Balıkesir Tabip Odası 31 Mayıs Tütünsüz Bir Dünya Günü’nü sosyal medya hesaplarından yapılan paylaşımla kutladı.

Balıkesir Tabip Odası resmi hesaplarından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi;

“Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 1987 yılından beri her yıl 31 Mayıs tarihinde "Tütünsüz Bir Dünya Günü" adıyla bir tema belirleyerek, tütün ürünlerinin zararlarına dikkat çekmek, toplumlarda bu konuda farkındalık yaratmak amacıyla etkinlikler düzenlenmektedir. Hamileyken sigara içmek, bebekler için yaşam boyu çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilmektedir.

Tütün ürünü (sigara, nargile, elektronik sigara, sarmalık tütün, Maraş otu, pipo, puro vb.) kullanımı nedeniyle dünya genelinde her yıl 8 milyon insan yaşamını yitirmektedir. İkinci el duman maruziyeti (pasif içicilik) yılda 1,2 milyon insanın ölümüne yol açmaktadır. Yaşamını kaybedenlerin yaklaşık 65.000’ini masum çocuklar oluşturmaktadır.

Türkiye en çok sigara kullanan ülkeler arasında 7. Sıradadır.

Elektronik sigara ve ısıtılmış tütün ürünleri de aslında birer tütün ürünüdür. Bu yeni nesil ürünleri pazarlayan tütün endüstrisinin ana hedef kitlesini oluşturan gençlerde elektronik sigara ve ısıtılmış tütün ürünleri kullanımındaki artış endişe vericidir. Tütün kullanımı ile akciğer hastalıkları arasındaki ilişki bilimsel verilerle net olarak ortaya konmuşken, tütün endüstrisi tarafından zarar azalttığı iddia edilen elektronik sigara ve ısıtılmış tütün ürünlerinin de geleneksel tütün ürünlerine benzer sağlık risklerini taşıdığı her geçen gün daha iyi anlaşılmaktadır. Ülkemiz tarafından 2004 yılında imzalanan Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi gereğince sözleşmeye taraf ülkeler sadece tütünle değil nikotin bağımlılığı ile bütünüyle mücadele etmelidir. Bu bağlamda tütün ürünlerine ilişkin yasal düzenlemeler yapılırken, toplum sağlığını tehdit eden sigara ve diğer tütün mamülleri kategorisine girmeyen yeni nesil nikotin ürünlerinin (ısıtılarak kullanılan nikotin ürünleri, elektronik sigara, vb.) üretimine, ithalatına ve satışına da geçit verilmemelidir.

Tütün yetiştirmek, üretmek ve kullanmak; oluşturdukları kimyasallarla, zehirli atıklarla, mikroplastiklerle, sigara izmaritleriyle, e-sigara atıklarıyla suyumuzu, toprağımızı, sahillerimizi, şehirlerimizi kısacası dünyamızı zehirlemektedir.

Sigara izmaritleri ve diğer tütün ürünü atıkları (TÜA), dünya çapında kentlerde ve plajlarda en yaygın olarak toplanan çöp maddeleridir. TÜA, tütün ürünlerinde bulunan tüm toksinleri, nikotinleri ve kanserojenleri, ayrıca plastik filtreyi içermektedir. Toksisite çalışmaları, sigara izmaritlerinden sızan bileşiklerin tuzlu ve tatlı suda yaşayan mikroorganizmalar ve balıklar için toksik olduğunu göstermektedir. Her yıl içilen tüm sigaraların ne yazık ki üçte ikisinin çevreye atıldığı görüldüğünden, bu atık ürünlerin potansiyel toksisitesinin bilinmesi ve bu durumun önlenmesi kritik öneme sahiptir.

Dünya çapında tüketilen yıllık 6 trilyon sigaranın, tahmini 4,5 trilyonu her yıl izmarit olarak çevreye bırakılmaktadır.

Her yıl tütün yetiştirmek için 600 milyon ağaç kesilmekte, yaklaşık 3.5 milyon hektar alan yok olmaktadır. Tütün üretimi, özellikle gelişmekte olan ülkelerde ormansızlaşmaya yol açmaktadır. Tütün endüstrisi yıllık 84 megaton karbondioksit eşdeğeri sera gazı katkısı ile iklim krizini körükler, kaynakları israf eder ve ekosistemlere zarar verir. Tütün tüketiminin azaltılması, yalnızca doğrudan sağlıkla ilgili kazançlar değil, tüm sürdürülebilir hedeflerine ulaşmak için kilit noktadır.

Tehditlerden biri elektronik sigara. Diğer tehdit ise kenevirdir. Kenevir sağlığa yararları baz alınarak Amerika’da yasallaştırıldı. Kenevir lifsel bir bitki ve böylece hem endistüriyel hem de ilaç sektöründe kullanılıyor. Onun dışında esrar yapımında kullanılıyor. Ülkemizde ise Nisan 2023 tarihinde toprak mahsulleri kategorisinde üretilmesine izin verilmiştir.

Tütüne bağlı ölümlerin çoğu, tütün endüstrisinin yoğun reklam ve pazarlama taktiklerinin hedefi olan düşük ve orta gelirli ülkelerde meydana gelmektedir. Tütün kullanımı, dünyamızın zaten kıt olan kaynaklarını tüketmekte ve kırılgan ekosistemler üzerinde olumsuz etki göstermektedir. Tütün üretiminin çoğu gelişmekte olan ülkelerde olduğundan, bu ülkelerin ekosistemleri daha fazla tehlike altındadır. Ne yazık ki çevresel yük, bununla en az başa çıkabilen ülkelere düşmekteyken; ekonomik kârlar ise yüksek gelirli ülkelerde bulunan ulus ötesi tütün şirketlerine kalmaktadır.

Hava kirliliğinin yanı sıra, tütün kullanımı düşük ve orta gelirli ülkelerde çok büyük halk sağlığı yüküne neden olan bir diğer önemli risk faktörüdür. Sürdürülebilir bir gelecek için dumansız, tütünsüz bir dünya diliyoruz.”

 




KAYNAK: İHA