Evet, doğrudur. Sadece bizde değil tüm dünyada enflasyon büyük sorundur ve Avrupa’sından Amerika’sına kadar dünya üzerinde birçok ülkede enflasyonla mücadele edilmektedir. Dünya enflasyonla mücadeleyi para politikalarını sıkılaştırma, faizleri artırma yoluyla yapmaktadır. Türkiye ise kısa bir süre öncesine kadar dokunamadığı faizler nedeniyle bankalar ve iş dünyasından cesur adımlar beklemekteydi. Geçen yıl yapılan genel seçimler sonrasında faizler yükseltilmeye başlandı ve halen yükseliyor yüzde 45’e geldi dayandı ama geç kalındı galiba!..
Türkiye son dönemde yani son 55-60 yıllık süreçte birkaç kez dönemsel biçimlerde yaşadığı gibi yine yüksek enflasyonla boğuştuğu zor bir dönem yaşamaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu’na göre geçen yılın Haziran’ında yüzde 79.97 olan tüketici fiyatları endeksi, bağımsız kuruluş ENAG’a göre yüzde 164 düzeyinde gerçekleşmişti. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın yüksek enflasyonun sorumlusu olarak gösterdiği iki sektörden biri enerji, diğeri ise gıda sektörüdür. TÜİK’e göre 2023 yılı ortalaması yüzde 93 düzeyinde olan gıda enflasyonu 2024 yılında da çarşıyı pazarı kavurmaya devam etmektedir. Enflasyonda makul sınır unutulmuştur. O yüzden bu yılın sonuna kadar TÜİK’in bile üç haneli enflasyon açıklaması şaşırtıcı olmayacaktır. Enflasyonu geçen kasımdan itibaren raydan çıkaran politikalar bellidir. Önceki yılın sonlarında belki anımsayacaksınız politik faiz yüzde 14’e kadar indirilmişti. Hemen ardından kurlar patlayıvermişti. Dolar önce 18 TL’ye kadar tırmanmış, sonra gerilese de bugünlerde 32-33’lerde seyrederken 35’e doğru hızla yol almaktadır. Enerji savaşları dünyada artarken Türkiye’de üzerine bir de döviz krizi binmiş gibidir. İğneden ipliğe, fiyat artışları tutulamaz duruma gelmiş durumdadır. Hükümet gıda fiyatlarında görülen keskin artışları biraz olsun durdurabilmek için temel gıda ürünlerinden alınan vergiyi önce düşürmüştür ama bugünlerde ise fahiş biçimde bu vergi yükünü arttırma yolunu seçmiştir. Ekonomi çevreleri enflasyonla gerçek bir mücadele beklerken ne yazık ki atılan adımlar bunun ‘kof bir hayal’ olduğunu gösteriyor. Çünkü dünün Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ve bugünün bakanı Mehmet Şimşek enflasyonla mücadelenin yolunu bazen açıkça medya üzerinden bazen de telefonlarla iş dünyasını uyarmakta buluyor. Tüm dünya enflasyonla mücadeleyi para politikalarıyla, faiz politikalarıyla sürdürürken Türkiye’de ise görünen o ki, fiyatlar artmaya, hükümet iç ve dış mihrakları her zaman olduğu gibi suçlamaya devam edecektir. Olan da yine geliri eriyen vatandaşa yani bizlere olmaya devam edecektir gibi görünmektedir. Görünen manzara budur maalesef!..
Yorum yapın