ASLOLAN YAPICI OLMAKTIR YIKICI, YAKICI OLMAK DEĞİL..
Sizce de öyle değil midir? Örneğin; Barış yapıcıdır, savaş ise yıkıcıdır. Sağduyulu olmak yapıcıdır ama kavgacı, öfkeli olmak yıkıcıdır. Şimdi neden bu konuyu girdim, irdelemeye çalışıyorum? Sorusu elbette hemen aklınıza geliverdi. Hemen anlatayım o zaman..
Çünkü efendim, önümüzdeki seçimler, 14 Mayıs 2023 seçimlerinde oy oylanacak olan seçmenlerin önünde kanımca iki seçenek vardır. Bunlar “Ya yapıcı olana ya da yıkıcı, yakıcı olana oy vermek” şeklinde karşımızda durmaktadır. Kanaatim odur ki; Bu iktidar aslında çoktan kaybettiğinin farkındadır, ama bir türlü kabullenmemektedir. Bu denli ağır yaşanan ekonomik bunalımda, üstelik depreminde getirdiği ağır yıkım, çöküş gözler önünde iken daha enkaz tam olarak kaldırılmamış iken yıkılanların yerine yenisini hemen yapma çabası içine girme ve bu amaçla ulufe dağıtır gibi, ehil yani yetkin olup olmadıkları belli olmayan müteahhitlere devletin kasasından oluk oluk para akıtmak neyin nesidir? Diye sormak isterim..
Bunun adı apaçık ‘cambaza bak cambaza’ deyip halkın algı çakrarını kurutmak böylece ters algı yaratarak ‘elde seccadeyle göz boyama hamlesidir!.’
Ama tüm bu nafile çabalar, gayretler, iktidarın hatalarını, yanlışlarını, kusurlarını örtmüyor, örtemiyor. Bunu da onlar biliyor zaten!..
Neyse lafı daha fazla uzatmak istemiyorum; Elbette mevcut siyasal iktidar kazanmak için her şeyi yapacaktır. Onlar için her yol mubahtır! Daha anlayamadınız mı?.
Öte yandan bu seçim ortamında en güvenilir kurum olması gereken YSK, yani Yüksek Seçim Kurulu daha şimdiden seçmen nezdinde güvenilirliğini zedeleyici biçimde ne denli iktidar yanlısı olduğunu açıkça ortaya koymuştur. Seçimlerin yapılacağı 14 Mayıs’a kadar ve o gün ile hemen sonrasında yani bir başka deyişle, sandıktan önce, sandıkta ve sandık sonrasında her türlü hile, zorbalık, sahtecilik girişimi yapılabilir kuşkusu, endişesi bu saatten sonra azalacağı yerde artarsa sakın şaşırmayın, üzülmeyin ve kimseye kızmayın, gücenmeyin, kırılmayın! Çünkü minareyi çalan kılıfını hazırlar, özdeyişinden de anlayacağız üzere yarının günahı, dünden hazırdır, dünün sevabı ise yarın günah diye karşınıza çıkabilir! Elbette birilerinin sizin aklınızla oynamasına, zihninize bulandırması izin verirseniz!..
Bu lafıma bakıp sakın karamsarlığa kapılmayın, ben her şeye rağmen ve normal koşullarda yapılacak seçimlerde bu siyasal iktidarın ve dolayısıyla Erdoğan kaybetmesi kanaatim odur ki kaçınılmazdır, elzemdir!..
Öyle inanıyorum ki, 14 Mayıs seçimlerinden sonra Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti 100. yılında uygarlık yolunda aydınlık yürüyüşünü sürdürecektir. Atatürk’ün bu Cumhuriyeti emanet ettiği gençler bu ülkede her türlü hile ile zorbalıkla, sahtecilikle mücadele etmeyi, çağdaş uygarlık yolunda ilerlemeye devam edeceklerdir. 15 Mayıs sabahı mevcut ucube sistem, tek adam rejimi sona erecek, bu ucube sistemi, bu çarpık düzeni savunanlar, utançlarıyla ve de ayıplarıyla baş başa kalacaklardır...
Yorum yapın