Kendilerine Kur’ân dinletilenlerin vücutlarındaki değişiklikler gözleniyor, böylece Kur’ân’ın insan bedeni üzerindeki fiziki etkileri saptanmış oluyordu.
ABD’de yapılan bir çalışmada Kur’ân’ın insan bedeni üzerindeki fiziki etkileri incelenmiştir. Çalışmaya yaşları 17 ila 40 arasında değişen kadın ve erkek gönüllüler katıldı. Bu gönüllülerin hiçbiri Müslüman değildi ve Arapça bilmiyordu. Dinlediklerini de ilk defa dinliyorlardı. Araştırmada insan bedenindeki anlık değişimleri algılayabilen MEDAC 2000 SYSTEM adı verilen alet ve birbiriyle irtibat hâlindeki alt sistemleri kullanıldı. Kendilerine Kur’ân dinletilenlerin vücutlarındaki değişiklikler gözleniyor, böylece Kur’ân’ın insan bedeni üzerindeki fiziki etkileri saptanmış oluyordu. Sonuç şaşırtıcıydı: Kur’ân dinleyenlerin % 97’sindeki stres azalmıştı. Bu tesir fizyolojik aksi tesirlerin otonom sinir sistemine yansımasıyla meydana gelmişti, Kur’ân’ın insan bedeni üzerindeki gerilimi azaltıcı tesiri, nicelik ve nitelik açısından ölçülebilir bir şekilde ortaya çıkmaktaydı. Böylece Kur’ân’ın şifa verici özelliği, en gelişmiş tıbbi cihazlarla da ispatlanmış oluyordu.
Diğer taraftan yapılan 210 deneyin 85’inde dinleyicilere Kur’ânla birlikte, okunuş olarak Kur’ân’a benzetilmiş cümleler de dinletildi. Deneyler sırasında bu ikisi düzensiz olarak değiştiriliyordu. Netice yine hayret vericiydi. Çünkü Kur’ân ifadeleri gibi okunan metinler, bu kişilerin %35’inde stres azaltıcı etki gösterirken, Kur’ân Ayetlerinin okunmasıyla bu değer birden yükseliyordu. Kendilerine sadece Kur’ân dinletilen bu insanlardaki büyük değişiklik ise Kur’ân’ın, Allah’ın kelâmı olduğunun ve insanlar için bir şifa ve rahmet olarak gönderildiğinin delilidir. Çok daha hayret verici olan nokta ise, cennet ve mükâfatı vaat eden Ayetlerin, cezayı va’d eden Ayetlerden çok daha fazla rahatlatıcı etkiye sahip olmasıydı.
Araştırmayı yapan Dr. Ahmet el-Kâdî’ye göre bu bulgular göstermektedir ki Kur’ân, stresin yol açtığı her türlü hastalığın tedavisinde kullanılabilir.
(ABD’nin Florida eyaletinde Dr. Ahmed el-Kadı tarafından yapılan bir araştırma)

SIR SAKLAMAK
Yavuz Sultan Selim, birçok Osmanlı Padişahı gibi devletin selameti için sefer hazırlıklarını gizli tutar, kimseye söylemezmiş. Bir keresinde vezirlerinden biri ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca, Yavuz ona:
- Sen sır saklamasını bilir misin? diye sormuş.
Vezir, Yavuz’dan cevap alacağı ümidiyle:
-Evet, hünkârım, bilirim dediğinde, Sultan Yavuz cevabı yapıştırmış:
-Ben de bilirim. 

SULTAN ALPARSLAN
Sultan Alparslan 27 bin askeriyle Bizans topraklarında ilerlerken, keşfe gönderdiği askerlerden biri huzuruna gelip telaşla:
- 300 bin kişilik düşman ordusu bize doğru yaklaşıyor, der.
Alparslan hiç önemsemeyerek şöyle der:
- Biz de onlara yaklaşıyoruz.