27 Mart 1916 tarihinde, Irak Cephesi Felâhiye Muharebesi’nde boğazından ağır yaralanan 18. Kolordu, 51. Tümen, 9. Alay emir subayı İstanbullu üsteğmen Muzaffer, hayatının son dakikalarına geldiğini görünce, sükûnetle son görevini yapmaya başlamış ve konuşamadığından cebinden çıkardığı bir mektup zarfının üzerine, kurşun kalemle önce: “Kıble ne yöndedir?” diye yazıp o tarafa dönerek, kalbindeki şehâdeti dille söyleyemediğinden, kana boyanan zarfın ortasına, okunaklı bir şekilde Kelime-i şehâdet-i yazdıktan sonra, zarfın üç yerine; “Bölük cihada devam etsin! Benim kanım da yerde kalmasın!” cümlesini yazmış, ikisini imzalayıp üçüncüyü imzalayamadan son nefesini vermiştir.
Muzaffer efendinin bu yüce davranışı, bir Türk subayının hareketi olan o kanlı zarf, Askerî Müze’ye gönderilerek, Türk çocuklarına ve gelecek nesillere cevher değerinde bir miras olmuştur. “6. Ordu Komutanı Halil (11 Temmuz 1916)”
Kaynak: (T.G. Osmanlı Tarihi Ansiklopedisi S:266)
BMW ALMAK İÇİN
Gazeteci bazı meslek sahiplerine sorar:
“BMW almak için ne kadar çalışmanız gerekir?”
Doktor: BMW almak için benim 2 sene çalışmam gerekir.
Mühendis: Benim de 3 sene çalışmam şart.
Muhasebeci: Benim de en az 4 sene çalışmam lâzım.
Sıra dünyanın en zengini Jeff Bezos’a gelir:
Jeff Bezos: Benim ise en az 5 sene çalışmam şart.
Gazeteci: Neden bu kadar uzun bir süre Bay Bezos?
Jeff Bezos: Kolay değil, BMW büyük bir şirket...
SİGARA TİRYAKİSİ
1. Tiryakiyi köpek ısırmaz; çünkü yanında sürekli baston taşır.
2. Tiryakinin evine hırsız girmez; çünkü sabaha kadar öksürür.
3. Tiryaki kolay kolay yaşlanmaz; çünkü genç yaşta ölür.
4. Tiryaki alçak gönüllüdür; çünkü herkesten kolayca zehir ister.
5. Tiryaki bonkördür; çünkü zehiri herkese ikram etmek ister.
AFRİKALI ÇOCUKLAR
Batılı bir ilim adamı, Afrikalı çocuklar üzerine bir deney yapmak ister. Aslında deney bir tür oyundur. Çocuklardan biraz ilerideki bir ağacın dibine, içi nefis yiyeceklerle dolu bir sepet koyar. Çocukları dizer ve der ki:
- Sizi yarıştıracağım. “Başla!” deyince koşacaksınız sepete ilk dokunan, sepetteki güzel yiyecekleri yiyecektir.
“Başla!” Çocuklar elele tutuşup birlikte koşmaya başlarlar. Sepetin yanına geldiklerinde de sepetteki yiyecekleri hep birlikte afiyetle yemeye başlarlar.
İlim adamı gördükleri karşısında şaşırır ve sorar:
- Bunu neden böyle yaptınız? Bu meyveleri biriniz kazanabilir ve bütün yiyeceklere sahip olabilirdi.
Çocuklar cevap verir: “Ubuntu!” Ubuntu'nun anlamı Afrika'da şudur: “Diğerleri üzgünken, biri nasıl mutlu olabilir?”
Yorum yapın