FOÇA’NIN EFSANESİ ‘KARATAŞ’

Eski Foça, ismini hepimiz duymuşuzdur kesin. Bende ara sıra buraya giderim. Foça öyle kocaman bir yer değil yani öyle günler harcamanıza gerek yok gezmek için. Bir günde bile burasını gezebilirsiniz. Foça denince akla hemen foklar gelmelidir. Eskiden bu çevrede denizde foklar olurmuş, zaten ünü de buradan gelmekte. Bu nedenle fok anlamına gelen “Fokai” tabelalarını günümüzde hala görmek mümkün.
 Fokai, zamanla Foça’ya dönüşmüş. Foklarda artık Foça’nın sembolü haline gelmiş.
Foça’ya gittiğinizde, Demokrasi Meydanı’nda şair Ataol Behramoğlu’nun yazdığı ‘‘Karataş’’ şiirini, Arkeolog Ertan Aksoy’un tasarladığı bazalt taşı üzerine işlenmiş şekilde görebilirsiniz. Taşın üzerinde Ertan Aksoy’un tasarladığı ilçeye özgü sembollerde bulunuyor.
Bir süredir yaz aylarını Foça’da geçiren Ataol Behramoğlu, Foça için yazdığı şiirlerini ‘‘Özlem ve yaz Foça Dörtlükleri’’ isimli kitabında toplamış.
TAŞIN HİKAYESİ
Karataş diye bir yer varmış ve bir kere ayağınızı oraya basarsanız, Foça’ya bağlanıyormuşsunuz ve pek çok kez daha ziyaret ediyormuşsunuz.
‘‘Kısacası, her kim Foça’ya gider ve bilmeden Karataş’a ayak basarsa; artık iflah olmaz bir Foça tutkunu olur ve günün birinde mutlaka oraya dönermiş.” Ben nedense sık sık Foça’ya gider oldum. Acaba, bilmeden bende Karataş’a mı bastım?
Karataş(Şiir)
Karataş’a bir kez ayak basan
Foça’dan ayrılamaz mış derler
Foça da sizi bırakmaz zaten
Kalbinizle bastıysanız eğer… / Ataol Behramoğlu - Foça, Temmuz 2016

////

TELEFON ŞEHİR KODLARI NASIL VERİLİR?
Farklı ülkelerdeki telefon kodlarını incelediğinizde, birbirine yakın şehirlerin kodlarının çok farklı olduğunu ve kod numaraları ardışık olan şehirlerin birbirlerinden uzakta olduğunu görebilirsiniz. Bunun sebebi, şehir kodları sisteminin tuşlu telefonların icadından çok önce kurulmuş olmasıdır. Bütün sistem, kadranlı telefonlar esas alınarak geliştirilmişti.
Çünkü kadranlı bir telefonda, en sondaki 9 tuşunu çevirmek için parmağınızı neredeyse tam bir daireyi dönecek kadar hareket ettirmeniz ve bırakmanız gerekiyordu. Kadran otomatik olarak geriye dönüp eski konumuna geldiğinde, numaranın çevrilme işlemi tamamlanmış olurdu. Kadranlı sistemde 1 tuşunu çevirmek ve 9 tuşunu çevirmek arasında kaybedilen zaman açısından çok büyük bir fark vardı.
Dolayısıyla genelde üç haneli olarak belirlenmiş olan şehir kodları düşünülürse; 212 gibi bir kodun çevrilmesi, 989 kodunun çevrilmesinden çok daha kısa bir sürede gerçekleşiyor ve bunun sonucunda telefon santralleri de daha az meşgul oluyorlardı. Tamamen bu nedenle, çevrilmesi en kısa sürede tamamlanan 212 kodu tüm dünyadaki ülkelerde telefonun en yoğun olarak kullanıldığı şehirlere verilmiştir. Örneğin hem New York, hem de İstanbul’da şehir yaşamının en yoğun olduğu yakada 212 kodu kullanılıyor. Aynı sebeple yoğunluk açısından ikinci sırada olan kentlerde, örneğin Chicago ve Ankara’da telefon kodları 312 olarak belirlenmiştir.