Her ülkenin, her şehrin hatta her küçük bölgenin kendine has, eskiden gelen, coğrafi konumu nedeniyle yeme/içme kültürü ve öne çıkmış pek çok özel yemeği vardır. Ancak bazı şehirler diğerlerine göre gastronomi bakımından öne çıkar. Bazı bölgeler de zengin mutfak kültürlerinin sunduğu yemekler tüm dünyaya mal olur. İşte bu lezzetleri tadabileceğiniz yerlere gastronomi şehirleri adı verilir. Bir yerin, gastronomi şehri olabilmesi için tarih boyu süregelen bir yemek birikimine sahip olması, kendine has malzemeleri ve pişirme teknikleri sunması, sürdürülebilir yerel ürünlere sahip olması ve yeme içme temalı etkinlikler düzenlemesi gerekir. Bana göre Balıkesir Gastronomi şehridir ve tek eksiği de yeterli tanıtımı olmamasıdır. Gastronomi tanıtımına bıkmadan usanmadan aralıksız olarak devam edilmelidir.
Örneğin; Gaziantep, Antakya, Afyonkarahisar, Adana, Kayseri en çok bilinen gastronomi şehirleridir.
Trabzon, Şanlıurfa, Mersin, Balıkesir, Bursa ve Konya da ülkemizin gastronomi şehirleri arasında sayılabilir. Yöresel ve tarihsel yemekleri orijinal tarifleriyle korumak genç şeflerin üzerinde hassasiyetle durması gereken bir konudur. Anadolu’nun bize sunduğu zengin yeme/içme deneyimine sahip çıkmak için onu çok iyi anlamak, araştırmak ve uygulamak gerekir.
Ben, Afyonkarahisar’da uzun yıllar öğretmenlik yaptım ve oranın mutfağını biliyorum. O yıllardan bugüne kadar gelen yerel ürünleri gerçekten çok iyi. Benim bulunduğum 1980 yıllarda İkbal Lokantası ülke genelinde yapılan yemek yarışmasında “Dana Rosto” ile birinci olmuştu.

Afyon’da Ne Yenir?
*Afyon Kebabı
*Mercimekli Bükme
*Haşhaşlı Cevizli Nokul
*Tandır Çorbası
*Patlıcan Böreği
*Duvaklı Hindi
*Kaymaklı Elma Tatlısı
- Nokul, nukul mayalı hamurla yapılan bir çeşit poğaça. Türkiye'de lokum, lokul gibi farklı isimlerle adlandırılan hamur işidir. Rulo şeklinde yapılması en ayırt edici özelliğidir. Haşhaşlı, tahinli fındıklı, sakızlı türleri de mevcuttur. Bayram sofralarının vazgeçilmezlerindendir.

YEMEK FIKRASI
Bir gün bir fakir bir adam elinde sadece kuru bir ekmekle yürürken bir lokanta görmüş çok güzel yemekler pişiyor muş. Adam dayanamayıp ekmeğini yemeğin buharına tutup tutup yiyormuş bunu aşçı görmüş demiş ki; AŞÇI: Burada ne yapıyorsun? ADAM: Yemekler çok güzeldi bende ekmeğimi buharına tutuyordum. AŞÇI: O zaman parasını ver! ADAM: Ben bir şey yapmadım ki sadece ekmeğimi buharına tutup yedim. AŞÇI: O zaman kadıya gideceğiz demiş; Adamla aşçı gitmişler kadıya. Aşçı kadıya söylemiş kadı(hoca) aşçıya yaklaş demiş aşçı hemen yanına gitmiş. Hoca içi para dolu kese çıkarmış. Hoca aşçıya kulağını yaklaştır demiş. Aşçı yaklaştırmış. Hoca keseyi biraz sallamış. Aşçı sormuş; Hocam siz bana vermediniz ki demiş. Hoca; eeee o senin yemeğinin buharını almış, sende paranın sesini alırsın demiş...