Yaşamımız boyunca ‘GÜVEN’ ne kadar önemli ve olması gereken bir duygudur… Güvenmediğimiz insanla çalışamayız, güvenmediğimiz insandan uzaklaşırız, güvenmediğimiz insana sırtımızı dönmek istemeyiz…

GÜVEN; sevgi, dostluk, aile gibi bireysel bağların kökeninde bulunduğu gibi, bütün sosyal ilişkilerin de asli unsurudur. Ama maalesef çağımızın en büyük sorunu haline geldi güvensizlik…

Ne yazık ki güven duygusu artık herkesin vicdanına kalmış, vicdanında saklı…

Zamanımızda insan ilişkileri o kadar zayıfladı ki, insanlar birbirine selam verirken bile bir tedirginlik içinde…

Bencilliğin oldukça arttığı günümüzde, adeta buna paralel olarak güvensizlik de arttı. Artık insanlar samimiyetlerinde bile tedbiri elden bırakmıyorlar, bırakamıyorlar. Tabi bunlar durduk yerde de oluşmadı. En basitinden televizyonda veya radyoda haberleri açtığımızda, ‘hay açmaz olaydım’ dedirtecek olaylardan geçilmiyor ortalık…

Sabah, öğle, akşam ardı arkası kesilmeyen, sonu gelmeyen, kanımızı donduran olaylar içimizi karartıyor. Film izler gibi izliyoruz, başka insanların dayanılmaz acılarını…

Elimizden bir şey gelmeden, hiçbir şey yapamamanın utancını yaşayarak hem de…

Caniliğin, hainliğin, ihanetin sınırı, ötesi, berisi yok artık! Ailelere bile güven kalmamış, bırakın başkalarını!..

Etrafımıza şöyle bir baktığımızda genel olarak insanlarda bir tedirginlik var zaten…

İnsanlar güvensiz ve en önemlisi ise, bu güvensizlik duygusu ile birbirlerine duyduğu güvenin ve yardımlaşma duygusunun gitgide körelmesi. Sonuç olarak da beraberinde getirdiği nice olumsuzluklar…

Değerlerimizi hatta duygularımızı yavaş yavaş kaybediyoruz ne yazık ki. Kapımızı çalan, yardım isteyen bir muhtaca, güvenip de kapımızı açamıyoruz artık, gerçekten muhtaç olsa bile…

Sevmek, sevilmek gibi duygular şurada dursun, önce güven arıyoruz, güvenmek istiyoruz…

Toplumsal olarak kaybolmaya yüz tutmuş bu duygumuzu, geri kazanmak ve yaşatmak zorundayız. Aksi halde şüphe, kaygı insanı türlü rahatsızlıklara ve sosyalleşmenin zayıflamasına sürükler. Güven içinde kalmak ve güven içinde yaşamak dileğiyle…