Ülkemizde gündem o kadar yoğunki takip etmekte zorlanır durumdayız. Yasalarla oynamalar Filistin, İsrail savaşı, eğitime el atan tarikatlar ve onlara kucak açan hükümet, açlık,  işsizlik,  yoksulluk var diyen Bakanlık, yoksulluk yok diyen başka bir bakanlık, bunları tümü çelişkiler yumağı değil midir? bana sorarsanız evet derim ancak işine gelmeyen birine sorarsanız ne alakası var deyip kestirip atar. Bu yazımda pek yaman olmasa da çelişkilerden bahsetmek istiyorum.

Çalışma Bakanı Vedat  Işıkhan ülkemizde yoksulluk yok derken  ailelerinin yanında bakılamayan  çocuk sayısı 168 bin 247 olduğu belirleniyor.  Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan yoksulluk yok derken  elektrik tüketim desteği alan aile sayısı 4 milyon 141 bin olarak saptanıyor. Doğalgaz tüketim desteği alan hane sayısı ise 157 bin 952. Tüm bunlara göre Aile Ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı milyonlarca ailenin yoksulluğa hapsolduğunu ortaya koyan verilere göre kişi başına düşen aylık gelir 450 TL ve altında olduğu hatırlatıldı.

Tüm bunlara rağmen Türkiye’nin gündemini uzun süre meşgul eden Engin Dilan Polat çifti kara para aklamaktan ve daha birçok suçtan yargılanmaya devam ediyor. Bu çiftin şöhretleri sanırım kendilerinden çok pazarcı esnasına yaradı. Pazarcılar tezgahlarına “Engin bana patates al, Engin bana domates al” diye bağırmaları reklam patlaması yarattı. Saçlarına 100’lük Euro’larla bigudiler yapan  Dilan Polat televizyonlarda sükse yaparken ülkenin birçok köşesinde teker teker işyerleri kepenk indiriyordu.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği yaptığı açıklamada yeni kurulan ve kepenk indiren şirket sayılarını açıkladı. Ekonomik sıkıntılardan dolayı iflas eden esnaf sayısı katlanarak artıyor denildi.  Odalar ve Borsalar Birliği  2023  Ağustos’ta  1784 şirket  kapanmış  ve böylece yılın ilk 8 ayında  toplam  13 bin 792 şirket kapanmış yani  kapanan kapanana kim sorarsa bizi kıskananlar var. Hareketlilik sadece iş yerlerinde değil.  Barolarda da  hayli hareketlilik var. İstanbul Barosu, Yargıtay suç işliyor deyip suç duyurusunda bulunuyor. 3 bin 235  İstanbul  Barosu avukatı  imza vererek  suç işliyorsunuz, Can Ataklıyı serbest bırakın diyorlar.

Emine  Erdoğan  İsrail devlet yetkililerine anlamlı bir seslenişte bulundu.  Sayın Cumhur Başkanımızın eşi Emine Erdoğan şöyle seslendi: “İsrail Devletinin  İlgili  bütün  mensupları  işledikleri  tüm savaş suçları  sebebiyle  uluslararası  ceza mahkemesinde  yargılanmalarını talep ediyorum  hiçbir idoleji hiçbir siyasi menfaat hiçbir ekonomik kazanç masum bir insanın canından  daha değerli değildir” dedi

Sayın Emine Erdoğan’ın yaptığı bu konuşmada çelişki var mı? yok mu? Bunun yorumunu okurlarıma bırakıyorum ancak hatırlatmam gereken bir şey var yanlış hatırlamıyorsam Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesini tanımıyorum, saygıda duymuyorum demişti. Şimdi İsrailli yetkililer Uluslararası ceza mahkemelerini tanımıyorum saygıda duymuyorum derse ne olur acaba.

TBMM İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş’ın yaptığı konuşmada hayli anlamlıydı. Baş  “Savaşın başladığı günden bu güne kadar Türkiye’den İsrail’e giden  ticari gemi sayısına işaret ederek  272 gemi gitmiş bu gemiler ne taşıyor savaş devam ederken sizin ticaretiniz hiç durmadı, silah yapımı ve teknolojisi için çelik ihtiyacını siz karşılıyorsunuz  bu milyonluk sevkiyatlar için bir şeyler söyleyin” dedi.