ÇAKRALAR ve KÖK ÇAKRA

İnsan bedeni adeta bir mucizedir. Tabi o mucizeyi görmek ancak onu iyi tanımakla olur. İnsan doğar, büyür ve ölür. Bu kadar basit olmamalı, bir farkımız olmalı. İşte bu fark kendimizi tanımamızda yatıyor. Beden, zihin, ruh... Bunlar tekamül aracımız... Yunus’un dediği gibi “bir ben var benden içeri.” O halde bulmak için sadece fizik bedenimizdekileri değil, vücudumuzdaki diğer mucizeleri görmek gerekir. Fiziksel bedenimizde nasıl ki kan dolaşımı oluyorsa enerji bedenimizde de sağlıklı bir enerji akışı olması gerekir. Önceki yazımda belirttiğim gibi insan bedeninde bu enerji akışını sağlayan 7 ana çakra vardı, bu aynı zamanda tasavvufta 7 nefs mertebesini simgeler. Tasavvufta 7 sayısı Allah’ın yaratıcı eli demektir. 7 renk, 7 kıta, 7 ses, 7gün,7 çakra, 7 kat sema, 7 kat cennet, kafatasımız üzerinde 7 delik (2 kulak, 2 göz, 2 burun deliği ve 1ağız boşluğu) vardır.

 

KÖK ÇAKRA

Her insanda hayatta kalma dürtüsü vardır. Hayatta kalmak için nefsi ne emrederse onu yapar. Tasavvufta birinci çakramız olan kök çakra Nefs-i Emmare olarak adlandırılır. Emreden nefs anlamına gelir.

Kök çakramız kuyruk sokumumuzun bittiği yerdedir ve topraklanmamıza yardımcı olur. Dünya ve yaşamla bağlantıda olmamızı sağlar. Bir ağacın kökleri gibi sağlam olmalıdır. Güven, korunma ihtiyacı, adalet, kendini kabullenme, üreme ve beslenme gibi temel yaşamsal dürtülerin merkezidir. Bu çakrayı tıkayan duygu ise korkudur. Dengesi bozulduğunda hayata karşı güvensiz, amaçsız hissederiz. Maddiyata düşkünlük, alkol problemi, şiddet, intihar eğilimi olabilir, terkedilme korkusu oluşabilir.

Etkilediği organlar omurga, sinir sistemi bacaklar ve kemikler ve kandır. Hastalık olarak ise kansızlık, prostat, jinekolojik hastalıklar, omurga, kemik, diş ağrısı, bağırsak sorunları, hemoroid, siyatik, varis bu bölgeyle ilgilidir.

Kök çakradaki enerji yetersiz ise kişi aşırı tedbirli davranır, aşırı endişeli ve güvensizdir yaşamdan keyif alamaz, sinirli ve tedirgindir.

Kök çakranın enerjisi fazlaysa baskıcı, sahiplenici, bencil, açgözlü, yeme içmeye düşkün, kilo problemi, cinsel doyumsuzluk sorunları olabilir. Saldırganlık, saplantı, maddi kaygıları çok olur.

Dengelemek için mür veya sedir ağacı tütsüsü, aromaterapi için karanfil ve zencefil yağı kullanılabilir. Besin olarak kırmızı meyve ve sebzeler tüketebiliriz.

Kök Çakra dengeliyse yaşama sevincimiz olur, kendimize güvenimiz tam olur, iş ve okul hayatımız başarılı olur, istikrarlı ve sabırlı oluruz.

Kök çakranın elementi toprak olduğu için toprağa basmak, bitkilerle temas etmek çok önemlidir. Evimizi temizlemek, dans etmek, duş almak da kök çakramızın çalışmasını sağlar. Bu çakranın yönettiği duyguları bilirsek o duyguları da olumlu yönetmek bizim için kolaylaşır.

İnsanın yerden aldığı enerjinin en güçlü bağlantı noktası kök çakradır. Bedenimizde uyur halde olan enerjiyi harekete geçirip yedi nefs mertebesinden geçerek yedi çakrayı harekete geçirmek ego, hırs, ihtiras gibi şeylerden arınmak gerekir. Kendi yaratılışımızı anlamaya çalışmak beden, zihin, ruh yolculuğumuzu anlamaktan, enerji bedenimizi tanımamızdan geçer. Tur dağına giderek asasını ve nalınlarını bırakan Musa gibi olmak gerek. O, dünya esaretini bırakıp dayandığı batıl bilgiler, öfke, gurur, kibir gibi şeyleri bırakıp, Allah’ın ilmine dayanıp asasını bıraktı. Nalınlarını çıkararak, dünya ile ilgili menfaatleri, egoları, çıkarı için birilerine zulmetmeyi, şan, şöhret, makama olan esareti bıraktı, kulluğa ve ibadete hazır hale geldi. İşte biz de bu enerji akışlarını düzenleyerek, kendimizi tanımalı,7 nefs mertebesinden geçerek, kulluğa hazır hale gelmeliyiz.

Devam edecek.....