Karamsarlığa ne kadar da yatkınız millet olarak…

‘Ben iyimserim’ diyenler bile, zor dönemlerinde karamsarlığa ne çabuk geçiveriyor.

Samvel Newlands bir konuşmasında şu açıklamada bulunmuş: ‘İç dünyanda geliştireceğin psikolojik bir özellik seçecek olsaydın, iyimserliği tavsiye ederdim. Çünkü o içinde birçok ihsanı barındırmaktadır. Zira iyimserler, uzun ömür ve sağlığa sahip olurlar. Aynı zamanda dünyevi başarılarının yanında, hayatlarından gayet derecede memnundurlar...’

Aynı zamanda iyimserliği kazanmanın ve öğrenmenin mümkün olduğunu düşünmektedir...

Yine edindiğim bilgilere göre; iyimserler, karşılaştıkları zorluklar karşısında mücadele ederek planlar yaparken, karamsarlar; genelde hiçbir şey yapmamayı tercih edip, tembellik ve depresyonun kurbanı olurlarmış. İkisi arasında ki tek fark ise, üzücü olayları karşılama ve kabullenme keyfiyeti imiş… 

Yaşamımız boyunca bir çağ gibi açılıp kapanan dönemlerimiz mutlaka olmuştur. Bereketli dönemlerimizde olmuştur, çorak dönemlerimizde tıpkı bir toprak gibi…

Bir şekilde göğüslenip yaşanılan zorlu, çetrefilli zamanlarda olmuştur, kolay, hafif ve mutlu geçen zamanlarda. Hayatımızda dönem, dönem değişen ya da gelişen birçok şartla birlikte, var olan her şeyde değişiyor, insanlar da dahil. ‘Değişmeyen tek şey değişimdir’ sözünde olduğu gibi…

Hiç kimse, yaşamı boyunca hep mutlu ya da hep mutsuz kalamaz doğal olarak. Ama dedim ya ‘karamsarlığa daha bir yatkınız’ diye…

O yüz güldüren, mutlu süreçler çok mu çabuk geçiyor acaba, o yüzden mi hafızalarda kalıcı yer etmiyor?

Yüzdeki tebessümler çok çabuk soluyor da karamsarlıklar, kötü anılar hafızaları sahipleniyor sanki…

Çorak dönemlerin kötü anıları, daha bir iz bırakıyor. Kendisi unutulsa da izleri silinmeyen zorlu süreçler, daha çok yer ediyor hafızalarda…

Bütün bunların tam tersi olsa da güzel dönemler, daha sağlam ve kalıcı yer edinse hafızalarda, tebessümler yüzde iz bıraksa. İyimserlik galip gelse karamsarlığa!..

Zorlukların içinden daha kolay geçmek mümkündür belki de…

En azından buna niyet edilince çıkacak, insanın ve iradenin gücü ortaya kim bilir. İşte o zaman, karamsarlığa olan yatkınlığımızın yerini, iyimserliğe olan inancımız alacak, irademizin gücüyle!..