Aynı gemideysek hepimiz batıyor muyuz?..
Yoksa azınlıktaki bir kısım iyice zenginleşirken onlarca milyon insan maddi sıkıntı ile boğuşa boğuşa artık idare edecek gücü, çevirecek kredi kartı kalmaz hale mi geldi?..
Bireysel kredilerde patlama vahim boyutta.
Bir önceki yıla göre batık kredi kartı oranında %241’lik artış var.
Çevremizden gördüklerimizi aktaralım:
Bugüne kadar kredi kartı kullanmayan nice insan kredi kartı kullanır hale geldi.
Nakit yok.
Kredi kartının güncel borcunu ödeyebilenler artık ödenecek asgari tutarı ödeyebiliyorlarsa “şükür” diyor.
Alım gücünde inanılmaz bir daralma var.
Kafelerin doluluğuna bakıp vatandaşın halinin yerinde olduğunu düşünen yanılır.
Çay kahve dışında, dışarıda yeme içme bitme noktasında.
Kent Lokantaları’na olan talep ve önlerindeki kuyruk zaten bu tabloyu doğal olarak yansıtmıyor mu bize?..
Vatandaş en ekonomik neresiyse orayı tercih ediyor, bir deterjanı 2-3 TL ucuz bulabilmek için sayısız market geziyor.
Alev alev çarşı pazar.
Kredi kartı ile yapılan market harcamaları bir yılda yüzde 75 artmış.
Balıkesir Merkez Adliye açısından söyleyelim…
Yılın ilk dört ayı bitmedi ama 2025’in 1 Ocak tarihinden itibaren açılan yeni icra takip dosya sayısı 15 bine ulaşmak üzere… 
Başlı başına korkunç bir tablo.
İl merkezinde sadece iş günlerini nazara alın, günde kaç takip dosyası açılıyor siz hesaplayın.
Ki özellikle bankalar; batık kredileri yasal takibe atmakta eskisi gibi hızlı davranmıyorlar, yasal takibe çok geç gidiyor dosyalar.
Gerek ekonomi politikası gerek bankalara verilen üstü kapalı mesajlarla yasal takibe intikal ettirilecek dosyalar çığ gibi birikiyor.
Yapılandırabilen yapılandırıyor ama fiyatların hızına ve giderlerin artışına yetişebilmek mümkün değil.
Konkordato davası açan firma sayısı özellikle büyük sanayi şehirlerinde büyük hızla artıyor.
Ekonomik sıkıntı büyük.
Üretim odaklı ekonomi terk edilip, israf ve akıllara zarar harcama kalemleri ile devletin kendi bütçesi dikiş tutmuyor, hepimiz izliyoruz.
Hazine’nin, Merkez Bankası’nın, Maliye Bakanlığı’nın ince ince işlediği önlemler ve kemer sıkma politikaları; hukuk devletine yara veren siyasi kararlarla boşa çıkıyor.
İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından ekonomi idaresi ne yaparsa yapsın kaybolan güven endeksinin yabancı yatırımcı nezninde geri gelmesi çok uzun zaman alacağa benzer.
Kredi kartı borçları basında yer alan bilgilere göre ilk kez 2 trilyon lirayı aşarak rekor kırmış, en yüksek harcama ise taksitsiz harcamalar olarak gerçekleşmiş.
Toplanan vergilere, cezalara, resim ve harçlara bakıyorsunuz…
Ülkenin doğal kaynaklarına bakıyorsunuz…
Eşsiz coğrafyaya bakıyorsunuz…
Düşünüyorsunuz ki bu ülkenin bu potansiyelle Kuzey Avrupa ülkeleri konumunda ve hali refahta olması gerek.
Ama görüyoruz ki vatandaşın hali perişan.