BİR ANNENİN KIZINA TAVSİYELERİ

“Yavrum! Şimdi sana 40 yıllık evliliğimin tecrübelerine dayanarak bazı nasihatlerde bulunacağım. Bu nasihatlerime uyarsan dünyada mutlu bir ömür geçirdiğin gibi, ahirette de ebedî saadete ulaşırsın! Ama bunların zamanı geçti, bu devirde olmaz dersen, şimdiden kaybedersin.”
1- Kanaatkâr ol! Yani, kocan tarafından getirilen yiyecek ve giyecek her şeyi memnuniyetle kabul et! Çünkü kanaat, kalbi huzura kavuşturur.
2- Söylenenleri daima iyi dinle ve kocanın meşru emirlerine itaat et!
3- Evin ve her şeyin her zaman, temiz, muntazam ve düzenli olsun!
4- Eşinin yemek saati ile uyku saatine dikkat etmelisin! Açlık insanı huysuz eder, uykusuzluk ise, öfkelendirir.
5- Evinin mallarını ve eşyasını iyi koru! Yaptığın işleri, iyilikleri başa kakma! İyiliğe karşı iyilik çabuk unutulur, fakat kötülüğe karşı yapılan iyilik unutulmaz.
6- Eşinin yakınlarına güzel muamelede bulun! Kocanın hatalarını, yalnız iken, yumuşak bir şekilde söyle!
7- Kocanın sırlarını hiç kimseye söyleme! Karı-koca arasındaki sırlar kabre beraberlerinde gömülmelidir.
8- Eşinin üzüntüsünü ve neşesini paylaş! Ona her yönüyle iyi bir hayat arkadaşı ol! İyi bil ki yalan, yuvayı içten içe yıkan bir kurttur.
9- Aranızdaki meseleleri kendiniz halledin! Sakın bunları, bize ve başkasına taşıma! Kimseden medet umma!
10- Kocandan, almakta zorlanacağı, gücünün yetmeyeceği şeyleri isteme!
11- Kadının güzel huylusu, eşine Cennet nimetidir. Sen kocana Cennet nimeti ol! Azap çektirme!
Bunları yapabilmen, ancak, onun isteklerini kendi isteklerine, onun rızasını kendi arzularına tercih etmenle mümkün olabilir. Hep kendi istek ve arzularını ön plâna çıkartırsan, bu nasihatleri tutman mümkün olmaz...”       Annen

/////

BİR TÜNEL VARDI ve SONUNDA BEYAZ BİR IŞIK VARDI

Kişilerin ölüme yaklaştıklarında beyinlerinde “iskemi”(sıklıkla belirli bir dokudaki kan akışının zayıflaması veya tamamen kesilmesi sonucu dokunun başta oksijen olmak üzere hayati önem taşıyan moleküllere erişiminin engellenmesine bağlı olarak gelişen doku hasarına verilen isim) denilen hasarlar oluşmaktadır. Bu durumda gerçek olmayan şeyleri görme durumu da söz konusu olmaktadır. Kısacası,  “ölümden döndüm” denilerek paylaşılan anılar belki de beyindeki iskemiye bağlı hasarlardan çıkmış anılar ya da anı gibi gözüken şeyler olabilir. Ölüm anında hissedilenler hakkında şu an için kesin bir yorum yapmak günümüzde mümkün değildir.
Ölüme yaklaşan kişilerin veya ölümden dönenlerin dile getirdiği en yaygın ölüm deneyim cümleleri ve halüsinasyon anlatıları şu tür ifadeler içermektedir:
**Hayatım bir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçti.
**Bedenimden ayrıldım, masada yatan bedenimi gördüm.
**Bir tünel vardı ve sonunda beyaz bir ışık vardı.
**Bir ışık topu gördüm, benimle konuştu.
**Tüm sevdiklerim oradaydı, beni çağırıyorlardı.
Dini ve spirütüel yorumlara göre ölüme yakın deneyimler ölümden sonra yaşamın bir kanıtıdır.
Bilimsel yoruma göre ise ölüme yakın deneyimler, ölümün fizyolojik boyutu dolayısıyla bedende deneyimlenen duyu organı bozulmasının hep bir arada etkileşmesi sonucu deneyimlenen öznel, psikolojik hislerdir ve ölümden sonra yaşam ile ilgili herhangi bir bilgi vermez veya kanıt teşkil etmez.
NOT: Spiritüel, kişinin manevi yaşama odaklanması ve materyalist düşünceden uzaklaşmasıdır.