AKŞAM ÜSTÜ

Hasretin çöküyor, yine taş gibi.

Çırpındım kanadı kırık kuş gibi.

Buğulandı gözlerim, nemli yaş gibi.

YOLDUM Saçlarımı, bir akşam üstü..

 

Tavrı kararında, sanki el gibi.

Sonbaharda, çadır söken yel gibi.

Çağlayanda bir dümensiz Sal gibi

KALDIM Arasat’ta, bir akşam üstü

 

Meyve yüklü, sanki kırık dal gibi

Özü yenmiş kovan kalmış bal gibi

Üzerinden, kervan geçen yol gibi

SANDIM ölüyorum, bir akşam üstü.

 

Ses vermiyor, teli kopuk saz gibi.

Hırçın ürkek, bir civelek kız gibi

Yanıltıyor, diyorum ki naz gibi.

ÇALDIM kapısını, bir akşam üstü..

 

Bir ışık mehtapta, Sanki nur gibi

Kördüğüm Çözüldü, değil Sır gibi

Sönmüş külde, bilinmeyen kor gibi

YANDIM kollarında, bir akşam üstü.

 

Öz Ali YILMAZ