Balıkesir, iklim değişikliğinin etkilerini doğrudan hisseden şehirlerimizden biri. Edremit'te kötü hava koşulları nedeniyle ağaçların kökünden sökülmesi, Bandırma'da ve Erdek’te müsilaj oluşumu, Ayvalık'ta şiddetli fırtınalar ve Altınova'da deniz seviyesinin yükselmesi gibi olaylar, bu durumun somut kanıtları. Bu sorunlarla başa çıkmak ve gelecek nesillere yaşanabilir bir çevre bırakmak için bazı önlemler almak gerekiyor.

İklim Değişikliğinin Nedenleri ve Etkileri
Bu olayların başlıca nedeni, küresel ısınma ve iklim değişikliği. Fosil yakıtların kullanımı, ormansızlaşma gibi insan faaliyetleri atmosferdeki sera gazı miktarını artırıyor. Bu durum, dünya genelinde sıcaklıkların yükselmesine, yağış düzenlerinin değişmesine ve deniz seviyesinin yükselmesine neden oluyor.
Balıkesir özelinde bu durum şu sonuçları doğuruyor:
Sıcaklık artışı ve kuraklık: Artan sıcaklıklar, buharlaşmayı hızlandırarak kuraklığa yol açıyor. Bu durum, tarım arazilerinin verimini düşürüyor ve orman yangınları riskini artırıyor.
Yağış düzensizlikleri: Yağışların mevsimsel dağılımında yaşanan değişiklikler, seller ve su baskınlarına yol açabiliyor.
Deniz seviyesinin yükselmesi: Küresel ısınma nedeniyle deniz seviyeleri yükseliyor. Bu durum, kıyı şeridinde erozyona ve su baskınlarına neden oluyor.
Ekosistem bozulması: İklim değişikliği, ekosistemleri olumsuz etkileyerek birçok bitki ve hayvan türünün yaşam alanlarını daraltıyor. Müsilaj gibi olaylar da deniz ekosistemini olumsuz etkiliyor.

Çözüm Önerileri
Bu sorunlarla mücadele etmek için bireysel, yerel ve ulusal düzeyde çeşitli önlemler alınabilir:
Ağaçlandırma: Özellikle kıyı bölgelerinde ve sulak alanlarda ağaçlandırma çalışmaları yapılarak erozyonun önüne geçilebilir ve biyolojik çeşitlilik artırılabilir.
Su kaynaklarının etkin yönetimi: Sulama sistemlerinin modernizasyonu, su tasarrufu ve atık suyun temizlenerek yeniden kullanılması gibi uygulamalarla su kaynakları korunabilir.
Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı: Fosil yakıt tüketimini azaltarak sera gazı emisyonları düşürülebilir. Güneş ve rüzgâr enerjisi gibi yenilenebilir kaynaklar bu konuda önemli bir potansiyel sunmaktadır.
Şehir planlaması: İklim değişikliğinin etkilerine dayanıklı şehirler inşa etmek için altyapı yatırımları ve yapılaşma planları gözden geçirilmelidir. Yeşil alanların artırılması ve su tutucu alanların oluşturulması önemlidir.
Farkındalık yaratma: İklim değişikliği konusunda toplum bilincinin artırılması için eğitim çalışmalarına önem verilmelidir.
Yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşlarının işbirliği: İklim değişikliğiyle mücadele için yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve diğer paydaşlar arasında güçlü bir işbirliği kurulmalıdır. 
Bu sorunlarla ilgili olarak, bireyler, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve devlet kurumları farklı roller üstlenebilir. Bireyler enerji tasarrufu yaparak, atıklarını azaltarak ve çevreye duyarlı bir yaşam tarzı benimseyerek katkıda bulunabilirler. Yerel yönetimler, şehir planlama çalışmalarında iklim değişikliği faktörünü göz önünde bulundurarak, yeşil alanları artırarak ve sürdürülebilir ulaşım sistemleri geliştirerek katkıda bulunabilirler. Sivil toplum kuruluşları, farkındalık yaratma çalışmaları yaparak ve gönüllü projeler yürüterek sürece destek olabilirler. Devlet kurumları ise uluslararası anlaşmalara uyum sağlayarak, yasal düzenlemeler yaparak ve finansal destek sağlayarak bu mücadeleye öncülük edebilirler.
Sonuç olarak, Balıkesir'de yaşanan bu olumsuz durumlar, iklim değişikliğinin gerçek ve ciddi bir sorun olduğunu göstermektedir. Bu sorunla mücadele etmek için herkesin üzerine düşen görevi yerine getirmesi ve birlikte hareket etmesi gerekmektedir.