Bahçelievler'in
Mini Park Rüyası
Yaz geldi, doğa uyandı, günler uzadı... Hepimiz sokaklara, parklara atmak istiyoruz kendimizi. Özellikle çocuklu aileler için yeşil alanlar, banklar, oyun parkları altın değerinde. Ancak Balıkesir'in merkez ilçesi Altıeylül'de, Bahçelievler Mahallesi'nde yaşayanlar olarak bu "yeşil alan" kavramı bizim için biraz eksik kalıyor. Çünkü mahallemizdeki çocuk oyun alanlarını, bankları, oturma gruplarını ve hatta basketbol sahasını barındıran bu değerli bölgeler, güneş batınca adeta birer karadelik haline geliyor.
Gündüzleri cıvıl cıvıl olan, çocuk kahkahalarıyla şenlenen bu yerler, akşam olunca neden zifiri karanlığa bürünüyor? Yetersiz aydınlatma, sadece kullanım keyfini azaltmakla kalmıyor, aynı zamanda ciddi güvenlik endişeleri yaratıyor. Karanlıkta oynayan çocuklar, oturmaktan çekinen aileler... Oysa bu alanlar, mahallelinin sosyalleşme noktası, gençlerin spor yapma imkanı bulduğu, hepimizin nefes aldığı yerler olmalı.
Hele ki bu yaz mevsiminde, sıcağın bastırdığı anlarda, serin bir esinti alabileceğimiz, çoluk çocuk güvenle vakit geçirebileceğimiz modern ve bakımlı mini parklara o kadar ihtiyacımız var ki! Mevcut yeşil alanlarımızı biraz elden geçirsek, sadece birkaç dokunuşla bambaşka bir hale getirebiliriz.
Peki, neler yapılabilir?
Öncelikle, en acil ihtiyaç aydınlatma! Yeterli sayıda ve doğru konumlandırılmış aydınlatma direkleri ile bu alanlar akşamları da güvenle kullanılabilir hale gelmeli. Çocuk oyun alanları ve basketbol sahasının özellikle aydınlatılması, hem kullanım saatlerini uzatır hem de potansiyel tehlikeleri ortadan kaldırır.
Ardından, peyzaj düzenlemesi ve bakım. Sadece birkaç ağaç dikmek veya çimleri biçmek yeterli değil. Estetik bir görünüm, daha fazla çiçeklendirme, düzenli bitki bakımı, bu alanları gerçekten "park" yapacak dokunuşlardır. Oturma gruplarının konforu ve sayısının artırılması da cabası. Belki yıpranmış bankların yerine yenileri konulur, belki de gölgelik alanlar oluşturulur.
Çocuk oyun gruplarının bakımı ve modernize edilmesi de ihmal edilmemeli. Güvenli ve eğlenceli oyun alanları, ebeveynlerin içini rahatlatır. Basketbol sahasının zemin iyileştirmesi de gençlerin spor yapma motivasyonunu artırır.
Altıeylül Belediyesi'nden ricamız ve beklentimiz büyük. Vatandaş odaklı bir belediyecilik anlayışıyla, Bahçelievler Mahallesi'ndeki bu potansiyel mini parkların gözden geçirilmesini ve hak ettiği değere kavuşmasını talep ediyoruz. Küçük dokunuşlarla büyük farklar yaratabilir, mahallemizi çok daha yaşanılır bir yer haline getirebiliriz. Yaz gelmişken, karanlık değil, aydınlık ve cıvıl cıvıl parklarda buluşalım Altıeylül!
-*-*-*
Balıkesirli Fotoğraf Sanatçısı Ahmet Esmer
ve Kadrajı’ndan Yansıyan Bir Anı
Balıkesir'in ruhunu objektifine sığdıran, şehrin her köşesinde bir hikaye arayan ve bulduğu her anı ölümsüzleştiren bir isimdir Ahmet Esmer. Onun fotoğrafları, sadece görüntüden ibaret değildir; her bir karede bir duygu, bir yaşanmışlık, hatta bazen usulca fısıldanan bir sır saklıdır. Kendisiyle ilgili en güzel anılardan biri, belki de onun sanata olan tutkusunu ve insanlara olan yaklaşımını en iyi özetleyen o gündür.
Birkaç yıl önce Balıkesir'in eski bir mahallesinde, daracık sokaklardan birinde yürüyorduk Ahmet Esmer'le. Amacı, kentsel dönüşümden nasibini almadan önce bu tarihi dokunun son anlarını yakalamaktı. Eski bir evin kapısında, elinde bastonuyla oturan yaşlı bir teyze dikkatini çekti. Teyze, kapısının önünde öylece oturmuş, sanki zamanın akışına direniyordu.
Ahmet Esmer, her zamanki gibi acele etmedi. Makinesini hemen kaldırmak yerine, teyzeye yaklaştı, selam verdi, hal hatır sordu. Önce bir çay ikram edildi, sonra sohbet koyulaştı. Teyze, o evin duvarlarında geçen ömrünü, çocukluğunu, gençliğini anlatmaya başladı. Ahmet Bey ise büyük bir sabır ve ilgiyle dinledi. Gözlerinin içine bakarak, o hayat hikayesinin her kelimesini adeta içine çekti.
Tam bir saatten fazla süren bu sıcak sohbetin ardından, teyze gülümsedi ve Ahmet Esmer'e dönerek, "Evladım, sen de iyi bir fotoğraf çekersin şimdi" dedi. İşte o an, Ahmet Bey'in deklanşöre bastığı andı. Kadraja giren sadece yaşlı bir teyze ve eski bir kapı değildi. O karede, zamanın yavaşladığı, anıların dile geldiği, insan sıcaklığının fotoğraf sanatıyla buluştuğu eşsiz bir an yakalanmıştı. O fotoğraf, Balıkesir'in sadece fiziksel dokusunu değil, aynı zamanda o şehrin ruhunu taşıyan insanların hikayelerini de yansıtan bir başyapıt oldu.
Ahmet Esmer'in fotoğraflarının bu kadar etkileyici olmasının sırrı da tam olarak buydu aslında: O sadece bir fotoğrafçı değil, aynı zamanda bir dinleyici, bir gözlemci ve her şeyden önemlisi bir insandı. Objektifini bir silah gibi kullanmak yerine, insanlarla bağ kurarak, onların dünyalarına girerek, gerçek ve samimi anları yakaladı. Bu yüzden onun eserleri, sadece görsel bir şölen değil, aynı zamanda derin bir insanlık öyküsü anlatır.
ALLAH RAHMET EYLESİN.
Yorum yapın