13 YIL SONRA 3. LİGDEYİZ

Balıkesirspor, geçtiğimiz günlerde yaptığı kongre ile şirketleşme kararı aldı. 30 milyon borcu olan Balıkesirspor’u önümüzdeki günlerde neler bekliyor bilinmez ancak, şehrin takımının 3.ligde olması gerçekten üzücü.
Birde aidat meselesi var. Aidatlarını doğru dürüst ödenmediği kulüpte yeni aidatlar üye giriş bedeli 1966 lira, yıllık aidat ise 966 lira olarak belirlendi. Birde üye olacak ki, iki üyeyi referans göstermek zorunda.
Küme düşülen sezonda 44 milyon lira harcayan takım şirket olduğunda umarım biraz rahatlar. 3.ligden 2. Lige çıkmak zor olsa da sonuç olarak bu takım bizim takımımız.
Son 2 sezonda üst üste 2 kez küme düşen Balıkesirspor, 8 yılda en üst kategoriden en alt kategoriye geriledi ve Türkiye'deki profesyonel ligler içerisinde 4. kademede ve en altta bulunan 3.lige düştü.
Balıkesirspor’da istenilen şeyler gerçekleşmezse takımımız yapılacak çift devreli lig müsabakaları sonunda, Bölgesel Amatör Lig'e düşebilir.

/////

İLÂÇ SATIYORDUK

Osmanlı Devleti 17. yüzyıl sonuna kadar, bütün dünyaya ilâç satıyordu. İstanbul’da 1700 doktor, 80 göz doktoru, 700 operatör, 794 şifalı çiçek ve yiyecek yapan (eczacı) vardı.  Aynı tarihte İstanbul’da 9 hastanede mevcuttu. Bunlardan Fatih, Süleymaniye, Sultan Ahmet, Haseki Sultan Hastaneleri ve birçok şubeleri faaliyette idi. Ayrıca Dâr’ül-cünûn’nda (Akıl hastanesinde)  akıl hastaları özel usûllerle tedâvi ediliyordu.
II. Bayezid Hân, Akkirman seferine giderken, 1485 yılında Avrupa’da eşi olmayan muhteşem Bimâristan’ın (Hastahanenin) Edirne’de temelini attı. Bu eser 2 senede bitirildi. Almanların meşhur mimarı Frederik Şöl, bu binanın 17. yüzyılda örnek olduğunu, Bradford, Stutgart, Berlin, Anvers ve Londra hastanelerinin bu Türk eserini taklid ederek yapıldıklarını kaydeder.

SARIKAMIŞLI BİR KAHRAMAN
Kars’ın Sarıkamış ilçesi, Karaurgan Bucağı, İslâmsor Köyünden 1928 doğumlu Hacı Altıner; gönüllü olarak gittiği Kore’de Kunuri Savaşında 14 yerinden yaralanıp; “Beni burada bırakın yanımada 1 makineli tüfek ve 1 sandık mermi koyun siz çekilin. Siz çekilirken ben size zaman kazandırırım.” diyerek tek başına düşmanı püskürtmeyi de başarmıştır.
Burada gösterdiği kahramanlıkları dünyada dilden dile dolaşır. Kendisi, filmlerini ilgi ile izlediğimiz Rambo karekterine ilham olmuş bir Türk askeridir. Tokyo’da 6 ay yattıktan sonra savaş kahramanı gâzimiz Amerika`ya davet edilir. ABD Başkanı tarafından ağırlanarak bütün eyaletlerde; büyük kahraman olarak tanıtılıp gezdirilir. Kendisine cesaretlik madalyası verilir. Kıbrıs Savaşı’nda ise ABD’nin ülkemize karşı uyguladığı ambargoya tepki için, Amerikan Başkanına Kore’deki kahramanlığını hatırlatarak aldığı madalyayı iâde eder.

Bâzı kaynaklara göre, o dönemde aldığı berat ve madalyalar:
• ABD ordusunun savaş madalyası olan Silver Star madalyası,
• Kore Reisicumhuru tarafından verilen liyâkat madalyası,
• Newyork şehrinin şeref madalyası,
• Kaliforniya üniversitesinin şeref madalyası,
• Birleşmiş milletler hizmet madalyası ve bayrağı,
• Amerikan iç savaşlarının kahramanlarına verilen hâtıra yüzük.
• Fransa’nın (Lejyon Dönör) şeref madalyası.
Gazi olduktan sonra Türkiye’de geçirdiği 16 yoksul yıl boyunca da, kimseden en ufak bir yardım talep etmez. Sonunda TBMM’inde bir vatanî hizmet tertibinden kanunla 1968’de 6 çocuk babası gaziye ayda 500 liralık maaş bağlandı. 10.05.2021’de vefât etti.
İstanbul Radyosunda konuşurken bir muhabir sorar:
“Çocukluğunuzda yokluğunu en çok çektiğiniz şeyler nelerdi?”
“Her şeyin yokluğunu çekiyorduk. Ben tek değildim, o devirde yaşayanların hepsi öyle yetişti. Bize Bayramdan Bayrama Elbise alınırdı. Biz Bayram sabahını bitmeyen gecelerle çekerdik. Erkenden onları giymek için kalkardık. Başucumuzda dururdu zaten. Bunlar çok güzel hatıralardı. Şimdi tatminsiz Çocuklar var. Her şeyi Bayramdan önce elde ediyorlar. Yeni alınan bir şeyi baş ucunda tutan var mı?...