Günümüzde gıda çeşitliliği oldukça fazla. Beslenme düzenimiz ve beslenme şeklimiz değişti. Artık, ne yediğimizi bilemez hale geldik. Tükettiğimiz besin maddelerine karıştırılan gıda boyaları, kimyasallar sağlığımız için zararlı. Yediğimiz ve içtiğimiz, aldığımız her ambalajlı ürünün üzerinde içeriği yazılı. Bu içerikleri okuduğumuz zaman tükettiğimiz gıdaların hemen hemen hepsinde zararlı maddeler var.
Birde GDO’lu ürünler var. Genetiği değiştirilmiş bu gıdaları kullanmak bize ne getirir? Bir bakalım. GDO'lu besinlerin insan sağlığı açısında ne gibi riskler oluşturacağı bilinmemektedir. GDO'lu ürünlerin, geleneksel ürünlerle ekilebilirliği söz konusu değildir. Sağlığımızla ilgili olarak GDO'LU besinlerin bize ne gibi yaralar sağlayacağı veya zarar vereceği konusu net değildir.
GDO üretimi, dayanıklı böcek ve yabani bitki türleri yaratır. Bu türlerin varlığı ekosisteme ve tarıma büyük tehdit oluşturur. GDO'lar tozlaşma yoluyla doğal türlere bulaşarak biyoçeşitliliğe zarar verir. Zehir salgılayan GDO'lar, kelebekler gibi zararsız canlıların ölümüne neden olur.
GMO üretiminin ve gıdaların tüketimin artması neticesinde bu besinlerin, toplumda toksik etkiler oluşturacağı, görülen alerjik reaksiyonları sıklaşacağı, kanser vakalarında artış olabileceği ve kullanımı yaygın ilaç grubundan olan antibiyotiklere dirençli mikroorganizmaların gelişimine yol açabileceğidir.

GDO’lu ürünleri nasıl anlayabiliriz?
Uluslararası otoriteler tarafından onaylanmış bilimsel moleküler yöntemler kullanılarak gıdaların, genetiği değiştirilmiş organizma içerip içermediği anlaşılabilir. Genetiği değiştirilmiş olarak tanımlanan her ürün var olan uluslararası limitlere ve güvenlik kriterlerine uymalıdır. GDO'lu olarak yetiştirilen ürünler: Mısır, soya, pamuk, kanola, yonca, şeker pancarı, papaya, patates, arpa, buğday, keten, çeltik, kabak, patlıcan, domates, kırmızı ve yeşil biber.
GDO'lu ürünlerin yüzde 99'u soya, mısır, pamuk ve kanola dan oluşmaktadır. Bunların dışında domates, patates, pirinç, buğday, bal kabağı, ayçiçeği, tütün ve şeker pancarı gibi bitkiler de GDO'lu olarak üretilmektedir.
İnsanlar tarafından genetiği değiştirilen muzun yine günümüzde her boyutta satıldığını görebilmek mümkün. Sıcak havaların vazgeçilmezi, kırmızı ve bol sulu karpuz da genetiği değiştirilen meyveler arasında.
Bence günümüzde yediklerimizin çeşitlerini azaltıp seçici olmamızda fayda var ve evde kendi yaptığımız yiyecekleri tüketmemiz daha uygun. Artık, bilmediğimiz gıda ürünleri satan işyerlerinden alışveriş yapmak oldukça riskli. Ucuz diye yiyecek bir şey almamalıyız. Ucuz, kıyma, sucuk, peynir, tereyağ, bal olmaz. Hiçbir ürün maliyetinin altına satılmaz.