Balıkesir’in önemli zeytinlik alanlarının madencilik faaliyetlerine açılması yönündeki yasa teklifine karşı halkın ve bölge temsilcilerinin tepkileri sürüyor. Milletvekili Serkan Sarı, son yıllardaki orman yangınları ve iktidarın yangınla mücadele politikalarını eleştirdi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Balıkesir Milletvekili Serkan Sarı, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)’de düzenlediği basın toplantısında Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın görev süresi boyunca orman yangınlarıyla mücadelede yaşanan gelişmeler ve zeytinlik alanlarla ilgili gündemdeki yasa teklifine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Serkan Sarı, Bakan Yumaklı’nın 25 aylık görev süresince 7 bin 556 orman yangını çıktığını belirterek, bunun son 10 yılın en yüksek rakamı olduğunu kaydetti. Sarı, “Tarım ve Orman Bakanı’nın aylık ortalama yangın sayısı 302 olarak gerçekleşti. Önceki bakanlarda ise bu rakamlar daha düşüktü” ifadelerini kullandı. Ayrıca, 10 yılda yaklaşık 180 bin hektar ormanlık alanın zarar gördüğünü söyledi.
CHP Balıkesir Milletvekili Serkan Sarı, yangınlarla mücadelede önleme çalışmalarının yetersiz kaldığını, AK Parti iktidarının “önleme değil, söndürme” odaklı bir politika benimsediğini savundu. Son günlerde Türkiye genelinde çıkan yangınlara dikkat çeken Sarı, müdahale süreçlerinin geciktiğini, orman yolları ve tampon bölgeler gibi hazırlıkların eksik olduğunu belirtti.
Gönüllülük Sistemi ve Personel Politikaları
Milletvekili Sarı, 2019 yılında orman yangınlarıyla mücadelede “mükellefiyet” sisteminin kaldırılarak yerine gönüllülük esaslı bir sistem getirildiğini hatırlattı. Bu değişikliğin yangınla mücadelede deneyimli yerel personelin azalmasına yol açtığını belirterek; Orman Genel Müdürlüğü personelinin tasarruf tedbirleri kapsamında 112 çağrı merkezlerinden çekilmesinin yangına ilk müdahaleyi zorlaştırdığını söyledi.
Sarı, Orman Genel Müdürlüğü’nde uygulanan rotasyon politikalarının uzman personelin farklı bölgelere gönderilmesine neden olduğunu, bunun koordinasyonu zayıflattığını ifade etti. Araç ve ekipman yatırımlarına rağmen liyakatli kadro eksikliğinin yangın yönetimini olumsuz etkilediğini sözlerine ekledi.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin Yangın Müdahalesi
CHP Balıkesir Milletvekili Serkan Sarı Türk Silahlı Kuvvetlerinin sahada olmayışının gerekçesi olarak da şunları söyledi: “AKP iktidarı Balyoz Darbe Planı senaryosunun arkasında düştükleri paranoyadan bir türlü yıllar geçmiş olmasına rağmen kurtulamadılar. 6 Şubat Depremi'nde olduğu gibi askerin sahada aktif biçimde görünmesi, kamuoyunda görülmemesi kamuoyunda tartışmalara neden olmuştu. Bu durum temelinde 2010 yılında yılı sonrasında yapılan mevzuat değişikliğinden kaynaklanmaktadır. Geçmişteki şöyle bir uygulama vardı. Darbe ve EMASYA Planı. Doğal afet Yardım planı. 2010 yılına kadar TSK'nın doğal afetlerde ki rolü bu plan doğrultusunda net biçimde tanımlanmıştır. Doğal afet gelişmelerinde askeri birlikler bölgedeki konuları en hızlı ve en etkin şekilde ulaşıyor, yapılan mücadeleye destek oluyor ve planlamaya katkı sunuyor. Ne yazık ki alınan kararlar doğrultusunda bölgelerde bu tarz bir tedbir alınması hiçe sayıldı. Ne yazık ki AKP iktidarı bu anlamdaki korkularını aşamadığı için böylesine etkin, donanımlı ve nitelikli kadrolar sahaya çıkarak müdahale yapma şansından mahrum bırakıldı. Birliklerin hangi bölgeye, hangi araç ve gereçlerle nasıl müdahale edeceği belirlenmişti. Her yıl eğitimler ve tatbikatlar düzenleniyordu. Ammavelakin ne yazık ki bu karardan vazgeçildiği için de elimizde hali hazırda bulunan böylesine güçlü bir kadro kullanım dışı bırakıldı.”
Zeytinlik Alanlarla İlgili Değerlendirme
Milletvekili Serkan Sarı, Balıkesir başta olmak üzere ülke genelinde zeytinlik alanların korunmasına dair devam eden tartışmalara da değindi. Sarı, AK Parti’nin zeytinlik alanlarda madencilik faaliyetlerine izin verilmesini içeren yasa teklifini 11. kez Meclis’e getirdiğini söyledi. Teklifin daha önce halk tepkisi ve mahkeme kararları nedeniyle geri çekildiğini hatırlatan Sarı, zeytinlik alanların korunması gerektiğini vurguladı.
“ZEYTİN AĞACININ TAŞINMASI AKP ALDATMACASIDIR”
Sarı, zeytinlik alanların ekonomik, sosyal, kültürel ve ekolojik açıdan değer taşıdığını ifade ederek: “Zeytin ağacının taşınabilmesi tamamen AKP aldatmacasıdır. Böylesine değerli ağaçların yasada belirtildiği gibi taşınarak kurtarabileceği iddia ediliyor. Ama çınar ağaçlarının taşınması ne yazık ki mümkün değil. Bu taşınma ile başarılı olmuş bir uygulamada bugüne kadar görmüş değiliz ama kağıt üzerinde zeytinlik alanların transferinden bahsediliyor, taşın kesilmesinden bahsediliyor. Aslına bakarsanız zeytinlik alanların yok edilmesi için gerekli bir yasal düzenlemeler bahsediyoruz. Bu anlamda zeytinlik ağaçlarımız, zeytinlerimizin taşınması ve kesilmesinin karşısında tavrımız açık ve net bir şekilde Hayır. Bu teklif Zeytincilik yasası ile çelişmektedir” dedi.
HABER: BUSE ASLAN
Yorum yapın