Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığına yönelik açıklamalarına ilişkin, 'Parti adayını belirleyecek, onun dışında bir aday söz konusu değil, o adayın etrafında tüm parti kenetlenecek ve seçimi kazanacağız' dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığına yönelik açıklamalarına ilişkin, 'Parti adayını belirleyecek, onun dışında bir aday söz konusu değil, o adayın etrafında tüm parti kenetlenecek ve seçimi kazanacağız' dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, siyasi işbirliği protokolü imzalamak üzere beraberindeki heyetle CHP Genel Merkezi’ni ziyaret eden Almanya SPD Eş Genel Başkanı Lars Klingbeil ile partisinin Genel Merkez binasında bir araya geldi. Metnin imzalanmasının ardından ikili ortak basın açıklaması yaptı. Türkiye dışında en fazla Türk kökenli insanların Almanya’da yaşadığını ifade eden Özel, 'Türkler Avrupa’da yükselen ırkçılık ve İslam karşıtlığından olumsuz yönde etkileniyorlar ancak Almanya’da özellikle sosyal demokrat ve sol iktidarların yıllar önce başlattığı doğru entegrasyon politikalarıyla Almanya’da bulunan Türkler, minimize edildiği bir ülkede yaşıyorlar. Almanya’da yükselen aşırı sağ tehdidinin seçim sandığında bertaraf edileceğine olan inancımı da vurgulamak isterim' ifadelerini kullandı.
İmzalanan mutabakat metninin sadece partiler arasında iş birliği alanlarını genişletmediğini ifade eden Özel, aynı zamanda çok yakın bağı olan iki ülke ve halklarının faydasına olacak yeni olanaklar sunduğunu sözlerine ekledi. Özel, imzalanan mutabakat metninin bir siyasi iş birliği mutabakatı olduğuna dikkati çekerek, bu metinle CHP’nin ve Türkiye’nin AB’ye tam üyeliği konusundaki kararlılığı ve bu kararlılığa SPD’nin desteğinin de vurgulandığını ifade etti.

'Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerde yaşanan uzaklaşmayı hissedebiliyorum'
Almanya Sosyal Demokrat Parti (SPD) Eş Genel Başkanı Lars Klingbeil ise, Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerde yaşanan uzaklaşmayı hissettiğini ifade ederek, 'Esasen CHP’nin Avrupa ve AB değerlerine vermiş olduğu önemin tekrar geliştirilebilir hale getirilmesine yine iş birliği mutabakatımızda da önem vererek bir başlık altına topladık' diye konuştu.

'Siyasi olarak her iki ülkenin de sorumluluğu büyük'
31 Mart yerel seçimlerinin Türk halkının geleceği şekillendirebilecek yeni partiler arayışında olduğunu gösterdiğini belirten Klingbeil, 'Özellikle çağdaşlaşma bağlamında Türkiye’de de daha fazla sorumluluk alındığında daha büyük bir konunun önem arz ettiğini görebiliyorum. Bu da Almanya için önemli bir partner olduğunu gösteriyor. Siyasi olarak her iki ülkenin de sorumluluğu büyük ve kardeş partiler olarak iş birliğimizi daha da derinleştirmek bizim büyük görevimizdir' değerlendirmesinde bulundu.
İkili, ortak basın açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı.

'CHP iktidara geldiğinde Almanya ile olan ilişkiler kişisel müzakerelerden bağımsız bir şekilde kurumsal olarak yönetilecek'
Bir gazetecinin Türkiye ile Almanya arasında zaman zaman ilişkilerin gerilimli olduğu ve CHP’nin iktidara geldiği takdirde nelerin değişeceğini sorması üzerine Özel, 'Türkiye ve Almanya ilişkileri çok köklü ilişkiler ve iyi sürdürülmesi de her iki ülkenin ve ülkedeki tüm toplumların faydasına olan ilişkiler. CHP geldiğinde iyi ilişkiler artarak sürecek ama bugünden farkı şu olacak; ilişkiler kişisel müzakerelerden geçmişteki kurumsal kazanımları ile diplomasiyi önceleyen ve kişisel pazarlıklardan, anlaşmalardan, ajandalardan ve yaklaşan seçimlerden tamamen bağımsız bir şekilde kurumsal olarak yönetilecek' cevabını verdi.
Özel, Türkiye ve Almanya ilişkilerinde olan inişli ve çıkışlı dönemlerin her iki ülkenin iç siyasetine zaman zaman alet edildiğini ve bu durumdan daha sonra onarılamaz yaralar alındığını da belirtti.

'Avrupa’nın ayrılmaz bir parçası olmayı hak etmek istiyoruz'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Almanya’nın eski Başbakanı Angela Merkel arasında yapılan sığınmacı anlaşmasının Merkel açısından büyük bir başarı olduğunu belirten Özel, sözlerine şöyle devam etti:
'Belki Erdoğan da bu anlaşmayla övünüyor ama Avrupa idealleri açısından ve bizim inandığımız insani yaklaşım açısından hiç de doğru bir anlaşma değil. Türkiye, Avrupa’nın sınırında Avrupa’nın bir sığınmacı deposu olarak kullanılacak ve 6 milyar avro bedel ödenecek bir ülke değil. Türkiye hakkında yazılan raporların çok daha yumuşak yazılması, hak ihlalleri noktasında uluslararası çok sayıda heyetin eskiden olduğuna göre daha çekimser davranması gibi meseleler de yaşandı. Biz AB’ye tam üye olmak istiyoruz. Türkiye hakkında raporların iyi yazılmasını değil, kötü yazılacak hiçbir şey bırakmak istemiyoruz. Demokratikleşmeyi, hukukun üstünlüğünü, kuvvetler ayrılığını ve Avrupa’nın ayrılmaz bir parçası olmayı hak etmek istiyoruz' diye konuştu.
Klingbeil ise SPD Eş Genel Başkanı olduğu günden beri uluslararası ilişkilerin iyileştirilmesi ve ileri taşınmasına çok önem verdiğinin altını çizerek, Avrupa düzeyindeki diyaloğun kurumsal bir seviyede yapılması gerektiğini ifade etti.

'Parti adayını belirleyecek, onun dışında bir aday söz konusu değil'
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın Cumhurbaşkanı adaylığına ilişkin açıklamalarının sorulması üzerine Özel, 'Mansur Bey’in cümlesini ikiye ayırıyorum. Biri ‘Mutlaka kazanacağız’ yürekten katılıyorum. İkincisi, ‘Partim aday gösterirse’. Bu parti disiplinini vurgulaması açısından önemli. Çünkü işte ‘CHP’nin birden çok adayı olur mu?’ gibi tartışmalarının önünü kesen bir mevzu. Partinin kararına saygılı olacak olması, kendisinden beklenen yaklaşımdır. ‘Mutlaka kazanacağız’ derken bahsettiği parti de Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Bence son derece kuvvetli bir cümle. Bunun dışında artık Cumhuriyet Halk Partisi aday tartışmalarını bir tarafa bırakıyor. Kazanma konusunda mutabakatımız var. Parti adayını belirleyecek, onun dışında bir aday söz konusu değil, o adayın etrafında tüm parti kenetlenecek ve seçimi kazanacağız' şeklinde cevap verdi.


KAYNAK: İHA