Her yıl, ulus önder Mustafa Kemal Atatürk'ü saygı ve minnetle andığımız 10 Kasım'ın dün 86.yıldönümüydü. 10 Kasım 1938'de hayatını kaybeden Mustafa Kemal Atatürk'ün anısına dün tüm yurtta okul ve çeşitli resmi ve özel kurum ve kuruluşlarda anma etkinlikleri düzenlendi. Türk ulusu için en önemli günler arasında yer alan, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatını kaybettiği gün olan dün yani 10 Kasım’da her yıl olduğu gibi yine ilk ve orta dereceli, okullarda öğrenciler arasında kompozisyon yarışmaları düzenlenmektedir. Ama bu sefer ilk ve orta dereceli okullarda ara tatil dönemine ‘nedendir bilinmez, öyle denk getirildiği için’ aynı biçimde anma etkinlikleri yapıldığını düşünmüyorum.
Bugün ben sizlere 1980’li yılların ilk yarısında yani 1982- 83 veya 84 yıllarında benim de lise öğrencisi olduğum dönemi içeren kesitte ortaokul ve lise öğrencilerinin 10 Kasım’a dair yazdıkları kompozisyonlardan derlediğim örnekleri sizlere sunmak istiyorum. Ben bu kompozisyon örneklerini, o yıllarda Türkçe-edebiyat öğretmenliği yapmış bir öğretmenin kızından yıllar önce edindim. Babasının bir dosya yapıp sakladığı 10 KASIM ATATÜRK konulu o kompozisyonlardan bazılarını bugün sizlere sunmak istiyorum.
İlk örnek kompozisyon 1982 yılına ait. Balıkesir Ortaokulu üçüncü sınıf öğrencisi bakın 10 Kasım ve Atatürk’e dair neler yazmış; Her milletin bir kahramanı vardır. Bizim ülkemizin de kahramanı ve lideri Mustafa Kemaldir. Ülkemizin kurulmasında öncülük yapmakla kalmamış ayrıca ülkemizin bugünkü altyapısını da oluşturmuştur.
Ulu önder Mustafa Kemal Paşa birçok yenilikle birlikte inkılaplar yapmış ve ülkemizin modern ülkeler seviyesine gelmesi için elinden gelenin en iyisini yapmıştır. Mustafa kemal büyük bir lider olmasına rağmen her ölümlü gibi bu dünyadan güzel anılar ve birçok insanın kalbini kazanarak hakkın rahmetine kavuşmuştur. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasında büyük rol oynayan Mustafa Kemal Paşa, 10 Kasım 1938 tarihinde saat dokuzu beş geçe vefat etmiştir. O acı günden bu yana ülkemizde her sene 10 Kasım da milletimiz yas tutmaktadır. Her 10 kasımda atamızın vefatını hüzün ile anarız. Ayrıca bugünde ülkemizin kurulmasında öncülük eden Mustafa Kemal Atatürk’ün benimsediği fikir ve düşünceleri de anarak onun kalplerden ve zihinlerden çıkmaması için gerekli olan her türlü organizasyonlar yapılır. Böylece ulu önder Atatürk’ün milletimiz için yaptıklarını her daim akıllarda kalmasını sağlamış olacağız. Atamızın bizler için yaptığı fedakarlığı sonsuza kadar onu anarak ödeyeceğiz.
İkinci örnek ise yine 1982 yılından ama bu kez Balıkesir Lisesi bir ikinci sınıf öğrencisinin 10 Kasım Atatürk konulu kompozisyonundan; Her ulusun tarihinde kahramanlar yatar. Bizim tarihimizdeki kahramanların başında Mustafa Kemal Atatürk gelir. Yine onun aramızdan ayrılışının üzüntüsünü yaşadığımız bir gündeyiz. Bugün günlerden 10 Kasım saat dokuzu beş geçiyor. Ulu önder Atatürk yaşamı boyunca ulusu için çalışmış dünyada nadir liderlerden biridir. Ömrü yettiğince bize kazandırdığı devrimlerle ülkemizi çağdaş medeniyet seviyesine çıkarmıştır. Atatürk’ ü önce tanımalı ardından yurdumuz ve Türk ulusu için yaptıklarını anlamalı ve anlatmalıyız. Atatürk çok çalıştı ve yorularak aramızdan ayrıldı. Ancak bizler onun birer evlatları olarak izini sürdürmeliyiz. Cumhuriyeti sonsuza ayakta tutmak için çaba göstermeliyiz.
