Gerçekten doymadınız, ne yalan söylemeye doydunuz, ne insanları kandırmaya doydunuz. Tüm hatalarınıza ya dış güçler dediniz yada bizi kıskanıyorlar dediniz. Oysa ne dış güçler vardı, ne de bizi kıskananlar… Almanya’da   market  rafları boşalmış dediniz, Almanların  ürettiği lüks araçları elinizi sürmeden üç katına sattınız. Vatandaş bir cep  telefonu  almak istese bir de kendinize aldırdınız,   ekonomimiz şahlanıyor dediniz;  İBB’nin askıda fatura paralarına el koydunuz yandaşlarınıza  “burs adı” altında milyonlar verip Avrupalılara gönderdiniz uçak filolarınızla öğünürken  3-5 yangın söndürme uçağı alamadınız, ülkenin yanışını seyrettiniz. Saraylar üstüne saray yaparken insanları aç kaldığı için intihar eder duruma getirdiniz. Gaz bulduk dediniz,  ödemekten korktuğumuz için  mevcut gazı yakamaz olduk.  Gabar’da petrol bulduk dediniz mazot 45 lira oldu.  Ülkenin dört bir tarafını delik deşik ettiniz, daha fazla para için maden kanununu 21 kez değiştirdiniz yapılan bütün değişiklikler doğal kaynaklarımızın daha iyi korunması ve madencilik  faaliyetlerinin  denetlenmesi için  değil  ruhsatların daha kolay bir şekilde verilmesi için değişiklik yaptınız. 118 yabancı firmaya  593  maden ruhsatı verdiniz… Kısacası ülke dört bir taraftan kazılıyor; altın, gümüş , bakır, nikel, krom , bor ne bulurlarsa götürüyorlar. Ülkemizi dört bir yandan kazan yabancı ülke madencileri,  Rusya, Çin, Suriye, Belçika, Hollanda, Almanya, Fransa, İngiltere, Yunanistan, ABD, Kanada, İsveç, Norveç, Macaristan, Lüksemburg, Romanya, Portekiz, Arnavutluk, Bulgaristan, Singapur, Hindistan, Sudi Arabistan, birleşik Arap Emirlikleri, Dubai , Lübnan’ın yanı sıra haritada yerini bile göstermeyeceğimiz  Cayman Adaları Guernsey Adası, Vincent küçük ülkelere bile maden arama ruhsatı verilmiş; şimdilik verilmiş diyoruz acaba ileride daha kaç ülkeye gelin bu zengin ülkenin kaynaklarını alın gidin deyip kaç ruhsat verecekler? Sanırım benim kadar sizlerde merak konusu yapmışsınızdır. Halkı cahil bırakıp söylenenlere inandırmak birileri için avantaj  ve bu cahil insanlara  Lozan Anlaşması nedeniyle madenlerimizi çıkartamıyoruz masalına inandırıp diğer taraftan yıllardır  yabancı şirketlerin  ülkemizden tonlarca altın götürmesini  gizlediler.  Erzincan  ANAGOLD Madencilik  şirketi  14 yıldır  buradan altın çıkartıyor ve bu şirketin  kapasite artırım  isteğini  Murat Kurum onaylamış.  Buda daha fazla siyanür kullanılması demek ve daha fazla insanın kanser olması ve daha az yaşaması demek sadece insanlar değil buharlaşan siyanürü teneffüs eden her canlı için aynı şeydir kısacası. Ölüm sizin için pek önemli olmayabilir ancak pisi pisine gelen bazı ölümler analar için eşler için çocuklar için öyle önemlidir ki, bunun tarifini ben bile yapamıyorum. Erzincan  topraklarını zehirleyen Kanada firmasının  almadığı tedbirler nedeniyle  dokuz masum vatandaş  toprak altında can verdi. Bakanlarınızı, AFAD’ınızı oraya yığdınız  süslü sözler söylettiniz,  ancak oranın gerçek sahipleri olan köylüleri içeriye sokmadınız. Uyduruk sözleşmelerle  insanları korkuttunuz, davacı olmalarını engellediniz… Tüm bunlar yetmiyormuş gibi 2010 yılından bu yana Erzincan’dan  21.5 ton altın çıkaran bu şirketin  209 milyon lira vergi borcunu sildiniz, neden  karnını doyurmak için gariban taksiciden nakliyeciden iki kez MTV  aldınız?  Ülkeyi soyan  yetmezmiş gibi birde zehirleyen  şirketin vergi borcunu siliyorsunuz. Bu madenin fay hattı üzerinde olduğunu  biliyorsunuz  yine de ruhsat vermede sakınca görmüyorsunuz.  Erzincan CHP Milletvekili  Mustafa Sarıgül  bu madeni ilk kez duymuş gibisin TikTok  yapımlarına Erzincan Tulum Peyniri’ne verdiğin önemi Altın madenindeki tehlikeler için verseydin daha anlamlı olurdu.  Milyonlarca ton siyanürlü toprak  yarın yağmurlarla  yer altı sularına karışırsa bu da az da olsa senin vebalin olacaktı Erzincanlı  Mustafa Sarıgül! Toprak altında kalan  hemşehirlilerin Abdurrahman Şahin, Hüseyin Kara, Şaban Yılmaz, Fahrettin Keklik Kenan  Öz, Adnan Keklik,  Ramazan Çimen , Uğur Yıldız için elinden geleni yap onları  o pisliğin içinden çıkarmayı sağla  Elbistan kömür havzasında  toprak altında  bir mühendis ve on işçi gibi kalmasınlar  mezarları olsun olsunda  kaderleri de mezar taşlarına yazılsın.  Erzincan ders olur mu diye  düşünmeyin kesinlikle olmaz.  Soma madeninde 301 yurttaş öldü. Ders oldu mu? Ermenek , Elbistan  ders oldu mu? Yarın bu işçiler içinde  Fıtrat deriz geçeriz nedense bu fıtrat hep gariplere vuruyor  ve her zaman vuracak. Bakın  ilgimi çeken bir konudan bahsedeyim; İlk siyanürlü altın madenini Bergama’da  açmak isteyen  Koza Altın Madeni Sahibi Akın İpek  için neredeyse tüm ülke ayağa kalkmıştı,  özellikle Bergama halkı  gece gündüz demeden eylemlerini sürdürdü. Ancak paranın gücü galip geldi ve bir süre sonra Akın İpek Fetö  Terör Örgütü  üyeliğinden hüküm giyince 2015 yılında şirketlere kayyuma atandı yani devlete geçti.  kayyuma geçtiğinde  İzmir altın madeni vardı  Kayyum sonrası  Giresun, Eskişehir, Kayseri, son olarak Gümüşhane de altın madeni açıldı  yani devlet eliyle siyanürlü altın çıkartılıyor kısacası devlet eliyle zehirleniyoruz. Ancak her şey bu kadar değil asıl tehlike  bakın nerede… Tüprak  madencilik  Kanadalı  Eldarado  Gold madencilik  Türkiye temsilcisinin  beş adet Altın arama ruhsatı bulunuyor ve Uşak eşme  ilçesinde  Kışladağ  Madeni’nde üretime devam ediyor.  Teck Cominco Kanadalı Maden Şirketi ise  Kazdağları  başta olmak üzere  Balıkesir İvrindi , Havran, Balya, Çanakkale , Ezine, olmak üzere yedi mevkide  çalışmalar yürütüyor  yakında bin pınarlı ida hayal olursa hiç ama hiç şaşırmayın  dedim ya dünyayı yediler doymuyorlar.