“Bu ne şimdi ne demek istiyorsun?” Diyenleriniz olacaktır. Olsun, eğer aşağıda yazacaklarımı okuyunca, anlayınca, hala aynı soruları soranlar olursa da ki olacaktır. O zaman onlara benim yerime “Hadi oradan, hala anlamadın mı?” Deyiverin artık!..
Efendim, son birkaç aydır, özellikle 14- 28 Mayıs seçimleri sonrasındaki süreçte bu sütunlarda yayımlanan yazılarımda güncele ilişkin yazmayı, anlatmayı büyük ölçüde bıraktım sayılır. İşte bu nedenle okurlarımdan, dostlarımdan sitemler alıyor, almaktayım. Bu durumu oldukça yadırgayanlar, eleştirenler bir hayli fazlalaştı. Bu türden eleştirilere yönelik olarak ben de şunu söylüyorum belki de mazeret, bahane olarak...
“Yazdık, anlattık da ne oldu, fincancı katırları mı ürküttük, kimlerin tekerine çomak soktuk? ne oldu yani Aynı tas aynı hamam!..”
Neyzen Tevfik’in dediği gibi; “Türkü yine o türkü, sazlarda tel değişti. Yumruk yine o yumruk, bir varsa el değişti. Hayat üç buçukla dört arasındadır; Ya üç buçuk atarsın ya da dört ...”
Ama ben soranlara yine de yanıt vermekten geri durmuyorum, durmayacağım. Ancak, başta da belirttiğim gibi yazmayacağım, en azımdan bir süre daha yazamayacağım. Çünkü inanın içimden gelmiyor. Hele ki yakın geçmişte olduğu gibi öyle ayrıntılı biçimde memleketin ahval şeraitine dair kapsamlı analizler, yapmayacağım, öngörülerde bulunmayacağım. Ama dedim ya soranların sorularını da yanıtsız bırakmayacağım. Örneğin; Son günlerde bana en çok sorulan soruların başında, yedi ay sonra yapılacak yerel seçimlerde sonuçların ne olacağı, yerelde ve genelde kimlerin, hangi partilerin kazanacağı, ya da kaybedeceği, her iki tarafta da ittifaklı veya ittifaksız seçime girildiğinde ortaya nasıl sonuçlar çıkacağına dair bir dolu sorular yöneltiyor, ayak üstü! Ben de onlara, dilimin döndüğünce, aklımın yettiğince cevaplar vermeye çalışıyorum, öngörülerimi, tahminlerimi anlatıyorum. Mesela yerel seçimlerde tıpkı genel seçimlerde olduğu gibi ittifak yapılmasının bu kez işe yaramayacağını söylüyorum, soranlara. Buna karşılık “Ama bu kez ittifak yapılmazsa, büyükşehirlerin çoğunu kaybederiz, Balıkesir’i bile kazanamayız!” gibi ters algılarla klişe haline getirilmiş laflar ediliyor. Bende böyle söyleyenlere; “Bu sözler öğretilmiş ve dayatılmış çaresizlik içeriyor. İnanın gerçeklik payı yok. Hem seçimlerde ittifak yapmak başka bir şey, işbirliğinde bulunmak ise bambaşka bir şey. Örneğin Balıkesir’de Cumhuriyet Halk Partisi kendi adayı ile seçime girerse Büyükşehir Belediyesini kazanma olasılığı epeyce yüksek olur. Ancak 2019’da olduğu gibi Balıkesir’de İYİ Parti’nin adayı ile Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine girilir ve CHP’nin bu adayı desteklemesi istenirse inanın kazanması asla mümkün olmaz, ki 2019’da bu durumu bizzat yaşadık ve gördük. O nedenle önümüzdeki yıl yapılacak yerel seçimlerde CHP’nin kendi adayı ile Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine girmesi ve de ilçe belediyelerinin bazılarında, evet bazılarında İYİ Parti ve Demokrat Parti ile işbirliğine gitmesi daha yararlı ve hayırlı sonuçlar ortaya çıkaracaktır. DEVA, Gelecek ve Saadet Partileri ile Balıkesir yerelinde herhangi ve ittifak veya işbirliği çalışması yapılması ise hiçbir yarar sağlamayacaktır. Çünkü gerek DEVA’nın, gerekse Gelecek ve Saadet Partilerinin Balıkesir’deki epeyce küçük, küçücük kalıntıları, azıcık oluşmuş gibi görünen seçmen tabanları AK Parti ve Fatih Erbakan liderliğinde birazcık tırmanışa geçmiş gibi görünen Yeniden Refah Partisi ile resmen, legal biçimde olmasa da fiilen epeyce yakınlaşma, ürkekçe ve şimdilik gizlice temas, hatta fikir ve ideoloji birlikteliği içinde davranma sözde ‘DAVA MİSYONU’ içinde çoğu konuda ortak davranma pozisyonuna girmiş durumdalar. O yüzden Balıkesir yerelinde başta CHP olmak üzere ne İYİ Parti’ye ne de Demokrat Parti’ye, DEVA’nın, Saadet’in veya Gelecek’in hiçbir katkısı, faydası olmaz kanısındayım. Demedi, demeyin sakın! Lütfen bir kenara not edin. Bu tespit ve öngörülerim büyük ölçüde yurt geneli içinde geçerli olacaktır, düşüncesindeyim” Demek durumunda kalıyorum. Biraz uzun oldu ama…
İsimler bazında ele alacak olursak; CHP’nin bu kez Ahmet Akın’la Büyükşehir için yolu çıkması durumunda alacağı sonucun ‘HÜSRAN’ olma olasılığı epeyce yüksektir! Çünkü 2019’un ne koşulları ne de siyasal iklim ve ortamı bu kez yoktur, olmayacaktır. O nedenle bu kez Cumhuriyet Halk Partisi Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’ni kazanmak istiyorsa Ahmet Akın’dan başka isimlere yönelmelidir, diye düşünüyorum. AK Parti’nin ise bu kez Yücel Yılmaz’dan başka şansı, kazanma seçeneği yoktur. Ancak Yücel Yılmaz’ı istemeyen AK Parti içinde ve AKP’ye yakın bazı bağnaz sözüm ona muhafazakar unsurlar ve isimler bizzat Erdoğan’a ulaşarak, ulaşmaya çalışarak Yücel Yılmaz’ın 2024 seçimlerinde Büyükşehir adayı gösterilmemesi için yoğun çaba içine girmiş durumdalar. O yüzden Yücel Yılmaz’ın işi zor görünüyor daha şimdiden!..
Yazmıyorum, yazmak istemiyorum, dedim ama bakın yine de yazdım. Önümüzdeki günlerde belki yine yazar anlatırım ama şimdilik bu kadar sizlere de abana yeter sanırım. Kalın sağlıcakla..
Yorum yapın