Atatürk, padişahın yanlışları nedeniyle yıkılan ve işgalci devletler tarafından bölünmeye hazırlanan yurdumuzun kurtarıcısıdır. Yüce Atatürk’ ün düşüncelerinden faydalanarak varlığımızı sürdürmeliyiz. Atatürk Cumhuriyet kurulmasından itibaren tüm alanlarda en iyiyi hedefledi. Örneğin; çiftçilik sektörüne katkı sağlamak amacıyla traktör kullandı, yazı tahtasının başına geçip başöğretmenlik yaptı. Bu özverili hizmet aşkı sonuna vücudunu iflas ettirdi. Atatürk güçlü bir mantığı kişiliğe sahipti. Sert ve kaideli devlet adamlığının yanı sıra, sevgi dolu, yardımsever bir insandı. Yurdunu ve ulusunu gelecek tüm zararlardan korumaya çalışırdı. Yurt ve ulus en kutsal değerlerindendi. Yaşamı boyunca hiçbir zorluktan yılmamış hep başarma güdüsüyle çalışmıştır. Ulu Önderimiz, Atamız; Bizde emek verdiğin bu yolda, hiç durmadan yürüyeceğiz. Daima hedefimiz ilkelerini korumak, devrimlerini sonsuza dek yaşatmak olacaktır. Her vatanın bir kurtarıcısı olup kahramanlarını ömür boyu yaşatırlar. Milli günlerden kabul edilerek onların yaşamları her zaman saygıyla anılır. Vatanımızın bugünkü haline gelmesi için Mustafa Kemal Atatürk gibi bir kahramana ihtiyaç duymuştur. Ülkemizi düşmanlardan kurtardığı gibi refah bir ülke bırakarak hayata gözlerini yummuştur. Her yıl 10 Kasım 1938 yılında saygıyla anılıyor. Okullarda, resmi kurumlarda çeşitli alanlarda kutlamalar törenler yapılarak hatırlanır. Atamız ülkemizi en zor durumdayken kurtararak bugünkü haline gelmesine katkı sağlamıştır. Türk gencinin ilk hedefi Atatürk gibi büyük bir liderin yolundan ilerlemesidir. Atamız sadece ölüm zamanlarında değil her zaman hatırlanmalı. Yaptıklarının bedeli ödenmese dahi elimizden gelenleri en iyi şekilde yapmalıyız. Türk milletinin değerlisi olan Mustafa Kemal yaşamı boyunca bize bir şeyler katmak için mücadele etmiştir. 10 Kasım 1938 yılında gözlerini yumarak hayattan ayrıldı. Ülkemiz ve dünya ülkeleri hüsran içerisinde kalmıştır. Yeni devrimlerin yapılması çağdaş uygarlıklar seviyesine yükseltir. Türk vatandaşların en önemli görevi ise Atatürk’ü sevgi saygı ile anıp hatırlamaktır. Gösterilen yol üzerinden daima gidilmesi gerekmektedir.
Atatürk kadar milletine ve vatanına düşkün bir başka lider daha yoktur. Ve Atatürk bütün varlığını, en çok değer verdiği Türk milletine bağışlamıştır Bizler Türk milleti olarak, dünyada tüm milletlerin imrendiği bir lidere sahip olduk ve onun mutluluğunu sonuna kadar yaşamaktayız. Atatürk sayesinde, sahip olduğumuz cumhuriyet içerisinde özgürce yaşamakta ve düşüncelerimizi ifade edebilmekteyiz. Ayrıca Atatürk sayesinde hiçbir devlete bağlı olmadan ve hiçbir devletin esaretinde olmadan yaşamanın ve çalışabilmenin gururunu yaşamaktayız.
Bu eşsizlik içeren özgürlük duygusunu bizlere tattırmış olan yüce Atamıza en büyük şükran saygılarımızı ifade etmek ve onu gururlandırmak için, onun ülkemize kazandırmış olduğu devrim ve ilkelere sahip çıkmak en büyük görevimizdir. Bu duyguyu görev bilincinde, tüm hayatımız boyunca uygulamalı ve çocuklarımıza en iyi şekilde aktarmaya çalışmalıyız. İşte Atatürk sayesinde yetişen o gençler, kendilerinden sonra gelecek olan nesillere de Atatürk’ün bıraktığı cumhuriyeti en sağlam temelleriyle birlikte devredebilecektir. Ancak bu durumda cumhuriyeti Türk milletine bırakmış olan Atatürk, ebedi istirahatinde rahat olacaktır. Türk milletine bu büyük şeref duygusunu tattırmış olan Atatürk ve silah arkadaşları için bir ömür boyu elimizden gelen, tüm hizmeti gerçekleştirmeye inanmış bir millet olarak, Atamızın bize bıraktığı bu cennet vatanı tüm gücümüzle müdafaa etmeliyiz.
