bile sandığa gömülür, millet onlara gereken dersi verir .2023 ü çantada keklik görenler buna dur diyemezlerse sonlarının hüsranla bitmesi kaçınılmaz olacaktır.Bizden hatırlatması.
Allah sonumuzu hayretsin demekten başka elimizden bir şey gelmiyor. Sağlık ve esenlik dileklerimle.
Yorum yapın