19 MAYIS
Malum gazeteler, bugün 19 Mayıs reklamı alırlar ama 19 Mayıs’tan bahsetmezler…
Bir de duvar takvimleri var…
Onların da bazıları görmezler Atatürk’ü…
Birisi denk geldi elimize; 19 Mayıs’ın altında “Gençlik ve Spor Bayramı” yazıyor sadece!
Lütfetmiş! Bazısı onu da yazmıyor çünkü.
Velhasıl korkarlar “Atatürk” isminin yazılmasından bile.
Nasıl bir nefretse içlerinde filizlenmiş, kökleşmiş ve körleşmiş…
Asrın nankörleri hepsi.
Bugün 19 Mayıs.
Mayısın ondokuzu.
Atatürk’ü anma, Gençlik ve Spor Bayramı.
Ve günlerden Cuma.
Cumhuriyet’in kurumu Diyanet’in bugünkü Cuma hutbesinin konusu ise “Gençlerimiz, milli ve manevi değerlerimizin emanetçisidir”
Tek kelime Atatürk yok. 19 Mayıs yok. Samsun’a çıkış yok. Bandırma Vapuru yok.
Artık Diyanet’i vicdanlara havale ediyoruz çünkü artık hiç şaşırtmıyor, şaşmıyor Diyanet ve onun başkanı!
Yılmaz Özdil. Ali Erbaş’a “asrın nankörü” der hep.
Haksız mı?..
…
Tam 104 yıl önce bugün, üç gün süren yolculuğun ardından Samsun’a ulaştı Mustafa Kemal.
İşgal edilen imparatorluğun yerine yeni bir devlet kurulması için Anadolu’dan bir direniş başlatılması gerekliliğine inanıyordu ve bu inancı doğru çıktı, ülkenin dört bir yanından temsilcilerle görüşerek Kurtuluş Savaşı’nı başlattı.
Başlangıçta çok az bir kişinin inandığı direniş hareketi zaman içinde önce askeri, sonra siyasal alanda büyük başarı kazandı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun temeli atıldı.
İşte bunu görmüyor Diyanet!
Kendi varoluşunun kaynağı olan milli bir mücadeleyi anmıyor.
Anlatmıyor.
İşgal yıllarında, milli mücadele sırasında Mustafa Kemal ve silah arkadaşları ile el ele, omuz omuza, gönül gönüle olan nice din adamını saygıyla anıyoruz da bir de bugünün Diyanet’ine bakınca..
Cız ediyor insanın içi.
…
19 Mayıs bugün.
Nutuk “1919 senesi mayısının 19’uncu günü Samsun’a çıktım” cümlesiyle başlıyor.
Ve diyor ki Mustafa Kemal Atatürk yine Nutuk’ta:
“Ben, 1919 senesi mayıs içinde Samsun’a çıktığım gün elimde, maddi hiçbir kuvvet yoktu. Yalnız büyük Türk Milleti’nin asaletinden doğan ve benim vicdanımı dolduran yüksek ve manevi bir kuvvet vardı. İşte ben bu milli kuvvete, bu Türk Milleti’ne güvenerek işe başladım”
Bir de İlber Ortaylı’yı dinleyelim:
“Bu toplumda Atatürk’ü zihinlerden silmeye çalışmak bir lükstür, lüzumsuz çabadır. Yanlış tanıtmaya çalışmak da amatör tarihçilerin işi olsa bile gülünçtür, Onun için girişilecek en önemli iş Nutuk’u, Atatürk’ün söylev ve demeçlerini derleyip okumaktır.”
Ortaylı beyefendi olduğu için “amatör tarihçiler” diyor.
Oysa biliyoruz ki Türkiye’de Atatürk düşmanı, Türk düşmanı, bayrak düşmanı, cehaletle beslenen bir kesim var.
Öylesine körlük ve önyargı ile doldurulmuşlar ki n’apsanız faydasız.
Ama şunu da unutmayalım…
2023’de Türk bayrağından rahatsız olanlar, anayasanın ilk 4 maddesine kafayı takanlar da Meclis’te!
Mayısın 19’u bugün.
Anlamını bilenlere ve gençliğe kutlu olsun.
Yorum yapın