Her yıl Ekim ayının 2’nci Perşembe’sinde gerçekleştirilen Dünya Görme Günü çerçevesinde, önlenebilir körlük ve görme kusurları konusuna küresel anlamda dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak için, Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göz Hastalıkları uzmanı Doç.

Her yıl Ekim ayının 2’nci Perşembe’sinde gerçekleştirilen Dünya Görme Günü çerçevesinde, önlenebilir körlük ve görme kusurları konusuna küresel anlamda dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak için, Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göz Hastalıkları uzmanı Doç. Dr. Ahmet Kaderli ‘Gözlerinizi Sevin’ teması ile Dünya Görme Günü hakkında açıklamalarda bulundu.

'Toplumun yüzde 10’unda görme bozukluğu var'
Doç. Dr. Ahmet Kaderli, 'Günümüzde dünyada en az 2,2 milyar insanda görme bozukluğu vardır ve bunlardan en az 1 milyarı önlenebilir veya karşılanmamış ihtiyaca bağlı bozukluklardır. 2050 yılına gelindiğinde ise nüfus artışı ve nüfusların yaşlanmasının, davranış ve yaşam tarzı değişikliklerinin bu sayıyı önemli ölçüde artıracağı tahmin edilmektedir. Ülkemizde ise 2020 yılında tahminen 8,4 milyon görme bozukluğu olan kişi vardır ve bunlardan 380 bini yasal kördür. 1990 yılında toplumun yüzde 7’sinde görme bozukluğu varken, 2020 yılında bu sayının yüzde 10’a yükseldiği tahmin edilmektedir.
Tedavi edilebilir en sık körlük nedeni olan katarakt sıklıkla ileriki yaşlarda karşımıza çıkmaktadır. Tedavisi ameliyatla merceğin alınması ve yerine göz içi mercek konulması şeklindedir. Katarakt hastalarına zamanında ve uygun şartlarda müdahale edildiğinde başarı oranı yüksektir. Kalıcı körlüğün en önemli nedenlerinden biri de halk arasında göz tansiyonu şeklinde bilinen glokom hastalığıdır. Hastalığın belirli tipleri şikâyete yol açmadan ileri görme kaybına yol açabilmektedir. Bu nedenle 40 yaş üzeri ve ailesinde glokom öyküsü olan kişilerin yıllık göz muayenesi olması erken teşhis ve tedavide son derece önemlidir. İleri yaşlarda karşılaştığımız yaşa bağlı makula dejenerasyonu (sarı nokta hastalığı) bir diğer önemli göz hastalığıdır. 65 yaş üzerinde yaklaşık yüzde 25 oranında görülmektedir. Erken teşhis ve tedaviyle sarı nokta hastalığının ilerleyişi kontrol altına alınabilmektedir' dedi.

'Çocuklarda erken teşhis önemli'
Diabetik retinopatiye bağlı görme azlığının da sıkça karşılaşılan hastalıklar arasında olduğunu belirten Kaderli, 'Bu nedenle şeker hastalarının göz sorunları ileri evrelere geçmeden mutlaka düzenli göz muayenesi yaptırmaları gerekmektedir. Erken doğan bebeklerde karşılaştığımız prematüre retinopatisi de (özellikle 32 haftadan ve bin 500 gramdan küçük bebeklerde) göz ardı edilmemesi gereken son derece ciddi bir hastalıktır. Çocukluk çağının önlenebilir en önemli körlük sebebi olan prematüre retinopatisi (ROP) zamanında yapılacak müdahaleler ve düzenli takiplerle kontrol altına alınabilmektedir. Çocukluk çağının önemli görme kusurlarından olan göz tembelliğinin (ambliyopi) erken teşhis ve tedavisi için çocukların 2-3 yaş arası ve ilkokul çağında mutlaka göz muayenesinin yapılmasını önermekteyiz. Bu sayede önemli bir toplum sağlığı sorunu engellenmiş olacaktır' dedi.


KAYNAK: İHA