İTİBAR DEĞİŞMEZ
Seçimler yapıldı. 28 Mayıs tarihi gün geldi geçti. İlk turda işi bitirmek isteyen ve bu güce de sahip olduklarını her fırsatta söyleyen liderler 14 Mayıs’ta kozlarını paylaşamadılar ve seçim ikinci tura kaldı. AK Parti lideri ve Cumhurbaşkanı adayı Sayın R. Tayyip Erdoğan seçimi kazanarak yeniden Cumhurbaşkanı oldu. Hayırlı uğurlu olsun. Seçim heyecanıyla ülkede seçimlerden başka bir şey konuşulmuyor.
Yaşadığımız büyük deprem felaketi bile seçimin önüne geçemedi gerçi deprem felaketinde Kızılay eski Başkanı Kerem Kınık her şeyin önüne geçmesini başarmıştı. Neyse konumuz bu değil konumuz itibar. Bu konuya daha sonra değineceğim seçim diyorduk seçim çalışmaları tüm hızıyla devam ederken siyasiler şehir, şehir gezerek mitingler yaparken normal olarak ülkede yaşam devam ediyordu.
Dolayısıyla vatandaş ne enflasyondan bahsediyor ne hayat pahalılığından ne kiralardan ne de akaryakıt fiyatlarından. Hiç kimse bahsetmedi. İktidar yanlıları her şeyin normal olduğunu söylüyor Almanya, Amerika, Fransa bile zor günler yaşıyor deyip liderlerinin ülkeyi çok iyi yönettiğini öne sürüyor ve reisle gurur duyuyoruz diyordu.
Muhalefet ise kendi mitinglerinde patates soğanı dillerine dolayıp marş gibi slogan atarak boş tencereler sizden hesap soracak diyorlardı.
Seçimler bitti kabine oluşturulma aşamasına geçildi. Eski Maliye Bakanı Nebati yeterli değildi ki Erdoğan Mehmet Şimşek isminde hayli ısrarcı oldu. İlk etapta gelmek istemese de Erdoğan ikna ederek paranın başına getirmeyi başardı.
Maliye Bakanı Şimşek, göreve gelir gelmez kemer sıkma politikası uygulayacağız sinyallerini verdi. Çokta haklıydı ancak işçi de, emekli de asgari ücretli de ne kemer vardı ne de sıkacak güç. Ülkenin kalkınması için kemer sıkma politikası mutlaka yapılmalı ancak nereden başlanmasını da bilmek gerekir.
Örneğin kamudan 3 maaş 5 maaş alanların olduğunu hepimiz biliyoruz. Bunların sayısı kaç olursa olsun önemli değil. Kayyumların atanmasında daha dikkatli olunması Türk şeker, Çaykur, TRT, Et ve süt kurumu başta olmak üzere iyi yönetildiği zaman zarar etmeyecek kurumların daha hassas kişiler tarafından yönetilmesi ve daha çok katma değer getirmesi gerekmesine rağmen 2021 yılında zararda olan bu kurumların üst düzey yöneticilerine toplam 3 milyon 465 bin TL ödeme yapılıyor.
Özellikle bu kurumun yıllardır zarar etmesi neden önlenemiyor yada önlem almamak için ısrar mı ediliyor bunu büyüklerimiz daha iyi bilir.
Şimdi gelelim itibara sanırım hepimiz hatırlarız Cumhurbaşkanımız bizzat söyledi “İtibardan Tasarruf” olmaz bunu bizde biliyoruz ama bizim itibarımız yok. Niye yok emekliye para vermiyorlar, asgari ücretliye para vermiyorlar, paran yoksa itibarında yoktur.
İtibar parayla yapılır eşinin çocuğunun istediğini alamıyor onların isteğini yerine getiremiyorsan itibarın ayaklar altındadır. Yurttaşların itibarlı olmasını sağlayacak olanda bizleri yönetenlerdir.
Kırk yıl çalışmama rağmen hiçbir zaman iki maaş almadım ve hiç kimse almasın. Belediyeler, iktidar, muhalefet adaletli bir şekilde denetlensin tasarrufu onlar başlatsın aklıma geliveren konuların başında olan sürekli bizi kıskanan kıskançlıktan inim inim inleyen Avrupa ülkelerinden bazılarının halkına verdiği asgari ücretleri yazmak istiyorum.
Ancak öncelikle TES İŞ, Türkiye Enerji Ve Gaz İşleri Sendikasının yayınladığı istatistik verilerini söylüyorum. 4 kişilik bir ailenin evine girmesi gereken para açlık sınırı için 10 bin 362 TL yoksulluk sınırı için 33 bin 751 TL olarak belirlendi. Aç mıyız, yoksulmuyuz bilemiyorum. Benim bildiğim bizi kıskanan Avrupa ülkelerindeki asgari ücretleri bakın nasılmış.
Lüksemburg 2257 Euro, İrlanda 1775 Euro, Hollanda 1725 Euro, Belçika 1658 Euro, Almanya 1621 Euro, Fransa 1603 Euro, İspanya 1126 Euro, Slovenya 1074 Euro, Portekiz 823 Euro, Malta 792 Euro, 823 Euro, Malta 792 Euro, Yunanistan 774 Euro, Litvanya 730 Euro, Polonya 655 Euro, Estonya 654 Euro, Çek Cumhuriyeti 652 Euro, Slovakya 646 Euro, Macaristan 542 Euro, Karadağ 533 Euro, Romanya 515 Euro, Sırbistan 401 Euro, Bulgaristan 332 Euro, TÜRKİYE 328 Euro, Arnavutluk 248 Euro asgari ücret ödüyor.
Ülkemizde ödenen asgari ücreti yani 328 Euro, 8.200 TL yaparken geçtiğimiz günlerde savaştan çıkmış Karadağ 533 Euro yani 13.325 TL yapıyor. Bunları tek tek hesap yapmaya gerek yok, bu nedenle bizde de para yok velhasıl itibar da yok.
Yorum yapın