"Haberin var mı taş duvar

Demirkapı, kör pencere

Yastığım, ranzam, zincirim

Uğruna  ölümlere gidip geldiğim zulamdaki mahzun resim

Haberin var mı?

 

Ziyaretçim yeşil soğan getirmiş

Karanfil kokuyor cigaram

Dağlarına bahar gelmiş memleketimin"

 Demiş Ahmet Arif ustamız.

 

Bir Nisanda rüya gibi bir sonuçla uyandık. Herkes kendinden pay biçiyor ama, bence o parti bu parti, yada o parti lideri yada şu parti liderin becerisinin katkısı çok az bu rüya gibi sonuçlara.

Bence; Mustafa Kemal Atatürk'ün bu milletin yegâne çimentosu olduğunu bir kez daha kanıtladı bu sonuçlar.

Ne zamanki: Anayasanın değişemez hükümlü maddelerini değiştirme hevesi hortladı; Dur Yolcu dedi. Kim dedi? CHP seçmeninin dışında; Merkez Sağ seçmeni ve Milliyetçi Seçmen. Asıl sarı hatta turuncu kart burada

 

Geçen yıl, ekonomi çok mu iyiydi.? Hayır. Emeklinin bir eli yağda bir eli baldamı idi? Hayır. Düşünce Özgürlüğümü vardı? Aynı tas, aynı hamam idi.

 Bu milletin kutsalına dokunma. Dokunan yanar. Ortak kutsalına dokunduğun zaman, sağcısı solcusu bir araya gelip, kalkan olur milletin kutsalına. Kuranı kerime bazen saygısızlıkta bulunulduğunda bazı Avrupa ülkelerinde; kınama yürünüşe katılan ateistler görmüşlüğüm olmuştur.

 

Hatta, tanıdık olanları ile konuşup sordum:" sen Ateistsin. Hiç bir dinin mensubu  değilsin. KURAN'I SAVUNMAK NEDEN?"

Yanıt, hem çok ilginç hem de hem saygıdeğer ve ibretlik idi. " İnanmasamda  saygı duyuyorum. İçinde yaşadığım toplum, başka toplumlarda olduğu gibi beni taşa tutup recmetmiyor ?"

"Bende onların kutsalına el ve dil uzatanları kınıyorum "söylemine saygı duymamak, katılmamak mümkün mü?

 

Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyetine, İlke ve devrimlerine el ve dil uzatan yanıtını mutlaka alır.

Yaşadığımız 23 Nisan hele hele 19 Mayıs Bayramları 1 Nisan Rüyasının sadece fragman olduğunu gösterdi.  Ben bir Balıkesir Şovenisti'yim. Bir kez daha anladım ki; plakamızın 10 olması bile rastlantı değil. Kuvvay-ı Milliyenin başşehri Balıkesir.10 numaralı ve 10 numaralı insanların çoğunlukta olduğu şehir: kendi seçim sloganında söylediği gibi 10 numaralıda bir başkan seçti 31 Martta.

 

Nasılda özlemişiz ULUSAL BAYRAM kutlamalarını. İçimize sindire sindire kutladık. İçimizde birikmiş heyecanlarımız, gözlerimizde mutluluk gözyaşları.

Yurtsever olmak, ATATÜRK MİLLİYETÇİSİ olmak, Kemalist olmakla bir kez daha kıvandım. Teşekkürler Balıkesir, Teşekkürler Büyükşehir Belediye Başkanım. Binlerce kez  teşekkürler.

Bu film bitmeyecek bir dizi olmalı. Balıkesir sınırlarını aşmalı. Yine örnek olmalıyız tüm yurda. Yine ilk ateşi biz yakmış olalım.

Neden olmasın? Biz 41 BAYRAK ADAMIN TORUNLARI değil miyiz?

 

Ahmet Arif Ustamıza öykünerek demek istiyorum ki:

 

Haberin var mı taş duvar

Yobaz Karanlık

Ve esen soğuk rüzgarlar

Üstümüze  çöken karabasanlar

Haberiniz var mı?

 

23 Nisanda ışıl ışıldı ışık yüzlü çocuklar

19 Mayısta başları dik,alınları açıktı gençliğin

Dağ başını,duman almış

Gümüş dere durmaz akar

Güneş ise ha doğdu, ha doğacak.

 

Yalnız  şehit kanı ile sulanmış ,

Topraklarda açarmış Gelincikler

Ve bundandır şehit kanı renkleri

Bak,Balıkesirin her tarafı gelincik tarlası

Bu nedenle; bu topraklarda ki genç kızlar

 Gelincik rengi gelinlikler giyer kına gecelerinde.

 

Gelincik tarlalarında uçurtma uçuran çocuklarımız

Andımızı okurken

yerinden fırlayacak gibi yürekleri

Bayramı kutluyor meydanlarda gençlerimiz

Sokaklarda saf tutmuş Balıkesir

Çoluk çocuk,genç yaşlı , kadın erkek

Yani Cömbur cemaat.

 

Meltem esiyor ılgıt ılgıt

Her yerde sevginin doyumsuz kokusu.

Güneş bir başka gülümsüyor

Umudun rengi mavi

Sıradan mavi değil,Selanik Mavisi.

 

Selam olsun sana Ahmet Arif usta

Benim memleketimede gelmiş o çok özlenen

Bak;

Dağlarına bahar gelmiş Balıkesirimin

 

Bize ULUSAL BAYRAMLARIMIZIN heyacanını yaşatan, kortejerin en önünde halk ile beraber olan Sn. Ahmet Akın. Hep Böyle kal diye avazım çıktığı kadar: "HEP BÖYLE KAL" diye bağırmak istiyorum ama, sonra hayır bu kadar yetmez diyorum içimden.

Daha iyiye, daha güzele koşmalıyız ;

Sevgiyle,

Gönül gönüle

Ve  el ele.

 

TIBBİYELİ HİKMET