Sağlıkta şiddetin boyutu her geçen gün artarken son olarak Kocaeli’de üç aile hekimi darp edilmesinin ardından Aile Hekimleri 9 Ekim Pazartesi tarihinden itibaren 5 gün iş bırakma kararı aldı. Balıkesir’de sokaklara inen hekim ve sağlık çalışanları “Öldürüldük, vurulduk, bıçaklandık, darp edildik. Çalışanının can güvenliğinden de sorumlu olan Sağlık Bakanlığı hiçbir şey yapmadı, yapmıyor” dedi.
Kocaeli Körfez’de 95 Evler Fatih Mahallesi'nde bulunan Aile Sağlığı Merkezi'nde (ASM) hasta yakınları 3 doktora saldırıda bulundu. Yaşanan sağlıkta şiddet olayı ile ilgili Balıkesir Aile Hekimleri Derneği, Balıkesir Aile Sağlığı Çalışanları Derneği, Birlik ve Dayanışma Sendikası, Balıkesir Tabip Odası ve Hekim-Sen üyeleri dün İl Sağlık Müdürlüğü önünde bir basın açıklaması gerçekleştirerek bitmeyen şiddet olaylarına tepki gösterdi.
Aile Hekimleri Derneği adına ortak basın açıklamasını okuyan Dr. Emin Süsleyen, sağlıkta şiddetin sorumlusu olarak sağlık bakanlığını ve gerekli yaptırımları almayan hükümeti suçladı.
Dr. Süsleyen, “Öldürüldük, vurulduk, bıçaklandık, darp edildik. Çalışanının can güvenliğinden de sorumlu olan Sağlık Bakanlığı hiç bir şey yapmadı, yapmıyor. Sağlık Bakanı sosyal medyadan sadece geçmiş olsun diyor ve kınamakla yetiniyor. Hastanelerde silahlar patlıyor, çatışmalar yaşanıyor. Çoğunda doğrudan sağlık çalışanı hedefleniyor. Ya da kurşun yağmurunun arasında kalıyor. Ersin Arslan dan Ekrem Karakaya’nın Sağlık Bakanlığı’nın hastanelerinde katledilmesi arasında hiç bir değişmedi. Değişsin ve etkin, caydırıcı, gerçek önlem alınsın, en ağır cezai yaptırımlar olsun diye bir kez daha iş bırakıyoruz.”
“HAYAT KURTARAN”DAN
“ŞİDDET KURBANI”NA
Son haftalarda pek çok şiddet olayı yaşandığını hatırlatan Süsleyen, bu süreçte parmakları, burnu kırılan, saçları yolunan, hamile haliyle tekmelenen meslektaşları olduğunu ifade etti.
Emin Süsleyen, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Acil servis hekimlerine toplu saldırı, hastane girişlerinde silahlı çatışmalar yaşandı. En son Kocaelinde 3 aile hekimi ve Şanlıurfa da bir hemşire arkadaşımızın canına kast edildi. Sağlık’ta Dönüşüm ile Hekimler, sağlık emekçileri “hayat kurtaran” dan “şiddet kurbanı”na dönüştürüldü.
Sağlık hizmetlerinde yaşanan bu kadar zorluk, aksama, gecikme ve yetersizliğin nedeni poliklinikteki veya acil servisteki o doktor, ameliyathanedeki o hemşire, aile sağlığı merkezindeki o ebe, laboratuvardaki o laborant, röntgendeki o teknisyen değildir. Sağlık Bakanı ve sağlık bakanlığının bizzat kendisidir. Gerçek sorumlu ve muhataplar onlardır. Ama şiddetini yaşayanlar bizleriz. Bizim artık bu şiddete tahammülümüz yok.
Sağlık’ta can güvenliği tehdidi ve tehlikesi ne renk olursa olsun hiç bir reform, hiç bir kod ile çözülmüyor.
İdari, siyasi yetkili ve sorumlular şiddeti ciddiyet ve kararlılıkla ele alıp çözmek niyetinde değiller. Etkin ve gerçek yaptırımlar yerine sözde kalan önlemler yeterli olmuyor.
Sağlık Bakanlığı, bu konuda açık ve net tutumunu belirlemeli ve ödün vermeden uygulamalıdır. “Şiddet ve sağlık” kelimelerinin yan yana olmasının insanlık dışı olduğunu kabul etmeli, çalışanlarının can güvenliğini sağlama görevini yapmalıdır. Acilen gerekli en ağır ceza kanunu değişikliklerini sağlamalı , etkin önlemler almalı, topluma da caydırıcı uyarılarını vermelidir.”
HABER: DOĞANCAN BALIK
Yorum yapın