İLGİNÇ DAHİLER
“Koluna üç saat takan dahi kim?”
1.PİSAGOR
Pisagor ya da Pythagoras, MÖ 570 - MÖ 495 yılları arasında yaşamış olan İyonyalı (Yunan) filozof, matematikçi ve Pisagorculuk olarak bilinen akımın kurucusudur. "Sayıların babası" olarak bilinmesinin yanı sıra en iyi bilinen önermesi, kendi adıyla anılan Pisagor teoremidir. Geometrinin temeli olan Pisagor Teoremi için ona teşekkür edebilirsiniz. Ancak bazı fikirleri zaman içerisindeki gelişmelere yenik düşmüştür.
Pisagor’un ‘müritleri’ diyebileceğimiz takipçileri olduğu ve sayılara mistik özellikler atfettikleri söylenir. Pisagor grubuna yeni katılan birisinin, tam olarak kabul edilmesi için, sırlarını korumak adına beş yıl boyunca konuşmaması gerekirmiş. Pisagor ve müritleri vejetaryenlik felsefesini benimsemiş fakat ilginç bir şekilde fasulyeye dokunmayı ve yemeyi kendilerine yasaklamışlardır. Bir başka ilginç ayrıntı ise önce sağ ayakkabılarını giymeleri ve herkesin yürüdüğü yollardan yürümemeleridir. Anlatılanlara göre, Pisagor’un ölümü fasulye yüzünden olmuştur. Bir gün bir düşmanı Pisagor’un evini basıp yakmıştı, kaçmaya çalışan Pisagor ise bir fasulye tarlasının önüne gelmişti. Pisagor, tarlaya girip kaçmak ve böylece fasulye yasağını ihlal etmek yerine ölmeyi tercih etmişti.
2.TYCHO BRAHE
Tycho Brahe, asıl adıyla Tyge Ottesen Brahe, Danimarkalı simyacı, matematikçi astronom ve astrologdur. Kopernik'in ölümünden 3 yıl sonra doğmuştur ve asil bir soydan gelir. Kendisi 16. yüzyıldaki ilginç yaşamı ve ölümü ile bilinir. Burnunu üniversitedeki bir düelloda kaybetmiş ve daha sonrasında metal protez takmıştır.
Partilere olan aşırı sevgisinin ölüm sebebi olmuş olabileceği söylenmektedir. Kendine ait bir adası olduğu bilinir ve çoğu zaman arkadaşlarını çılgın partiler için şatosuna davet etmektedir. Prag’daki bir şölende, Brahe tuvalete gitmesi gerektiğinde masada oturmaya devam etmek için direnmiştir. Çünkü masadan ayrılmak asil öğretilerine göre görgü kurallarına aykırı bir harekettir. Fakat bu oldukça yanlış bir hareket olmuştur çünkü Brahe bu olaydan sonra böbrek enfeksiyonu geçirmiş ve 11 gün sonra mesanesi patlamıştır.
3.BUCKMİNSTER FULLER
Richard Buckminster Fuller, Amerikalı felsefeci, mühendis, mimar, şair, yazar ve mucit. Fuller, hayatı boyunca insanlığın Dünya gezegeninde daha uzun ve başarılı yaşama şansının olup olmadığını ve varsa nasıl olacağını anlamaya çalışmıştır. Dymaxion isimli otomobil icadı ile ünlüdür. Dünya çapında seyahat ederken, birkaç saat diliminde zamanı söylemek için koluna üç saat takıyordu ve yıllarını her gün sadece iki saat uyuyarak geçirdi. Buna Dymaxion uykusu adını verdi. Fakat sonunda vazgeçti çünkü meslektaşları uyumadan ona yetişemiyordu.
4.NİKOLA TESLA
Nikola Tesla bilimin tanınmamış kahramanlarından biridir. 1884’te Sırbistan’dan Amerika’ya gelmiş ve hemen Thomas Edison için çalışmaya başlamıştır. Bazılarından Edison’un da kendine pay çıkardığı radyo, robotik ve elektrik alanlarında önemli buluşlar ortaya koymuştur. Örneğin; ampulün gerçek icat edeni Edison değil, Tesla’dır.
Buluşlarına çok erken yaşta başlayan Tesla, daha 6 yaşındayken kendi su çarkını yapmıştır. Fakat gariplikleri olan bir çocuk olduğu aşikârdır. Kimsenin saçına dokunamaması, yürürken adımlarını sayması, parlak ve yuvarlak cisimlere karşı olan zaafı birçok kaynakta geçmektedir. Ayrıca, her zaman yemeğinin kübik içeriğini hesapladığı, bunu başaramazsa yemek yemeyi reddettiği de söylenir. 3 numaraya takıntılı olduğu, 3 kez binanın etrafında yürümeden binaya girmediği ve her öğünde, yemek kaplarını parlatmak için tam 18 adet peçete kullandığı da söylentiler arasındadır.
5.WERNER HEİSENBERG
Dalgın Profesör olarak da tarihe geçen Alman fizikçi Karl Werner Heisenberg kendi ismiyle anılan Belirsizlik İlkesi'ni bulmuştur. Atom yapısı bilgisine katkılarından dolayı 1932 yılında Nobel Fizik Ödülü'ne layık görülmüştür. Münih Üniversitesi'nde Arnold Sommerfeld ile beraber araştırmalar yaptı. Aklı bir karış havada olan parlak bir teorik fizikçi olarak anılıyordu. 1927’de Alman teorik fizikçi, kuantum mekaniğindeki ünlü belirsizlik denklemlerini, küçük minik atomik parçacıkların küçük ölçeklerindeki davranışını açıklayan kuralları geliştirdi.
Ancak doktora sınavında az kalsın başarısız oluyordu, çünkü deneysel teknikler hakkında neredeyse hiçbir şey bilmiyordu. Doktora derecesi komitesindeki şüpheci bir profesör kendisine bataryanın nasıl çalıştığını sorduğunda, ilginç bir şekilde hiçbir fikri yoktu.
6.ROBERT OPPENHEİMER
Fizikçi Julius Robert Oppenheimer, bilim ve teknoloji dünyasında "ilk nükleer bombanın babası" olarak anılan, Manhattan Projesi başkanlığını yapmış Yahudi kökenli ve Amerikalı bir profesördür. Oppenheimer, sekiz dili akıcı bir şekilde konuşabilen ve şiir, dil bilimi ve felsefe gibi geniş bir ilgi alanına sahip bir bilgedir. Evet! Yanlış okumadınız sekiz dili akıcı bir şekilde konuşuyordu. Kendisi diğer insanların sınırlamalarını anlamakta bazen zorlanırdı.
1931’de Kaliforniya Berkeley Üniversitesi’nden meslektaşı olan Leo Nedelsky’den kendisi için bir ders hazırlamasını istemiştir, her şeyin Oppenheimer’ın ona verdiği kitapta olduğunu düşünen Leo, bunun kolay bir iş olduğunu düşünüp kabul etmiştir. Fakat daha sonra şaşkın bir şekilde geri dönüp, kitabın Felemenk’çe olduğunu söylemiştir. Buna Oppenheimer’ın tepkisi sanki okurken çözülebilirmişçesine “Ama bu oldukça kolay bir Felemenk’çe ile yazılmış!” olmuştur.
Yorum yapın