Kimseye söyleyecek bir sözümüz yok. Bu ülke 2002 senesinde dünyada kendi kendine yete bilen 7 ülkeden biri idi. Şimdi dışa el avuç açan bir ülke durumuna geldik. 2002 de AKP iktidara geldiğinde durumumuz böyle idi. İyi güzelde siz beni kandırırsanız kabahat sizde. İkinci defa kandırırsanız kabahat bendedir. AKP iktidara geldiği andan itibaren milli varlıklarımızı satmaya başladı. Pekiyi bu milli varlıklarımızın satılmasına tepki geldi mi? Hiçbir yerden tepki gelmedi. Milli ordumuza FETÖ ile birlik olup kumpas kuruldu. Ergenekon davaları başladı. Atatürkçü, milliyetçi ordu komutanları ve birçok general emekli edildi.  2002 de kandırıldık kabahat bizi kandıranda. Pekiyi ikinci seçim yapıldı. Yine AKP kazandı. Bu sefer biz kandırıldık. Hem de ne kandırılma. Biz her türlü milliyetçiliği ayaklarımızın altına almış bir partiyiz. Bize Türkçülük içinde kimse gelmesin dediler. Artık kabahatin en büyüğü bizde. Kandırıldığımızı bildiğimiz halde ve Türklüğümüz inkâr edilmesine rağmen.  AKP’ye oy vermeye devam edildi. İtibarda tasarruf edilmez söyleminin arkasına sığınarak istediklerini yaptılar. Artık öyle bir durma geldik ki? Seçimde yine kandırıldık. Artık her kandırılmanın sorumlusu biz kendimiziz.  Biz artık devamlı kandırılıyoruz.  İnsan bu kadar kandırılamaz.  Bu kadar kandıran olmaz. Bu kadarda kandırılan da olamaz. İşte buyurun. Emekliye maalesef ara zam yok. Devamlı kandıran ve kandırılan var.  Biz emeklilere ara zammı vermeyen makam kendi maaşına 40 bin lira zam yaptı. Artık devir kandırma ve kandırılma devri oldu. Millete tasarruf yapın diyorlar. Tasarrufu yapacak olan millet değildir. Tasarrufu üst kademelerde olanlar yapacak. Arap ülkelerine para bulmaya gidildi. Para olmadı. Araplar ülkeye geldi. Ne alacaklarını görüp te alacaklar.  Biz neyi satacağımızı iyi biliriz diyorsunuz. Evet biz neyin satılacağını sizin kadar bilemeyiz. Satmak size mahsustur.  Şöyle yapacağız böyle yapacağız deniniz. Fakat hiçbir şey olmadı. 2002 senesindeki ülkeyi arıyoruz. İktidarı tabiri ile onlar yeni Türkiye diyorlar.   Yeni Türkiye diyebilmek için. Ülkeyi 2002 senesindeki durumundan daha iyi duruma getirmiş olmanız gerekiyor. İtibarda tasarruf olmaz dediniz. 1150 odalı saray yaptınız. Bu yetmedi Ahlata küllüye yaptınız. Yazılık yaptınız hem de yabancı misafirler için. Ayrı bir yer yaptınız. İtibarda tasarruf olmaz diyerek bunları yaptınız. Ülke yararına olacak doğru dürüst bir şey yapmadınız.  Hep kendi ikbalinizi düşündünüz.  Üretmeden tüketen ülke durumuna getirdiniz. Üretmeden tüketen ülkelere önce hasiyetlerini kaybederler. Sonra Hürriyetlerini kaybederler. Artık satılacak bir yerler kalmayınca. Arapları ülkeye getirdiniz. Alacakları yerleri kendileri görerek alsınlar diye. Bu duruma eleştiri gelince. Satacağımız yerleri biz sizden iyi biliriz dediniz. Stratejik öneme haiz olan yerleri satarsanız ne olacak. Mesela İzmir limanını satılığa çıkardınız. Bu İzmir limanını Yunanlılar alırsa ne olacak. Bunun için hiçbir şey düşünmediniz mi? Bu sattığınız toprakların her karışında şehit kanı var. O şehitlerin kemiklerini sızlatmaya hiç hakkınız yok. Hazıra dağlar dayanmaz diyenler bunu boşuna söylememiş. 21 senedir iktidardasınız. Birde yeni Türkiye diye bir şey çıkardınız. Bu yeni Türkiye’yi biz yaptık diye böbürlenecektiniz. Fakat ileri vitesten geri vitese geçtiniz. Millet eski Türkiye’yi mumla arıyor. Ülkeyi getirdiğiniz noktayı. Gözünüzün önüne koyun ülkeyi ne duruma getirdiğinizi salim kafa ile bir bakın. Üreten Türkiye avuç açan ülke durumuna geldi. Bu durum sizi hiç rahatsız etmiyor mu?  Milletin kullandığı dili kullanmaya utanıyorum. Fakat bizde de utanacak yüz kalmadı. Biri bizi kandırdı. Suç kandıranda. Fakat ikinci defa kandırıldık. Bu sefer kabahat bizde. Bu konuya devam edeceğim. Kendimiz ettik kendimiz bulduk. Saygılarımla.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!