Şimdi ise 10 Kasım ve Atatürk konulu kompozisyon örneklerinin üçüncüsüne sıra geldi. Bu örneğimizde 1984 yılından bu kez Cumhuriyet Lisesi birinci sınıf öğrencisi bir genç kızımızın 10 Kasım ve Atatürk’e dair yazıklarını okuyacağız; Cumhuriyetimizin kurucusu, yurdumuzun kurtarıcısı, büyük komutan, ulusal kahraman ve tarihimizin yetiştirdiği büyük insanı kaybedişimizin yıl dönümüdür. 10 Kasımlar bizim için sadece o eşsiz büyük önderi anma günü olmamalı. Onu anlama, O’nu daha iyi tanıma, ilke ve devrimlerini özümseme, ulusumuza Atatürk’ün kişiliğinde beliren çağdaş uygarlık düşüncesini özümseme ve yaşama geçirme olmalıdır, bugünün amacı. Atatürk, Kurtuluş Savaşı’ndaki başarısı ilke ve devrimlerinin evrenselliği, insanlık onuruna duyduğu derin saygı, dünyadaki ezilen uluslara gösterdiği hedefler ve evrensel barışın gerçekleştirilmesi çabalarıyla O, Türk tarihinin sınırlarını aşarak dünyaya mal olmuş büyük bir devlet adamıdır. Öyleyse bugün O’nu anmanın yanında, O’nu anlama çabası içinde olmamız bir zorunluluktur. Atatürk, yaşamının büyük bir bölümünü savaş meydanlarında geçirmiştir. Cumhuriyet’in ilanından sonrada ülkesini yeniden en iyi şekilde kurma ve halkını mutlu kılma savaşını vermiştir. Tüm bu savaşlar O’nun bedenini yorgun düşürmüştür. Ocak 1938 tarihinde hastalandı. Doktorların dinlenmesi gerekmektedir uyarılarına çokça dikkat etmedi. Hatay gezisinde tekrar hastalandı. 8 Kasım günü komaya girdi. 10 Kasım 1938 günü saat 9’u 5 geçe İstanbul’da Dolmabahçe Sarayı’nda karaciğer yetmezliğinden yaşamını kaybetti. 19 Kasım 1938’de bir tören ile naaşı Ankara’ya gönderildi. Ankara’da Etnografya Müzesi’ndeki geçici kabrine konuldu. 1953 yılının 10 Kasım günü yapılan büyük bir tören ile Anıtkabir’e yerleştirildi. Atatürk (kendi deyişiyle) naçiz vücudu artık yoktur, toprak olmuştur. Ama o vücut yerine onu her zaman gelecek kuşaklara anımsatacak eserleri, anıtları vardır. Artık O, bir meşaledir, bayraktır. Kuşaktan kuşağa elden ele, dilden dile söylenecek, kalplerde ve belleklerde yaşayacak ve yaşatılacaktır. Her ulusun tarihinde kahramanlar vardır. Bu ulusun kahramanı Mustafa Kemal Atatürk’ tür. Bugün de onun öldüğü gün yani 10 Kasım saat dokuzu beş geçe ölmüştür. Yüce Atatürk hayatını ulusun kurtuluşuna adayan dünyada eşine az rastlanan liderlerden biridir. Yaşamı süresince yapmış olduğu devrimlerle ülkemizi çağdaş ülkeler seviyesine ulaştırmıştır. Atatürk’ ün yurdumuz ve Türk ulusu için yaptıklarını anlamak ve anlatmak için onu iyi tanımamız gerekir. Atatürk çok çalıştı ve yoruldu. Ama biz onun izini onun gibi sürdürmek zorundayız. Cumhuriyeti sonsuza kadar yaşatmalıyız. Atatürk, padişahın ilgisizliği yüzünden enkaz haline gelen ve işgalci devletler tarafından paylaşılan yurdumuzun, yok edilmek istenen ulusumuzun kurtarıcısıdır. Yüce Atatürk’ ün fikirlerinden yararlanarak geleceğimizin temelini sağlamlaştırmalı, emanet ettiği Türkiye Cumhuriyeti’ni sonsuza kadar yaşatmalıyız. Atatürk Cumhuriyet kurulduktan sonra da her alanda iyinin, güzelin, doğrunun öncülüğünü yaptı. Örnek çiftçilik için traktör kullanmaktan, yazı tahtasının başına geçip başöğretmenlik yapmaya dek, ulusu içi durmadan çalıştı. Böylesine yoğun bir çalışma bedeni yıprattı. Atatürk güçlü bir mantığı ve güçlü bir kişiliği olan bir devlet adamıydı. Sert ve otoriter görüşü yanında, sevgi dolu, ince yaradılışlı bir insandı. Yurduna ve ulusuna zarar verebilecek yanlışlıklara asla göz yummazdı. Yurt ve ulus onun için en büyük değerdi. Yaşamı boyunca güçlüklerle karşılaşmış, ama hiç yılmamış, ümitsizliğe düşmemiştir. Başaracağım dedi işi başarmıştır. Açtığın yolda, kurduğun amaçla hiç durmadan yürüyeceğiz. İlkeleri koruyacağız, devrimleri yaşatacağız.
Yorum yapın