Yasadışı interaktif kumar sitelerine erişimin kolay olması kumar bağımlılığında önemli bir artışa neden oldu. Psikolog Senem Kaygusuz; sanal kumar başta olmak üzere kumar bağımlılığına karşı alınabilecek önlemler ve bağımlılıkla mücadele de ailenin ve bağımlı kişinin yapılması gerekenleri anlattı.

Ekonomik sıkıntılar, kolay para kazanma hevesi kumara olan talebi günden güne artırıyor. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte de yurtdışı menşeili yasadışı interaktif kumar sitelerine erişim epey kolaylaştı. Kumara erişimin kolaylaşması ise birçok sorunu da beraberinde getiriyor. Özellikle erken yaşta bu bataklığa düşen ve kumarın oluşturacağı riskleri göremeyen kişiler, ilerleyen zamanlarda ciddi bir bağımlı haline geliyor.

Kumar bağımlılarının en son evrede psikolog veya psikiyatriye başvurması da işin ne kadar ciddi bir boyuta geldiğini gözler önüne seriyor.

Gazetemize kumar bağımlılığı hakkında konuşan Psikolog Senem Kaygusuz, kumar bağımlılığının son evresinin intihara kadar gidebileceğini vurguladı.

 

HER ŞEY DENEMEKLE BAŞLIYOR

Kişinin kumara bağımlı olma süreci hakkında konuşarak sözlerine başlayan Psikolog Senem Kaygusuz, her şeyin bir kez denemekle başladığını belirterek: “İnsanların bazen hayattan kaçtıkları dönemler olabiliyor. Diyelim ki siz yaşamınızdan memnun değilsiniz, mutsuzsunuz ve bir şeyleri arzuluyorsunuz. Kumara da bir deneyeyim diyerek başlıyorsunuz. İlk zamanlarda böyle yerlere başvurduğunuzda şöyle bir durum ortaya çıkıyor: masada bu taşlarla oynanan kısımdaysanız kazanıyorsunuz, çünkü bu bir oyun. Ama internet üzerinden oynuyorsanız zaten küçük miktarlarla başlıyorsunuz. Kazanıyorsunuz, kaybediyorsunuz. Miktarlar küçük olunca bunu masumlaştırarak devam ediyor. Bunda bir de para hırsı da etkili olabiliyor. Kişi parayı kolay yoldan elde etmek istiyor. Siz çalışarak kazanıyorsunuz. Ama kumar bağımlısı bir kişi; parayı kısa yoldan bularak geri kalan hayatında çalışmamak istiyor. Çabalamayı pek sevmeyen kişilerde bunu görebiliriz” dedi.

 

“ASLINDA BAĞIMLILIKLARIN HEPSİ AYNI”

Bağımlılıkların hepsinin aslında aynı olduğunu ifade ederek sözlerini sürdüren Senem Kaygusuz, şu ifadelere yer verdi: “Bağımlılıkların hepsi birbirine çok benziyor. Aslında bağımlılıkların hepsi hayattan bir kaçış. Bu bağımlılıkları sadece kumar veya uyuşturucu olarak sınırlandıramayız. Buna televizyon, dizi, telefon bağımlılığı da dahil. Bu bize: gerçek hayatta başaramadığımız bir şeyler var. Onları görmezden gelmek için bu taraflara sığındığımızı gösterir. Diyelim ki bir başarısızlığımız var. Bunu düzeltmek yerine görmezden geliyor, üstünü örtüyoruz. Bu tarz şeylerle onu devam ettiriyoruz aslında.”

 

ÖĞRENİLDİĞİ GİBİ TEDAVİ OLMASI ŞART

Kumar bağımlılığının engellenmesi için kumar oynadığı tespit edilen bireyin en kısa sürede psikolog veya psikiyatriden tedavi alması gerektiğini anlatan Kaygusuz: “Ailenin bir ferdinin diyelim ki kumar bağımlılığı var. Kişi, ailesini bunu anlatıyor. Onlar da yapma etme diyor, bağımlı da artık bunu yapmadığını söylüyor. Bu durumun devamında yalanlar ortaya çıkıyor. Aile de bunu sürekli olarak ‘bu seferlik borcunu kapatıyorum’ diyerek bunu onarıyorlar. Ama kişi, bu durumu gizli gizli yapmaya devam ediyor. Bu durum da iş tamamen çığırından çıkıyor. Bu sefer de psikiyatriste veya psikoloğa gitmeyi tercih ediyorlar. Bize son evrede geliyorlar yani. Aslında bu durumun öğrenildiği gibi bir uzmana başvurulması gerekiyor. Aile, hemen bu durumda harekete geçmesi gerekiyor” diye söyledi.

 

KUMAR BAĞIMLILIĞINDA İLAÇ TEDAVİSİ ŞART

Kumar bağımlılarının genelde psikolog ve psikiyatrileri son evrede tercih ettiğini belirten Kaygusuz; son evrede gelen bağımlı bir bireye ilaç tedavileri uygulandığını aktardı. Kaygusuz: “Bağımlı son evrede bize geliyorsa eğer; uygulayacağımız tedavide ilaç olmazsa olmazımız. Öncelikle psikiyatriste gidiliyor ve çeşitli ilaç tedavileri uygulanıyor. Beynimizin ön kısmında ‘Frontal Lob’ dediğimiz şey: bizim karar verme süreçlerimizi etkiliyor. Şimdi bu aslında bu beyindeki nöronların zarar görmesi demek. Bu sebeple de bağımlılık, ilaçsız tedavi edilemiyor. İlacın yanında da psikoterapiler var. Psikoterapilerde de şöyle bir yöntem uygulanıyor: neden başvurduğunu, neyle mücadele edemediğini, neden bunu uyguladığını, riskleri tespit ediyoruz. Aslında çok kişiye özel ilerleniyor bu durumlarda da” dedi.

