Ulusal bayram kutlamalarının yıllardır budana budana ne hale getirildiğini içimiz acırcasına görüyoruz ya; bu kez cadde ve sokaklar Balıkesir Büyükşehir Belediyesi tarafından bayraklarla ve Atatürk posterleri ile donatılıp dolu dolu bir program yapılınca elbette mutlu oluyor insan.
Ulusal bayramlar ancak ve ancak bir ülke işgal atlında ise kutlan-a-maz, onun dışında mazeretsiz ve büyük bir coşkuyla kutlanması gereken, ulusun en özel günleridir.
Cumhuriyet Bayramı, Cumhuriyet’in ne anlama geldiğini düşünmek için bir büyük fırsat aslında; anlamayanlar, hazmedemeyenler için.
Öyle “deli” bir ülke haline döndük ki ne gündem takip edilebiliyor ne siyasilerin söylemlerine akıl sır eriyor.
Ama artık siyasilerin konuşmalarının tamamen kendi koltuklarında daha uzun oturabilmek için söylenen sözler olduğunu tüm toplum biliyor.
Ki, demedi mi zaten bir parti lideri: “Siyaseten söylememiz gerekenleri söylüyoruz” diye.
O yüzden siyasiler kendi dünyasında.
Halk tarafından gerek güvenilirlikleri gerekse inandırıcılıkları dibe vurmuş vaziyette ki sokaktan zaten nicedir kopuk olduklarından bu hususu da kaale aldıklarını zannetmiyoruz.
Bakınız terör örgütünün fetö’sü öldü, cenaze törenini görmüşsünüzdür, onlar ayrı bir hayal evreninde yaşarken kafa yapılarında herhangi bir değişiklik olmadığını görmemek için kör olmak gerek.
Daha onu konuşurken şak diye Apo geldi gündeme.
Tecridi kaldırılsınmışmış, gelip grup toplantısında Meclis’te konuşsunmuşmuş.
Peki bunları gündeme atanlar acaba kimden yetki aldılar?..
Millet adına mı bu konuşmalar gerçekten?
Vatandaşın sesini duydular mı?
Ivır zıvır her şeyde “halka soralım, referandum yapalım” falan diyorlar ya; sorsanız cumhura…
Ne diyecek cumhur, bir görelim…
Hele hele PKK nasıl bırakacak silah?
Nasıl lağvedecekmiş kendini?..
Suriye’de farklı, Irak’ta farklı, İran’da farklı faaliyette olan, Avrupa’da pek çok yerde bulunan, çeşit çeşit isim altında kaç örgüt var terör olarak karşımızda duran…
Velev ki bir örgüt olsun; ad değiştirir devam eder; var mı onlarda demokrasi, cumhuriyet aklı, var mı Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlılık ve samimiyet?..
Terör ile mücadele kararlı bir şekilde aralıksız devam etmelidir.
Apo gelsin derken gördük işte Türkiye’nin başkentinde ulusal savunma için çok önemli olan TUSAŞ’a gündüz gözüyle saldırdılar…
Türkiye’nin NASA’sı olarak tanımlanan kurumun kapısına özel güvenlik koymuşsunuz… N’apacak özel güvenlik; daha AVM’lerde vatandaşa söz geçiremiyor özel güvenlik?!
MİT Karargahı gibi korunmalı TUSAŞ, ASELSAN, HAVELSAN, Tübitak gibi kuruluşlar…
Ama son yıllarda öylesine boşlandı, öylesine saçma sapan bir hal aldı ki kamu yönetimi; basından öğrendiğimize göre TUSAŞ’da cami bile varmış basından öğrendiğimize göre…
Gerçekten yüksek güvenlikli olması gereken bir yerde cami olunca siz nasıl sağlayacaksınız güvenliği allasen?
Devlet aklı dememiz boşuna değil.
Cumhurun bayramı ya 29 Ekim.
Cumhur gerçekten Cumhuriyet’e yakışır, devlet ciddiyetini ve aklını çalıştıran; siyasi ikbali değil devleti ve milleti ön plana alan idarecileriyle Atatürk ve bu toprak için can veren şehitlerine layık olabilir, ötesi lafü güzaf.
Son terör saldırısı aslında tam da bu yüzden Cumhuriyet’e daha çok sarılmayı gerektiriyor.
Çünkü terörün tek amacı toplumda panik, korku ve kaygı yaratmak; ulusal bütünlüğe ve milli beraberliğe zarar vermek.
İşte bu sebeple Cumhuriyet bizi bir arada tutan yegâne değer.
O yüzden Cumhur cok daha coşkulu kutlamalı 101.yılı.
Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Milleti ile zerre kadar ilgisi ve bağı olmayanlar için milli yas ilan edilirken son saldırıda hayatını kaybedenler için neden milli yas ilan edilmedi, düşünüyor musunuz?..
Apo konuşsun diyenler neden milli yas istemediler?..
Saldırı olduktan bir hafta sonra Cumhuriyet Bayramı törenlerini kırpmak falan..
Şaşırır mıyız şaşırmayız.
Ama Cumhur; halktır.
Ve bilinçli Cumhur her şeyin farkında. 
Cumhuriyetimiz sonsuza kadar Atatürk ile beraber yaşayacak.
Cumhur’un en büyük bayramı 29 Ekim’in 101.yılı kutlu olsun.