ANNELER GÜNÜ NASIL ORTAYA ÇIKTI?

Çocuklarını koşulsuz sevgi ve özveri ile büyüten annelerin yeri herkes için oldukça kıymetlidir. Onlara sevgi ve minnetinizi gösterebileceğiniz özel zamanlardan biri anneler günüdür.
Anneler günü annelerin sevgi ve takdirini ifade etmek için kutlanan özel gün olarak dünya genelinde yaygın olarak kutlanır. Anneler gününün kökenleri farklı kültürlerde ve tarihlerde değişebilir. Her yıl Mayıs ayının ikinci haftasında kutladığımız bu özel günün tarihçesi 'Antik Yunan'da tanrıların anası 'Rhea' onuruna düzenlenen bahar kutlamalarına kadar dayanıyor. Biraz daha yakın tarihlere baktığımızda ise 1600’lü yıllarda İngiltere’de 'Anneler Pazarı' olarak kutlandığını görüyoruz.
1850’lerde Ann Jarvis adında Amerikalı kadın annelerin ulusal gününü kutlamayı önerir. Jarvis annelerin özverisine ve fedakârlığına saygı göstermek amacıyla ölen kızı Anna Jarvis’in anısını yaşatmak için anma töreni düzenler.
Anna Jarvis annesinin ölümünden sonra annelerin hatırlanması için gün düzenlenmesi fikrini destekler.
1914’te ABD başkanı Woodrow Wilson anneler gününü resmi olarak kutlamak için duyuru yayınlar. Bu duyuru her yılın ikinci pazar günü anneler günü olarak kutlanmasını söyler. Anneler günü kısa sürede dünya genelinde popüler hale gelir ve birçok ülke tarafından kabul edilir.
Kutlama günü aslında sadece Ann Jarvis ve kızı Anna Jarvis için anma törenleriyle sınırlı kalmaz. Zamanla ticari fırsata dönüşür. Anna Jarvis anneler gününün ticarileşmesine karşı çıkar. O günün annelerin fedakârlıklarının ve sevgilerinin ifade edilmesi için bir gün olması gerektiğini savunur.
Ve anneler günü kutlanır haline gelir. Günümüzde birçok ülkede anneler günü annelere hediye alınması, çiçek verilmesi, restoranda yemek yeme gibi aktivitelerle kutlanır. Bu kutlamalar genellikle reklamlar ve kampanyalarla desteklenir.

/////

13 MAYIS TÜRK DİL BAYRAMI

“Türk Dil Bayramı’nın 742. yılı tüm milletimize kutlu olsun”.
Her dil, konuşulduğu toplumun yaşam biçimi, maddi ve manevi değerleri, inanç sistemi ve hayata bakış açısı gibi çeşitli yönlerini ortaya koyar. Türkçe de Türk toplumuna özgü yanları yansıtan; gözleme dayalı adlandırma gücü ve zengin sözvarlığı ile güçlü bir dildir. Mustafa Kemal Atatürk’ün “Türk dili, Türk milletinin kalbidir, zihnidir” sözünde belirttiği gibi, Türkçeyi öğrenmek demek, aynı zamanda Türk toplumu gibi düşünebilmek, onunla gönül yakınlığı kurabilmek demektir.
Binlerce yıllık tarihi ile Türk dili, millî kültürümüzün ortak ifade aracıdır, kutsal bir mirastır. Karamanoğlu Mehmet Bey’in 13 Mayıs 1277 tarihindeki “Şimden gerü hiç kimesne kapuda ve dîvânda ve mecâlis ve seyrânda Türkî dilinden gayrı dil söylemeyeler.” fermanı, Türkçenin devlet dili olması, gelişmesi ve gelecek nesillere nakledilebilmesinde önemli bir yer teşkil etmektedir. 742 yıl önce yaşanan bu tarihî hadise Türk Dil Bayramı adıyla kutlanmaktadır. Türk Dil Bayramı’nın 742. yılı tüm milletimize kutlu olsun.