BİN MARKET
Ülkemizde, 5 zincir market, ülkemizin ekonomisini allak bullak edip, durmadan hep karıştırmışlar. Belki de enflasyon, döviz, altın, faiz bu yüzden hep yükselişte. Bu zincir marketler, birde tedarikçi firma adeta girmişler bir pahalılık yarışı içine.
Yetkililer, belediyeler her gün yağdırsa da marketlerin üzerine cezalar, yinede fiyatlarını yükselterek, bu beş zincir market birbirleriyle anlaşıp sanki olmuşlar hep yarış halinde.
Tabi karşılarına güçlü bir rakip firmalar olmayınca, cezalara bile aldırmadan sattıkları mamullere her gün zam yapmışlar. Demek ki meydanı boş bulan bu zincir marketler, böylece zam üzerine zam yaparak köşeyi dönmüşler.
Bunun üzerine harekete geçip, bin market açma kararını veren Başkan Erdoğan, Ak Parti, maalesef aldığı bu karar öncelikle doğru gibi gözükse de, Sayın Başkan Erdoğan'ın aldığı bu bin market kararı aslında büyük bir yanlış olabilir.
Çünkü yıllar önce devletin işlettiği çimento fabrikaları ve daha birçok devlet kuruluşları hep görev zararı diye her sene devleti milyarlarca zarara uğratmışlardı. İşte o yıllarda birçok siyasi kayırmalarla o iflas eden fabrikalara işten anlamayan yöneticiler ve çalışanlar yerleştirerek, her yıl görev zararı diye neredeyse devlet iflas edecekmiş.
Bu fabrikaların pek çoğu Özal hükümeti zamanında ve sonrasında Ak Parti olarak özelleştirme yapılmasıyla devlette iflastan böylece kurtulmuştu. İşte yine ülkenin muhtelif yerlerine tarım kredi, kooperatif adı altında devlete bağlı bin market ve daha fazla kurulacak marketlerle ülkede gıda ve diğer mamullerin fiyatlarının ucuzluğu tahminen ya 2 sene veya 3 sene ucuzluk ya gider ya gitmez.
Çünkü kurulacak bu marketlere yine eskisi gibi, siyaset kayırmacılığı ile bu benim adamımdır, markette çalışması için işe alın diye her gün kartvizitlerle, telefonlarla nerde iş bilmeyen, acemi, doğru dürüst çalışmayan kişileri, marketlere doldurarak daha önce iflasa giden fabrikalar gibi yine kurulacak o binlerce tarım kredi marketlerinde de devlet aynen eskisi gibi kısa zamanda özelleştirme mecburiyetinde kalacaktır.
Bakın Müslüman ülkemizde, faizi tamamen sıfıra indirmedikçe, bin market değil, on binlerce market açsanız bile yinede enflasyonu, altın, döviz fiyatlarını kesinlikle istenilen düzeye düşüremezsiniz.
Siz hiç %20 veya daha fazla faizle ekonomisini, sanayisini kalkındıran dünya bir ülke gördünüz mü? Müslüman olmayan ülkelerde yıllardan beri faiz yok denecek kadar az.
Peki ABD başkanı Biden TBMM'ye gelip de sizin elinizde Kur'an varken İslam dini faizi yasaklamışken siz hâla ülkenizden faizi neden kaldırmıyorsunuz mu? Diyecek bizlere.
Bakın bu dünyada ölümden başka her şeyin bir çaresi varken 80-90 seneden bu yana nasıl olurda biz ülke olarak bu faiz belasının çaresini bulamayız.
Biz her 5 senede bir seçip gönderdiğimiz millet vekilleri, il ve ilçe başkanları ne iş yaparlar bu ülkede, bu faiz belasından ve günahından nasıl olurda bizleri kurtarmak için bir çare bulamazlar.
Oysa seçtiğimiz millet vekilleri üçü, beşi bir araya gelip de halkın içine girerek faizi kaldırmak için halktan ve bu konuda ehil olan kişilerden bilgiler alsalardı faiz belası ülkemizden çoktan kalkmış olurdu. Nasıl mı? Ülkemizde binlerce her konuda girişimci, güvenilir sermayeler, iş adamları ve sanayicileri ile yine devletin birkaç bankasıyla öncelikle deneme mahiyetinde, marketçilik, inşaat, sanayi, et, süt, hayvancılık ve her türlü tarımda devletin hiç kimseye kredi vermeyen bu faizsiz bankalarıyla el birlik yapıp zamanla ve faizsiz sermayelerle bütün işlerde yine devletin faizsiz bankalarında bulundurulacak uzman kadrolar ve her türlü girişimci ortaklarla, şirketlerle beraber yıllar öncesinde eğer besmele çekerek devlet, millet ortaklığında yapılması gereken işlere başlanmış olunsaydı şimdi ülkemizde faiz belası diye bir şey olmazdı.
Tabi böylece dövizin, altının getirisi olmayacağından devletin güvenirliği ile birlikte faizden korkan vatandaşlarda alın teri emekle kazanan girişimci ortaklar ile birlikte iş yapıp fazla kâr getirisi yapan devletin faizsiz bankalarına yönelecek faizin günahından da böylece vatandaşlar da kurtulmuş olacaklardı.
Tabi TUSİAT'çı iş adamları, üniversiteler ve borsacı sanayiciler yıllar öncesinden bu yana dış devletlerin borsacı iş adamları, üniversiteleri gibi eğer gerçek anlamda el birlik yapıp iş yapmış olsalardı şimdi çoktan başımızda faiz belası diye bir şey olmayacağından dünya da ki bütün devletlerin savunma sanayilerinden, teknolojilerinden en üstün devlet biz olurduk
Yorum yapın