Eren Bülbül’ün hayatını anlatan ‘Kesişme: İyi ki Varsın Eren’ filmini izleyen ikiz kardeşi Gizem Bülbül: Her sahnede duygusal anlar yaşadım. Eski anılarımız gözümün önünden geçti. 15 yaşına kadar Eren’le birlikte yaşadık. Film başladıktan itibaren oturduğum koltuğa sımsıkı tutunarak, her sahnede gözyaşlarımı tutamadım. Hele bir sahnesinde gözyaşlarına boğuldum. Küçük yaştaydık. 5 kardeş okula gidiyorduk. Evde ders çalışırken sadece 1 kurşun kalemimiz vardı ve o kalemi paylaşmak için tartışıyorduk. Rahmetli babam bizim o hâlimizi gördüğünde, Maçka merkeze gidip, (Hepimize birer değil.) 1 tane daha kalem alıp getirmişti. O akşam o kadar mutlu olmuştuk ki, dünyalar bizim olmuştu. O sahneleri görünce eski hâtıralarım gözümün önüne geliverdi...
Yaşadığımız hayatı filmde izlemek, daha acı verdi. Eren sanki ekrandan bana bakıyor, beni çağırıyor gibiydi. Eskiden yaşadığımız o güzel günler, güzel hadiseler gözümün önüne geldi. Ne zaman ki, Eren o hâinlerin hedefi olup, şahâdete erince, hepimizin çocukluğumuzu elimizden aldılar. Eren'siz geçen 5 yıl bir ömür gibi oldu. Onsuz yaşamak en çok bana ağır geliyor. Çünkü ikizimdi, dert ortağımdı. O bana derdini anlatır, ben ona derdimi anlatırdım.
Eren yaşasaydı en çok isteği şey Güneydoğu'da askerlik yaptıktan sonra, sevdiği ile evlenmekti. Bir gün Eren'le birlikte okula giderken bana 'Harçlığım yok.' dedi. Bende 5 TL vardı.'5 TL param var, gel iki buçuk iki buçuk bölüşelim, o da bana olur' dedi. Okula gittik. Sınıfta yan yana oturuyorduk, Eren'in telefonuna bir mesaj geldi. Mesajda. 'Gelecek misin kanka?' yazıyordu. Eren ise cevap olarak; 'Param yok, gelemem kanka.' diye yazmıştı. O mesajı görünce içim parçalanmıştı. Eren'e dedim ki: 'Al 5 lira sende kalsın, ben yemeği yemekhanede yerim.' dedim.
Filmin en acı sahnesi ise, evimizin önünde hâinler tarafından Eren'in şehîd edilmesiydi. Biz o gün evimize giremedik. Filmin bizim evin önündeki çekimlerinde gözyaşlarımı tutamamıştım. Filmin galasını ise, Ankara'da Cumhurbaşkanımız ile izlerken hep birlikte ağlamıştık. Cumhurbaşkanım bana; 'Sizlerle gurur duyuyorum. Başınızı sakın öne eğmeyin! Siz yiğit bir evlâdın kardeşlerisiniz! Allah Eren'in mekânını Cennet eylesin!' dedi.