BALIKESİRSPOR’U BALIKESİRLİLER KÜME DÜŞÜRÜYOR!

Evet, aynen öyle!..
Balıkesirsporspor’u bu sezon eyyamcılık hastalığı iyice kronikleşen Balıkesirliler küme düşürmektedir.
“Peki, sen Balıkesirli değil misin, neden böyle diyorsun?” diyebilirsiniz. Haklısınız. Ben de doğma
büyüme, yetişme Balıkesirliyim. Balıkesirspor’a küme düşüren Balıkesirlilerden biriyim, o zaman!
Düz ve sığ mantıkta bakar ve değerlendirirseniz, o yaptığım yorumun dışında kalamam,
kalmamalıyım. Bu sözler çerçevesinde Balıkesirspor açısından geçmişin hesabına, hesaplaşmasına
gireceğimi sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Neyin hesaplaşmasına gireceğim, bu saatten sonra, kimlerle
hesaplaşacağım ki Allah’ını severseniz!..
“Balık baştan kokar!..” derler ya..
Balıkesirspor açısından bakıldığında ‘balığın ta başından beri koktuğu belliydi’ aslında ama çoğu
Balıkesirli ya bunun farkında değildi ya da ‘bu iş üstüme kalır, taşın altına elimi sokmak zorunda
kalırım’ diye acı gerçeği kendine bile söylemek istemiyordu!.
Lafı çok fazla uzatmak istemiyorum, o yüzden kısaca toparlamak gerekir ise, ki öyle gerekiyor!.
Çok eskiye ve uzaklara gitmeyelim. Geçen sene Özgür Yılmaz’ın Balıkesirspor yönetimine talip
olduğunda, Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz onu karşısına alıp “Özgür kardeşim bu iş yani
Balıkesirspor başkanlığı senin çapını aşar, sen bu işin peşini bırak, biz daha uygun birilerini buluruz,
sen de eğer istiyorsan başkan olarak değil de bir nefer olarak Balıkesirspor’un yanında olursun!”
deseydi, diyebilseydi..
Ve hemen ardından kariyer, kapital sahibi ve de işin ehli ve Balıkesirspor’a gerçekten gönül ve mesai
verecek birinin kongrede aday olup kulüp başkanı seçilmesine vesile olsaydı eğer ben bugün bu
satırları yazmak zorunda kalmaz siz Balıkesirliler de ‘ah’lar vah’lar’ içinde bu yazdıklarımı okumak
zorunda kalmazdınız!..
Geçmiş ola cümleten Balıkesirliler, Balıkesirsporlular gerçekten geçmişler olsun..
“Balıkesirspor’un 56 yıllık tarihinde hiçbir zaman hatta hiçbir dönem istikrar, huzur olmadı”
gerçeğinden hareketle bunları yazıyorum, yazmak zorundayım. Aksini iddia eden varsa gelsin
saatlerce, günlerce tartışmaya hazırım. Bugün birileri kalkıp da Balıkesirspor’un bugünkü başkanı
Özgür Yılmaz ve yönetimindeki arkadaşlarını ya da ‘destek olmadı, para vermedi’ diye Büyükşehir
Belediye Başkanı Yücel Yılmaz’ı kıyasıya eleştirmesin hatta suçlamasın, bunu yapmak kimseye bu
saatten sonra fayda sağlamaz..
Dahası sakın ola ki, hiç kimse daha doğrusu hiçbir Balıkesirli, Balıkesirspor’un bugünkü kadrosunu
oluşturan oyuncuları ve şimdiki teknik direktörümüz Giray hocaya laf söylemesin, suçlamada
bulunmasın!..
Eğer zamanında yani bundan 4-5 ay önce transfer tahtasının açılması saplanıp, bu kadroya çok değil
4-5 daha vasıflı oyuncu transferi yapılabilseydi ve de mevcut kadroda bulunan bu ligi taşıyamayacak
seviyedeki mevcut kadroda bulunan oyuncuların bir kaçı alacakları ödenip gönderilseydi ve Giray
Bulak hoca sonradan değil de, sezon başı takımın başına getirilseydi..
Veya sezon başı Yusuf Şimşek’in gitmesine izin verilmeseydi, Balıkesirspor bugünkü durumundan ve
konumundan çok farklı yerde olur muydu, olmaz mıydı?.
Elbette olurdu, çokta güzel, iyi olurdu ama olmadı, olamadı!..
Bu yazımı yazarken mesai arkadaşı ağabeyim Cengiz Güneş geldi ve bu yazdıklarımdan ona
bahsedince “Keşkelerden keşkek olur ancak”gibisinden doğru bir söz etti..
Evet, keşkelerden keşkek olur ancak..
‘Eğer böyle olmasaydı, şöyle olsaydı’ demenin ne bana, ne Balıkesirspor’a, ne de Balıkesir’e hiçbir
faydası yok, olmaz da..
O zaman bu yazımı daha fazla uzatmanın hiçbir kimseye faydası yok..
Temenni ederim ki, Balıkesirspor bu sezon sonu düşmesi hemen hemen kesinleşen İkinci Lig’ten aynı
beceriksizlik, basiretsizlik, aynı eyyamcılık hastalığı ve gaflet uykusuyla ve de aynı hızla 3. Lig’e
düşmez!..