 

ÇEVREYE ÇOK İŞ DÜŞÜYOR

Kumar oynayan bir bireyin bağımlı olduğunu fark edemeyeceğini dile getiren Kaygusuz, bu gibi durumlarda en çok çevreye iş düştüğünü söyledi. Kaygusuz, şöyle devam etti: “Bir kişi, kumar oynuyorsa ailesinin veya yakınlarının bu durumu öğrendiği gibi bir uzmana başvurmaları gerekiyor. Bağımlılık kurtulmak istemediğiniz bir şeydir. Kişi, bağımlı olduğunun farkında değil ve bir psikoloğa gelmek istemiyor. Burada da aslında çevreye çok iş düşüyor. Bu işin en başında gelinmesi gerekiyor.”

 

KUMAR, HER ŞEYİNİZİ ALIR

Kumar bağımlılarının günlük yaşamlarında sürekli olarak kumar düşündüğünü ve bu durumda da ellerindeki her şeyi kaybettirdiğini aktaran Kaygusuz: “Kişi sürekli bu bağımlılığını düşünmeye başlıyor. Günün her anında bunları düşünüyor ve kafasını buna yoruyor. Bütün gün bunları düşündükçe bu sefer kaygı ile doluyorsunuz. Devamında da odaklanamadığımınız, boş bir hayatınız oluyor. Bu durumda da işinizden de oluyorsunuz, elinizde olan biteni kaybetmeye başlıyorsunuz. Bir diğeri de ilişkileriniz zedeleniyor. Çevrenizden borç istiyor ve bunu ödeyemiyorsunuz. Kişinin en son ailesi kalıyor. Ailesi de bir yere kadar yardım yapabiliyor. Yardım edemediği durumlarda da kişi artık ‘ben yalnızım, kimse beni sevmiyor, ben bu işten yırtamam’ diyerek intihara kadar gidiyor” şeklinde konuştu.

 

KAYGUSUZ’DAN ATSIZ KUMARBAZLAR ÖNERİSİ

Avrupa’da çok yaygın olan ‘Atsız kumarbazlar’ oturumunu Balıkesir’de de gerçekleştirilmesini isteyen Kaygusuz: “Balıkesir için kumar bağımlılığı için ‘Atsız Kumarbazlar’ adı altında kapalı ve açık oturumlar gerçekleştirilebilir. Atsız Kumarbazlar dediğimiz şey de: birkaç psikolog yada psikiyatrinin kumar bağımlılığını engellemek için herhangi bir kar amacı gütmeden yaptığı oturumlara deniyor. Yani tamamen gönüllülük esas alınıyor. Burada da ortalama 10 kişilik bir katılımla gerçekleştiriyoruz. Oturumda konuşulanlar asla dışarıdan biri tarafından bilinmiyor. Bu oturumlarda katılımcılar; nasıl kurtulduklarını, nasıl bağımlı olduklarını, neler yaptıklarını aktararak birbirlerini iyi anlamda etkiliyor. Bu Avrupa’da çok yaygın. Atsız denmesinin sebebi de gizlilik esas olduğu için. Bu uygulama Burhaniye’de ‘Atsız alkolikler’ olarak yapılıyor. Genellikle hafta sonları mesai saatleri dışında bir araya gelerek oturumlar gerçekleştiriyorlar. Bunu Balıkesir’e getirirsek şehrimiz adına güzel bir şey kazandırmış oluruz. Bu konuda da Balıkesir Büyükşehir Belediyesi yer temini sağlarsa eminim ki bu iş için kolları sıvayacaklar olacaktır” ifadelerine yer verdi.

 

İYİLİK YAPMAK İSTERKEN BAĞIMLILARA ZARAR VERMEYİN

Son olarak bağımlı bireylerin ailelerini uyaran Kaygusuz, ailelerin çocuklarını kurtarmak isterken, onların gerçeği görmesini engellediği söyledi ve sözlerini şu cümlelerle tamamladı: “Bağımlı kişinin gerçeklik algısı tamamen yok olmuştur. Bir batağa batmıştır. Batağa batan kişi de kendisini kurtarmaya çalışanları yanına çeker. Genellikle bağımlı kişilerin aileleri böyle bir duruma düşüyorlar. Burada aileler, böyle bir durumdaki çocuklarını kurtarma derdine düşerken onun sonuçları görmesini engelliyorlar. Çocuklarının gerçeği görememesini sağlıyorlar. Bağımlı, nasıl olsa ailem kurtarıyor diyerek devam ediyor. Yardım edeceklerde borcunun da bir kısmını ödeyip, ona alternatif sunmak, ona sorumluluk vermek gerekiyor. Aileler en çok bu konuda dikkat etmeli.”  

HABER: HABER MERKEZİ