Bazen bir düşünce zihnimize düşer ve orada kök salar. Küçücük bir ihtimal, içimizi kemiren büyük bir endişeye dönüşebilir.
‘Ya yanlış anladıysa?’, ‘Ya bir hata yaptıysam?’, ‘Ya başarısız olursam?’ gibi sorular, tıpkı bir gölge gibi peşimizi bırakmaz. İşte buna ‘VESVESE’ deriz…
Küçük bir şüpheyle başlar ama zamanla insanın psikolojisini, kararlarını ve ilişkilerini derinden etkileyebilir…
Hayatın akışını zorlaştıran, bizi olduğumuz yerden bir adım ileri götürmek yerine geriye çeken bu düşünceler, farkına varmasak da bizi engeller…
Kendi kendimize hayatı nasıl da zorlaştırıyoruz çoğu zaman...
Kimse bize baskı yapmasa bile, içimizdeki ses fazlasıyla yapıyor. ‘Acaba bana kırıldı mı?’, ‘Aradım neden açmadı?’ gibi gibi vesveselerle, zaten zor olan hayatı bir o kadar da kendimiz zorlaştırıyoruz.
Küçücük bir düşünceyle başlıyor, sonra çığ gibi büyüyerek kocaman bir endişeye dönüşüyor. Sonunda ne mi oluyor?
Uykular kaçıyor, kafanın içinde sürekli aynı sorular dönüp duruyor, öyle ki kendini başka işe veremiyorsun ve hayat gereksiz yere ağırlaşıyor…
Vesvese en basit ve sıradan şeyleri bile büyütüp içinden çıkılmaz hale getirir. Vesveseli insanlar sürekli ‘ya böyle olursa ya yanlış yaptıysam’ gibi sorularla, zihinleriyle adeta bir savaş içindedir. Kendi düşünceleriyle boğuşmaktan enerjileri de tükenir, motivasyonları da düşer...
Vesveseli insan en basit kararları bile sorgular hatta bu yüzden kararsızlık da yaşar. Günlük hayatta en basit kararlarda bile tereddütte kalır. Oysa hayat, seçimler ve hatalarla güzeldir. Ama vesvese insanı felç eder, hareketsiz bırakır.
İnsana küçük şüpheler nasılda büyük yükler bindirir, en kötü senaryoyu üretir ve insanı gereksiz bir kaygının içine sürükler. Kararları zorlaştırır, ilişkileri yıpratır, özgüveni zedeler, psikolojik yorgunluğu da cabası olur. Kısacası vesvese, insanın hayatını hem psikolojik hem de fiziksel olarak oldukça zorlaştırır.
İşte vesveseye teslim olmak, hayatı bu yüzden epeyce zorlaştırır. Ama farkına varıp onu kontrol etmeyi öğrenirsek, çok daha huzurlu ve özgür yaşarız hayatımızı. Çünkü gerçekten her şeyi çözmek, tahmin etmek ya da anlamlandırmak zorunda değiliz. O yüzden bazen en iyi şey, fazla düşünmeden sadece yaşamak…
Yorum yapın