‘Değer’ denilen bir fiyat mı, yoksa bir insan ederi mi? ‘Değer’ denilen bence bir insana verilebilecek en büyük onurdur. Bu da sözle değil, ‘ÖZ’ ile olur.

     Sosyal ilişkilerde ve özel ilişkilerde, karşı tarafa gösterdiğimiz, saygı, anlayış, incelik ve hassasiyeti bulamadığımızda “herkese hak ettiği kadar değer vermek gerekir” sözü çınlar kulaklarımızda ve beynimizde. Bir insan ‘SÖZDE’ değer verdiği kişiyi hiç düşünmeden çiğneyip, ezer geçer ise onun istemediği hoşlanmadığı şeyleri yapıp, üstüne hiçbir şey yokmuş gibi hayatına devam ederse, ‘bu neyin değeri’ diye irdelenir. Sözde değeri ‘DEĞER’ görmez o zaman. Muhatabının, kırılıp yara alacağı şeyleri bilip dikkate almış olmak, verilen değerin anlamı olduğunu, sözde kalmayıp özden geldiğini gösterir…

       Hak ettiğinden daha fazla verilen değer yüzünden kaybeder insan. Hatta hak ettiği kadar değer verince bile bazılarının aslında bunu hak etmediğini görür….

        Bazı insanlar erken olgunlaşır bazıları ise geç! Kimi insan cenazelerde ‘put’ gibi dururken kimileri ‘çizgi film izlerken bile’ ağlayabilir. Ama bunların acısı da kimseyi acıtmaz. Bilirler ki, acının insanlara verdiklerini, daha doğrusu acının insanlardan götürdüklerini. Zaman en iyi ilaçtır ama bazı yaraları asla saramaz. Bu tip insanlar çevrelerine duvar örmezler. O yüzden illaki taş atan olur. Her taş aynı şiddette dağlamaz yüreğini. Bazısı sıyırıp geçer, bazısı ise koparır sinirleri!...

        Bazen en güvendiğiniz kişi de bir taş atar. O an, o kadar canınız yanar ki, onun da en az on misli canı yansın istersiniz. Ama ertesi gün geri adım atarsınız, verdiğiniz değer yüzünden. Oysa o hiç pişman değildir o taşı attığı için. Bu durumda sizin yanınıza yediğiniz kazıklar kalır, ona da yaptığı ayıp!...

         İşte hep kazık yiyen bu tip kişilerin sorunu, insanlara fazla değer vermeleridir. Çoğu zaman bu tür kişiler yaptığı fedakarlığının karşılığını alamazlar, çünkü insanlar o kadar fedakar değildir! Bu durumda da beklenen tutum ve davranışı göremiyorsa muhatabından, kapasitesi kadar bir müddet hoşgörü ve sabırla iletişime devam eder. Machiavelli’nin bu sözü sanırım bugünkü yazımın özeti gibi; “Her zaman iyi olmaya çalışan biri, iyi olmayan birçok insanın arasında bir yıkıntı olmaya mahkumdur!”

      Verdiğin değerin karşılığını görmüyorsan, gördüğün değeri ver ki herkes yerini bilsin. Bir gün çekip giderken, geride ne aklın kalsın ne de kırılmış bir yürek! Hayatta hiçbir şey, hiçbir insan vazgeçilmez değildir. Herkes ederi kadardır. Herkese hak ettiği değeri vereceksin ne bir eksik ne de bir fazla! Kararında ve de kıvamında. O zaman belki, o anlamını bilmedikleri ‘DEĞER’ sözcüğünün anlamını öğrenirler!...